Brad Pitt'in son filmi tarih yazdı

61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
TT

Brad Pitt'in son filmi tarih yazdı

61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)

Joseph Kosinski'nin yüksek tempolu spor draması F1 Filmi (F1: The Movie), gişede büyük bir başarıya imza attı. Film, vizyona girmesinden sadece 5 hafta sonra Brad Pitt'in kariyerinde nadiren ulaştığı bir kilometre taşını geride bıraktı.

Kerry Condon, Javier Bardem ve Damson Idris gibi isimlerin de yer aldığı yapım, Formula 1 dünyasında geçen sürükleyici bir geri dönüş hikayesi sunuyor.

Güçlü rakiplere rağmen kazanıyor

27 Haziran'da gösterime giren film, Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth) ve Superman gibi güçlü rakiplerine rağmen sinema salonlarına izleyici çekmeye devam ediyor. 260 milyon dolarlık dev bütçesiyle dikkat çeken F1 Filmi, ilk hafta sonunda dünya çapında 146,1 milyon dolarlık açılış yapmıştı.

Bir aydan biraz uzun bir sürede film, küresel gişede 509,7 milyon dolarlık hasılata ulaştı. Bu, Oscar ödüllü Pitt'in kariyerinde son derece nadir görülen bir başarı. Pitt daha önce bu rakama yalnızca 2013 yapımı zombi filmi Dünya Savaşı Z'yle (World War Z) ulaşabilmişti. Yüksek tempolu felaket filmi, gişede toplam 540 milyon dolar kazanmıştı.

F1 Filmi'nin başarısında IMAX ve diğer premium formatlı salonlarda gösterime girmesi de etkili oldu. Film bu yüksek getirili salonlardaki yerini kaybetmiş olsa da ivmesini hâlâ koruyor. Çin'deki gösterim süresi bir ay daha uzatılan yapımın toplam hasılatını gelecek haftalarda daha da artırması bekleniyor.

Stüdyo rekorunu kırdı

Film, vizyona girişinin 5. haftasında uluslararası gişede 20 milyon dolar daha kazandı. Gösterimde kalmayı sürdürmesi halinde vizyon süresi bitene kadar 30 ila 35 milyon dolar daha hasılat elde etmesi öngörülüyor.

F1 Filmi sadece Pitt için değil yapımcı Apple Stüdyoları için de büyük bir dönüm noktası oldu ve şirketin en yüksek gişe hasılatına ulaşan filmi unvanını da eline aldı. Stüdyonun bir önceki rekoru, 223 milyon dolar kazandıran Ridley Scott imzalı Napolyon'a (Napoleon) aitti. Onu da Martin Scorsese'nin yönettiği Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon) izlemişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, KoiMoi



Bütün büyük dinozorların T-rex gibi ısıramadığı ortaya çıktı

Bir Tyrannosaurus rex kafatası (AFP)
Bir Tyrannosaurus rex kafatası (AFP)
TT

Bütün büyük dinozorların T-rex gibi ısıramadığı ortaya çıktı

Bir Tyrannosaurus rex kafatası (AFP)
Bir Tyrannosaurus rex kafatası (AFP)

18 dinozor türünün ısırma güçleri üzerine yapılan yeni ve kapsamlı bir analiz, tarih öncesi yırtıcılardan bazılarının devasa boyutlarına rağmen, sanılandan çok daha zayıf bir ısırma kuvvetine sahip olduğunu ortaya koydu.

Aralarında Bristol Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı araştırmacılar, kudretli Tyrannosaurus rex gibi bazı dinozorların, tıpkı timsahlar gibi hızlı ve güçlü ısırıklar için evrimleştiğini ortaya koydu. Buna karşılık, spinosaurus ve allosaurus gibi iki ayak üzerinde yürüyen birçok türün ısırma kuvveti çok daha zayıftı; bu dinozorlar bunun yerine eti kesip parçalamada uzmanlaşmıştı.

