Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?
TT

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Son birkaç hafta içinde, Çin'in güneyinde binlerce kişi sivrisineklerin taşıdığı Chikungunya virüsüne yakalandı. Bu, virüsün yaklaşık yirmi yıl önce ülkede ilk kez keşfedilmesinden bu yana en önemli salgınlardan biri olarak kabul ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın Time dergisinden aktardığına göre, Çin'in güneyindeki Foshan şehrinde 7 binden fazla kişi virüse yakalandı. Guangdong eyaletindeki diğer komşu şehir ve beldelerde de münferit vakalar görüldü.

Yerel yetkililer şu anda Chikungunya virüsünün yayılmasını önlemek amacıyla, enfeksiyona müdahale etmek için denenmiş ve test edilmiş bazı epidemiyolojik önlemlerin yanı sıra, virüse neden olan sivrisineklerin sayısını azaltmak için daha yenilikçi çabalar da sarf ediyorlar.

Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, bu virüs genellikle Asya kaplan sivrisineği (Aedes albopictus) ve Sarıhumma sivrisineği (Aedes aegypti) gibi enfekte sivrisineklerin ısırıklarıyla insanlara bulaşır. Bu sivrisinek türlerinin, Dang Humması ve Zika enfeksiyonlarına neden olanlar gibi başka hastalık etkenlerini de taşıdığı bilinmektedir.

Chikungunya semptomları, ortalama olarak, kişinin enfekte bir sivrisinek tarafından ısırılmasından 4 ila 8 gün sonra ortaya çıkar.

Bu semptomlar arasında ateş, yorgunluk ve mide bulantısı ile birlikte aylarca veya yıllarca sürebilen şiddetli eklem ağrıları yer alabilir.

Chikungunya adı, hastalığın ilk kez 1952 yılında keşfedildiği Güney Tanzanya'daki Kimakonde dilinde ‘bir şeyin bükülmesi’ anlamına gelen bir kelimeden türemiştir ve hastalığa yakalanan kişilerin şiddetli eklem ağrıları nedeniyle vücutlarının bükülmüş halini ifade eder.

Ancak Chikungunya hastalığı insandan insana bulaşmaz ve nadiren ölümcül bir hastalıktır.

WHO, bebeklerin ve yaşlıların hastalığın şiddetli semptomlarına daha yatkın olduğunu belirtmektedir.

Chikungunya hastalığının tedavisi yoktur. Ağrıyı hafifletmek ve ateşi düşürmek için parasetamol kullanılması önerilir.

Chikungunya salgını ne kadar yaygın?

WHO'ya göre Chikungunya, 1952 yılında Tanzanya'da ortaya çıktıktan sonra, Afrika ve Asya'daki diğer ülkelerde de görülmeye başlandı.

1967 yılında Tayland'da ve 1970'lerde Hindistan'da salgın vakaları kaydedildi.

2004 yılında, Doğu Afrika'da, özellikle Kenya'nın Lamu adasında yaygın bir şekilde yayıldı ve ada nüfusunun yüzde 70'ini etkiledi. Daha sonra hastalık, Mauritius ve Seyşeller gibi diğer komşu adalara da yayıldı.

Hindistan, 2006 yılında hastalığın yaygın bir şekilde yayılmasıyla karşı karşıya kaldı ve çoğu Karnataka ve Maharashtra eyaletlerinden olmak üzere yaklaşık 1,3 milyon şüpheli Chikungunya vakası kaydedildi.

Aynı yıl Sri Lanka'da da Chikungunya salgını yaşandı ve sonraki yıllarda Singapur ve Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde de salgın görüldü; binlerce kişi bu hastalığa yakalandı.

sdfrgtyu
Çin'deki yerel yetkililer şu anda Chikungunya salgınıyla mücadele ediyorlar. (AFP)

Hastalık geçen yıl Fransız adası Reunion’da yaygın bir şekilde yayıldı.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre ABD'deki ilk vakalar 2014 yılında Florida, Teksas, Porto Riko ve Virgin Adaları'nda kaydedildi.

WHO 2016 yılında, ‘Chikungunya virüsünün ABD'de yaygın bir şekilde yayılma riskinin düşük olduğunu’ belirtti.

2010 ile 2019 yılları arasında Çin'de çeşitli bölgelerde hastalık vakaları kaydedildi.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'ne (ECDC) göre, bu yıl dünya çapında yaklaşık 240 bin Chikungunya virüsü vakası ve 90 ölüm kaydedildi; Güney Amerika ülkeleri en çok etkilenen ülkeler olarak öne çıkıyor.

