Meta'dan uyarı: Yapay zekamız kendini geliştirmeye başladı

11 Nisan 2025'te Fransa'nın Bretonya bölgesindeki Kerlouan'da Meta CEO'su Mark Zuckerberg ve şirketin yapay zeka logosunun portresi (Hans Lucas/AFP)
11 Nisan 2025'te Fransa'nın Bretonya bölgesindeki Kerlouan'da Meta CEO'su Mark Zuckerberg ve şirketin yapay zeka logosunun portresi (Hans Lucas/AFP)
TT

Meta'dan uyarı: Yapay zekamız kendini geliştirmeye başladı

11 Nisan 2025'te Fransa'nın Bretonya bölgesindeki Kerlouan'da Meta CEO'su Mark Zuckerberg ve şirketin yapay zeka logosunun portresi (Hans Lucas/AFP)
11 Nisan 2025'te Fransa'nın Bretonya bölgesindeki Kerlouan'da Meta CEO'su Mark Zuckerberg ve şirketin yapay zeka logosunun portresi (Hans Lucas/AFP)

Meta CEO'su Mark Zuckerberg, şirketinin en yeni yapay zeka sistemlerinin kendi kendini geliştirme konusunda ilk emareleri gösterdiğini iddia etti.

Teknoloji şirketi kurucusu, yapay zekanın geleceği üzerine politika raporunda, süper zekanın temel ölçütlerinden biri olan insanlardan daha akıllı genel yapay zekanın ufukta göründüğünü yazdı.

Son birkaç aydır yapay zeka sistemlerimizin kendilerini geliştirdiğine dair işaretler görmeye başladık. Gelişme şimdilik yavaş ancak inkar edilemez.

Akademisyenler ve sektör liderleri tarafından sıklıkla dile getirilen süper zekayla ilgili temel korkulardan biri, kendi kendini geliştiren bir sistemin kontrolden çıkmış ve hilekar bir yapay zekaya yol açabileceği.

Zuckerberg bu endişelere değinmese de gelişmiş yapay zekanın ciddi riskler taşıdığı uyarısında bulundu.

Süper zekanın faydalarının mümkün olduğunca geniş bir şekilde dünyayla paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Bununla birlikte süper zeka yeni güvenlik endişeleri doğuracak. Bu riskleri azaltmakta titiz davranmamız ve neyi açık kaynaklı hale getireceğimize dikkat etmemiz gerekecek. Yine de özgür bir toplum inşa etmenin, insanları mümkün olduğunca güçlendirmeyi hedeflememizi gerektirdiğine inanıyoruz.

Firmanın süper zekaya yaklaşımının rakiplerinden farklı olduğunu, çünkü "tüm değerli işleri" otomatikleştirmek yerine bireyleri güçlendirmeye odaklandığını iddia etti.

Dünya çapında milyarlarca kişinin Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi Meta ürünlerini kullandığını belirten milyarder, şirketinin yapay zekayı insanların günlük yaşamlarına entegre etmek için en iyi konumda olduğunu söyledi.

Başarılı olursa, insanların "üretkenlik yazılımlarına daha az, yaratmaya ve bağlantı kurmaya daha fazla zaman ayırması" sonucunun ortaya çıkacağını belirtti.

Bu not, yapay zekaya yapılan büyük yatırımın ardından beklenenden daha iyi finansal sonuçlar elde eden şirketin üç aylık kazançlarının açıklanmasının hemen öncesinde geldi.

Hisse başına 7,14 dolarlık kazanç, 47,52 milyar dolarlık gelirle Wall Street'in hisse başına 5,92 dolarlık kazanç  ve 44,8 milyar dolarlık gelir beklentisini aştı.

Meta'nın hisse fiyatı, yatırımcıların teknoloji devinin yapay zeka geliştirmedeki milyarlarca dolarlık kumarının karşılığını alacağına dair umutlu görünmesiyle çift haneli rakamlarla yükseldi.

Forrester'da araştırma direktörü olan Mike Proulx, The Independent'a, "Bazı açılardan bu süper zeka yarışı, tarihsel olarak kişisel bilgisayar, internet tarayıcısı, arama motoru ve akıllı telefon yarışlarına benziyor" dedi.

Ancak asıl fark, bu yarışın çok daha hızlı ilerlemesi çünkü Meta ve diğerlerinin yarıştığı yapay zeka, kendi kendini hızlandırabiliyor.

Independent Türkçe



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe