Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar, sosisli sandviç ve patates kızartması gibi aşırı işlenmiş gıdalarla beslenmenin Parkinson hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve erken ölümle bağlantılı olduğunu daha önce göstermişti. Ancak bazı aşırı işlenmiş gıdaların sağlığımız için o kadar da kötü olmayabileceği ortaya çıktı.

Good Food Institute ve PAN International'ın aşırı işlenmiş bitki bazlı etler üzerine hazırladığı yeni rapor, son zamanlarda popülaritesindeki düşüşe rağmen bu gıda ürünlerine yönelmenin faydalarını ortaya koyuyor.

PAN International Beslenme Rehberi Girişimi Direktörü olan beslenme bilimci Roberta Alessandrini, yakın zamanda CNN'e, "Doktorlar ve diyetisyenler hastalarına beslenme tavsiyeleri verirken alternatif proteinleri dikkate almıyor çünkü bu gıdaları aşırı işlenmiş olarak görüyorlar" diye konuştu.

Ancak dikkatle seçildiği takdirde bu gıdalar, insanlar ve gezegenin iyiliği için daha bitkisel diyetlere geçişte uygun ve yararlı bir yol olabilir.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Dr. Frank B. Hu, bu yıl The New York Times'a, "etsiz" et ürünleri etin tadını ve dokusunu taklit etmek için tasarlanırken (ve hatta bazı burger köfteleri "kanlıyken" ) sahte etin genellikle kırmızı etten daha iyi bir besin profiline sahip olduğunu söyledi.

Okulda epidemiyoloji ve beslenme profesörü olan Dr. Walter Willett, CNN'e, "Sığır etinin yağ bileşimi sağlık açısından o kadar istenmeyen bir durum ki, bundan daha iyisini yapmak çok kolay" diye konuştu. Willett, sığır etinde bulunan ve bitkilerde eksik olan önemli besin maddelerinin et alternatiflerine eklenebileceğini belirtti.

Hayvansal ürünler sadece çok fazla doymuş yağ içermekle kalmaz, aynı zamanda çoklu doymamış yağ, lif ve bitkilerde bulunan mineral ve vitaminlerin çoğundan yoksundur.

Ancak olumsuz yanlar da var. Avustralya George Enstitüsü 2023'te, bitki bazlı et ürünlerinin genellikle gerçek etlerden daha sağlıklı olmasına rağmen, şeker oranlarının daha yüksek olabileceğini tespit etmişti.

Bir başka sorun da yüksek sodyum içeriği. Kırmızı etin tuzu daha az ancak 2020'de yapılan rastgele klinik araştırmaya göre, çoğu kişi yemeden önce bifteği terbiye ediyor ve bazen daha yüksek sodyumlu ürünler yiyen insanlarla aynı miktarda tuz tüketiyor.

Bitki bazlı etlerin yüksek maliyeti tüketicilerin hâlâ büyük ölçüde gerçek ete yönelmesine neden olsa da bu etin beraberinde getirdiği ağır bir maliyeti daha var.

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'ne göre, et endüstrisi her yıl küresel olarak gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının yüzde 16,5'ine sebep oluyor. Et ürünleri tüketmeyi kesmek, toplumlara her yıl ekstrem hava koşullarına bağlı felaketler nedeniyle trilyonlarca dolara mal olan bu küresel felaketin önlenmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Willett, "İklim değişikliği, çevresel bozulma ve halk sağlığıyla ilgili o kadar büyük bir aciliyet var ki, insanlara bitki bazlı et alternatifleri de dahil mümkün olduğunca çok seçenek sunmamız gerekiyor" dedi.

Amerikan Kalp Derneği, et yerine yüksek oranda işlenmiş ikame etler tüketilmemesini ve bunun yerine "yüksek kaliteli, besin değeri yüksek bitki bazlı gıdaların" terchil edilmesini öneriyor.

Independent Türkçe



Sevilen dizinin adı değişiyor: Üçüncü sezon yolda

Avustralyalı aktör Sam Reid, Yann Demange imzalı '71'deki rolüyle de tanınıyor (AMC)
Avustralyalı aktör Sam Reid, Yann Demange imzalı '71'deki rolüyle de tanınıyor (AMC)
TT

Sevilen dizinin adı değişiyor: Üçüncü sezon yolda

Avustralyalı aktör Sam Reid, Yann Demange imzalı '71'deki rolüyle de tanınıyor (AMC)
Avustralyalı aktör Sam Reid, Yann Demange imzalı '71'deki rolüyle de tanınıyor (AMC)

AMC'nin sevilen draması Interview with the Vampire, üçüncü sezonda hem yeni bir isimle yoluna devam edecek hem de kadrosunu yeni oyuncularla genişletecek.

Dizi, Anne Rice'ın Vampir Günlükleri (The Vampire Chronicles) serisinin ikinci kitabına odaklanan üçüncü sezonda The Vampire Lestat adını alacak.

Duyuru, San Diego'daki Comic-Con etkinliğinde oyuncu kadrosu ve yaratıcı ekibin katıldığı bir panelde yapıldı.

Rice'ın gotik romanının modern uyarlaması, Louis de Pointe du Lac, Lestat de Lioncourt ve Claudia'nın aşk ve ölümsüzlükle örülü hikayesini, gazeteci Daniel Molloy'a (Eric Bogosian) anlattıkları şekilde takip ediyor.

Üçüncü sezonda ise odak Lestat'a kayıyor. Vampir Lestat, hikayesini yalnızca kendine has bir yöntemle anlatıyor: Bir müzik grubu kurarak turneye çıkıyor. 

Yeni sezonda kadroya katılan isimlerin başında Lestat'ın annesi Gabrielle rolündeki Jennifer Ehle yer alıyor. 

Lestat'a hayat veren Sam Reid, karakterin annesinin bu sezon hayatına yeniden girmesiyle ilgili daha önce Entertainment Weekly'ye yaptığı açıklamada, "Onun dönüşü Lestat'ı derinden etkiliyor" demişti.

Öte yandan üçüncü sezonda Christopher Heyerdahl, Marius'u canlandıracak; Damien Atkins ise Magnus karakterine hayat verecek. Ella Ballentine, Baby Jenks rolüyle dizide yer alacak; Jeanine Serralles ise Christine Claire karakteriyle projeye katılıyor. Assad Zaman da Armand rolüyle geri dönüyor.

Interview with the Vampire, Türkiye'de TV+ üzerinden izlenebiliyor.

Independent Türkçe, Deadline, Entertainment Weekly