Chikungunya’dan korunmak için Kovid-19 kılavuzu

Hastalığın yayılmasına yanıt olarak Çinli yetkililer, toplu testler, enfekte olmuş kişilerin izolasyonu ve mahallelerin tamamen dezenfekte edilmesini içeren Kovid-19 kılavuzunu kullanıyor.

Çin'in resmi haber ajansı olan Xinhua’ya göre, Foshan yetkilileri onlarca hastaneyi tedavi merkezi olarak belirledi ve enfekte olanlar için sivrisinek geçirmez izolasyon yataklarının sayısını 7 binden fazla yatak artırdı.

Güney Çin'de yetkililer, sivrisineklerin üreme alanı olabilecek şehir göllerine larvaları yiyen balıklar salmak veya insanları ısırmayan, ancak Chikungunya virüsünü taşıyan sivrisineklerle beslenen fil sivrisinekleri sürülerini salmak gibi alışılmadık çözümler de araştırıyor.



Kate Middleton'ın benimsediği "yavaş ebeveynlik" nedir?

Kate Middleton ve eşi Prens William'ın üç çocuğu var (AFP)
Kate Middleton ve eşi Prens William'ın üç çocuğu var (AFP)
TT

Kate Middleton'ın benimsediği "yavaş ebeveynlik" nedir?

Kate Middleton ve eşi Prens William'ın üç çocuğu var (AFP)
Kate Middleton ve eşi Prens William'ın üç çocuğu var (AFP)

Piyasada pek çok ebeveynlik tekniği var ancak "yavaş ebeveynlik" diye bilinen bir yöntem yakın zamanda Galler Prensesi Kate Middleton'ın onayını aldı.

Kraliyet Vakfı Erken Çocukluk Merkezi çarşamba günü, besleyici etkileşimlerin bebeklerin ve küçük çocukların sosyal ve duygusal gelişimini nasıl olumlu yönde etkileyebileceğini anlatan bir dizi animasyon video yayımladı.

Vakfın yaptığı açıklamada, 12 yaşındaki Prens George, 10 yaşındaki Prenses Charlotte ve 7 yaşındaki Prens Louis'in annesi Kate'in projede aktif olarak yer aldığı ve haziranda illüstratörler ve erken çocukluk dönemi uzmanlarıyla işbirliği yaptığı yaratıcı bir atölye çalışmasına katıldığı belirtildi.

"Bağlantıya alan yaratmak" başlıklı 2,5 dakikalık video, hızlarının küçük bir çocuğunkiyle eşleşmesi için ebeveynleri ara sıra yavaşlamaya teşvik ediyor.

Videoda, yetişkinler işleri hızlı yapmaya alışkın olsa da bebeklerin ve küçük çocukların yeni deneyimleri işlemek için gereken araçları geliştirmeye devam etmesinden dolayı daha yavaş bir tempoda daha iyi öğrendiği anlatılıyor. Yetişkinlerin çocuklardan ayak uydurmalarını beklemesi nedeniyle hızdaki bu uyuşmazlık asap bozukluğuna yol açabilir. Çocuklar hemen yanıt vermediğinde, yetişkinler hızlanarak, kendilerini tekrarlayarak, strese girerek veya seslerini yükselterek tepki verebilir ve bu da ters etki yaratabilir.

Anlatıcı, "Nihayetinde çocuğun tüm bu yeni bilgileri idrak etmek için daha da az zamanı olur ve epey bunalır" diyor.

Bu durum çocuğun donup kalması, ağlaması, sizi görmezden gelmesi ya da üçünün bir arada görülmesi şeklinde ortaya çıkabilir.

Vakıf bu tekniği uygulamanın günlük yaşamda, örneğin bir ebeveynin işe giderken çocukları evden çıkarması gibi durumlarda zor olabileceğini ancak okuma ya da oyun zamanı gibi daha sakin zamanlarda tempoyu düşürmenin fayda sağlayabileceğini belirtiyor.

Anlatıcı şöyle açıklıyor:

Bir soru sorarak ve çocuğun yanıt vermesini bekleyerek olayları kendi hızlarında işlemelerine izin veriyoruz. Bu, beyinlerine neler olduğunu sakin bir şekilde çözüp cevap vermesi için zaman tanıyor. Bu bazen birlikte kitap okurken bir sayfada oyalanmak, çocuğun neyle ilgilendiğini fark etmek ve tamamen özümsemesi için ona zaman tanımak kadar basit bir iş.

Diğer videolar arasında "Duygusal açıdan sağlıklı bir beyni nasıl geliştiririz", "Büyük duyguları birlikte yönetmek" ve "Duyguları fark etmek ve yönlendirmek" gibi konular yer alıyor.

Independent Türkçe