Hakemli dergi Current Biology'de yayımlanan araştırma, et yiyen dinozorların birbirine benzer devasa boyutlarına rağmen kafatası yapısı ve beslenme tarzı açısından farklı evrimsel yollar izlediğini saptadı.

Bristol Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Andrew Rowe, "Tyrannosaurus'larda güç ve ezici ısırıklara göre inşa edilmiş kafatasları gelişirken, diğer soylarda nispeten daha zayıf ancak daha özelleşmiş kafatasları olması, ddevasa boyutlara rağmen farklı beslenme stratejileri izlediklerini gösteriyor" diyor.

Başka bir deyişle dev yırtıcılar için tek bir 'en iyi' kafatası tasarımı yoktu; birkaç tasarım mükemmel bir şekilde işliyordu.

Bilim insanları çalışmada, iki ayak üzerinde yürümenin dinozorlarda kafatası mekaniğini ve beslenme tekniklerini nasıl etkilediğini araştırdı.

Daha önceki araştırmalar yırtıcı dinozorların benzer boyutlara ulaşmasına rağmen, dünyanın çok farklı bölgelerinde, çeşitli zaman ve koşullarda evrimleştiğini ve kafatası şekillerinin farklı olduğunu göstermişti.

Bu durum sözkonusu dinozorların kafataslarına dair şüpheler doğurdu; bunlar yüzeyin altında işlevsel açıdan birbirlerine benziyor muydu, yoksa yırtıcı yaşam tarzlarında belirgin farklılıklar mı vardı?

Dr. Rowe, "Etçil dinozorlar devlere dönüşürken, beslenme biyomekaniği ve olası davranışlar açısından çok farklı yollar izledi" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar vücut büyüklüğü ve kafatası biyomekaniği arasındaki ilişkiyi anlamak için üç boyutlu X ışını tarama teknolojisini kullanarak, boyutları küçük olanlardan devlere kadar değişen, iki ayak üzerinde yürüyen 18 etobur dinozor türünün kafatası mekaniğini analiz etti, beslenme performansını ve ısırma gücünü ölçtü.

Araştırmacılar türler arasında belirgin bir ayrışma bulunca şaşkına döndü. Örneğin kafatası üzerindeki basınç, boyutla birlikte artan bir eğilim göstermiyordu.

Hatta artan kas hacmi ve ısırma kuvveti nedeniyle, bazı küçük dinozorların kafataslarındaki basınç büyük türlerinkinden daha fazlaydı.

u78ı9
Et yiyen üç dinozorda ısırma kuvvetindeki değişim (Rowe ve Rayfield/Current Biology)

Dr. Rowe, "T-rex gibi Tyrannosauridler, daha yüksek kafatası basıncı pahasına yüksek ısırma kuvvetlerine uygun hale getirilmiş kafataslarına sahipti" diyor.

Ancak Giganotosaurus gibi diğer bazı devlerde, nispeten daha hafif bir ısırığa işaret eden basınç modelleri hesapladık. Bu durum evrimin, iki ayak üzerinde yürüyen büyük etoburların yaşamlarına nasıl birden fazla 'çözüm' üretebileceğini ortaya koyuyor.

Genel anlamda, iki ayak üzerinde yürüyen yırtıcı bir dinozor olmak, her zaman T-rex gibi kemik kıran bir dev olmak demek değildi. Spinosaurus ve allosaurus gibi bazı dinozorlar devleşirken T-rex'in aksine, avı kesmeye ve eti sıyırmaya daha uygun olan zayıf ısırıklarını korudu.

Dr. Rowe, "Büyük tyrannosaur kafataslarıysa, avı ezen yüksek ısırma kuvvetlerine sahip modern timsahlar gibiydi" diye açıklıyor. 

Allosaurus'un beslenme tarzını, modern Komodo ejderininkine benzetmeyi tercih ediyorum.

Araştırmacı "Bu biyomekanik çeşitlilik, dinozor ekosistemlerinin genellikle varsaydığımızdan daha geniş bir dev etobur ekolojisi yelpazesini desteklediğini gösteriyor" diye ekliyor.

Independent Türkçe