Superman'in başarısının ardından "Süper-Aile'nin yeni bölümü" geliyor

Superman'in başrolündeki David Corenswet'e Lois Lane'e hayat veren Rachel Brosnahan ve Lex Luthor'ı canlandıran Nicholas Hoult eşlik ediyor (Warner Bros/DC)
Superman'in başrolündeki David Corenswet'e Lois Lane'e hayat veren Rachel Brosnahan ve Lex Luthor'ı canlandıran Nicholas Hoult eşlik ediyor (Warner Bros/DC)
TT

Superman'in başarısının ardından "Süper-Aile'nin yeni bölümü" geliyor

Superman'in başrolündeki David Corenswet'e Lois Lane'e hayat veren Rachel Brosnahan ve Lex Luthor'ı canlandıran Nicholas Hoult eşlik ediyor (Warner Bros/DC)
Superman'in başrolündeki David Corenswet'e Lois Lane'e hayat veren Rachel Brosnahan ve Lex Luthor'ı canlandıran Nicholas Hoult eşlik ediyor (Warner Bros/DC)

Superman'in başarısının ardından filmin yönetmeni James Gunn'ın bir kere daha kamera arkasına geçmeye hazırlandığı açıklandı.

Warner Bros. Discovery CEO'su David Zaslav, şirketin hissedarlarına yaptığı bilgilendirme sırasında "James Gunn'ın Süper-Aile'nin yeni bölümünü çekmek üzere hazırlanmaya ve yazmaya başladığını paylaşmaktan dolayı heyecanlıyız" dedi. 

DC Stüdyoları'nın eş başkanı ve filmin yönetmeni Gunn verdiği röportajlarda David Corenswet'in canlandırdığı Superman'in yer aldığı bir filmin senaryosu üzerinde çalıştığını duyurmuştu. Ancak bunun Superman'in devam filmi mi yoksa başka bir proje mi olduğu bilinmiyor. 

Zaslav son açıklamasıyla Gunn'ın kamera arkasına geçeceğini ilk kez resmen açıklasa da bu konuya netlik kazandırmadı.

Disney'in Marvel Sinematik Evreni'nin başarısına karşılık vermek üzere 2022'de DC Stüdyoları'nın başına James Gunn ve Peter Safran geçirilmişti. İkilinin yeniden yapılandırdıkları DC Evreni'nin 10 yıllık büyük planın ilk adımını oluşturan Superman hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin takdirini topladı. 

Küresel gişe hasılatında 550 milyon doları geçen filmin eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'taki puanı, yüz üzerinden 83.

DC Stüdyoları'nın sıradaki projeleri arasında John Cena'nın başrolünde oynadığı Suicide Squad yan dizisi Peacemaker'ın ikinci sezonu, Supergirl filmi ve Lanterns dizisi var. 

Ayrıca özellikle Batman çizgi romanlarında yer almasıyla bilinen Clayface de kendi filmine kavuşacak. Şekil değiştiren yaratığın filminin yapımının ilerleyen aylarda başlaması ve Eylül 2026'da vizyona girmesi planlanıyor.

59 yaşındaki Gunn, geçen ay verdiği bir röportajda "Clayface, Superman'den tamamen farklı olacak. Aynı evrende olsalar da bu tam anlamıyla bir korku filmi. Bir şirket tarzımız yok. Her film Superman gibi olmayacak. Sanatçılar, yönetmenler ve senaristler her bir filmde kendi muhakemelerini ortaya koyacak. İnsanların sıkılmasını istemiyoruz" demişti.

Independent Türkçe, Variety, IGN



Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
TT

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği ortaya çıktı. 

Yaygın bir uyku rahatsızlığı olan obstrüktif uyku apnesi (OUA), hastanın solumunun gece boyunca sık sık durmasına yol açıyor. Yeterli uyku alamamaya veya horlamaya yol açan bu rahatsızlık, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç riskini de artırıyor. 

En yaygın tedavi yöntemi hastanın uykusunda, sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazını takmasını içeriyor. Ancak burun ve boğaza basınçlı hava üfleyen bu cihaz, hem rahatsız edici olabiliyor hem de herkesin karşılayabileceği bir maliyete sahip değil.

Hindistan'dan bir araştırma ekibi, buna alternatif olarak deniz kabuğuna üflemenin OUA semptomlarını azaltabileceğini tespit etti. 

Binlerce yıldır Hint kültürünün parçası olan bu ritüel, derin nefes alındıktan sonra spiral biçimli bir deniz kabuğuna üflenerek yapılıyor.

Bulguları hakemli dergi ERJ Open Research'te yayımlanan araştırmada 19 ila 65 yaşındaki 30 OUA hastasının uyku kalitesi bir gece boyunca takip edildi. Hastalara ayrıca gün içinde ne kadar uykulu hissettikleri hakkında sorular soruldu.

Daha sonra katılımcılar rasgele bir şekilde deniz kabuğuna üfleme veya derin nefes alma egzersizi yapma grubuna atandı. Eğitim alan katılımcılar haftada 5 gün, en az 15 dakika boyunca bu tedavi yöntemlerini uyguladı. 6 ayın ardından tekrar değerlendirmeye alındılar.

Deniz kabuğuna üfleyenlerin, diğer gruba kıyasla gündüzleri yüzde 34 daha az uykulu hissettiği saptandı. 

Araştırmacılar ayrıca bu kişilerin saatte ortalama 4-5 daha az apne (uyku sırasında solunumun durması) yaşadığını ortaya koydu. Gece boyunca kandaki oksijen seviyeleri de daha yüksek çıktı. 

Çalışmaya liderlik eden Dr. Krishna K. Sharma, "Deniz kabuğuna üfleme, makinelere veya ilaçlara ihtiyaç duymadan uykuyu iyileştirmeyi ve semptomları azaltmayı sağlayabilecek basit ve düşük maliyetli bir nefes alma tekniği" diyerek ekliyor:

Deniz kabuğuna üfleme şekli epey farklı. Bu eylem güçlü titreşimler ve hava akımı direnci yaratıyor, bu da muhtemelen boğaz ve yumuşak damak da dahil, üst hava yolundaki kasları güçlendiriyor. Bunlar OUA hastalarında uyku sırasında sıklıkla çöken bölgeler.

Yeni araştırma CPAP cihazına alternatif sunması nedeniyle önem taşısa da çalışmanın az katılımcıyla yapılmış olması gibi sınırlılıkları var. Ekip birkaç hastaneyi kapsayan daha büyük bir çalışma yürütmeyi planlıyor.

Bu sayede deniz kabuğuna üflemenin neden uyku apnesine iyi geldiği de daha net bir şekilde anlaşılabilir. 

Astım gibi solunum hastalıkları alanında çalışan, Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Asthma + Lung UK'den Dr. Erika Kennington "Deniz kabuğu üfleme yaklaşımının daha büyük ölçekte test edilmesi ve alkolü azaltma, egzersiz yapma ve düzgün uyku alışkanlıklarını sürdürme gibi kanıtlanmış diğer stratejilerle karşılaştırılması iyi olur" diyerek ekliyor:

OUA uzun vadeli bir rahatsızlık ancak doğru tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomlarda gerçek bir fark yaratılabilir.

Independent Türkçe, Guardian, MedicalXpress, ERJ Open Research