Dinozorların kuşlara evrimine ışık tutan yeni bir tür keşfedildi

Shri rapax adlı yeni türün holotipi (Historical Biology)
Shri rapax adlı yeni türün holotipi (Historical Biology)
TT

Dinozorların kuşlara evrimine ışık tutan yeni bir tür keşfedildi

Shri rapax adlı yeni türün holotipi (Historical Biology)
Shri rapax adlı yeni türün holotipi (Historical Biology)

Alışılmadık derecede büyük ve "kalın yapılı" pençe şeklinde ellere sahip kuş benzeri yeni bir dinozor türünün keşfi, kuşların evrimine yol açan ilk adaptasyonlara biraz daha ışık tutuyor.

Shri rapax adı verilen dinozor, küçük ila orta boy tüylü etoburları içeren ve dinozorlar arasında kuşların en yakın akrabaları kabul edilen dromaeosauridae adlı gruba ait.

Araştırmacılar yeni türü, 72 ila 75 milyon yıl öncesine tarihlenen ve muhtemelen 2000'lerde Moğolistan'da bulunan bir fosil aracılığıyla tanımladı.

Öte yandan bilim insanları örneğin tam olarak nereden çıkarıldığından emin değil. Fosil, 2010'dan önce yasadışı yolla elde edilmiş ve Japonya ve İngiltere'deki özel koleksiyonlarda tutulmasının ardından Fransa merkezli Eldonia şirketi tarafından satın alınmıştı.

Araştırmacılar "Örnekle ilişkili belgelere dayanarak bunu şimdilik Moğolistan'daki Ukhaa Tolgod'a atfediyoruz" diye yazıyor.

Bilim insanlarına göre örnek muhtemelen Moğolistan'ın Gobi Çölü'nde yer alan ve yaklaşık 71 ila 75 milyon yıl öncesine dayanan, özellikle dinozorlara ait zengin fosil kayıtlarıyla bilinen Djadokhta Formasyonu'ndan geliyor.

Araştırmacılar, "Geç Kretase döneminden kalma, Moğolistan'ın Djadokhta Formasyonu'nda özenle korunmuş bir velociraptorine dromaeosaurid tanımlıyor ve yeni türe Shri rapax adını veriyoruz" diye yazıyor.

Shri rapax'ın kendine özgü omurga ve pelvis hatlarının yanı sıra güçlü ellere sahip olduğu tespit edildi.

Çalışmaya göre Shri rapax "çok iri" başparmaklara ve diğer dromaeosauridlere kıyasla "orantısal olarak daha büyük" pençelere sahipti.

Ayrıca dinozorun kafatası adaptasyonları da güçlü bir ısırma becerisine sahip olduğuna işaret ediyor.

Bilim insanları hakemli dergi Historical Biology'de yayımlanan çalışmada şöyle diyor:

Shri rapax'ın en sıradışı özelliği, elinin alışılmadık derecede kalın yapılı oluşu.

Araştırmacılar dinozorun kendine özgü ellerinin, bitki yiyen dinozor grubu ceratopsianlar gibi daha büyük avları hedef almasını sağlayan adaptasyonlar olduğundan şüpheleniyor.

Bilim insanları çalışmada, "Ceratopsianlarla sık etkileşimlerin ve bu grubun yırtıcı karşıtı aktif savunma davranışlarının, Djadokhta'daki bazı velociraptorinlerde daha kalın yapılı ön kolların ve daha tıknaz ellerin evrimini teşvik etmiş olabileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Eğer Shri rapax'ın, yakın akrabası Velociraptor mongoliensis'le aynı avlanma davranışını paylaştığını varsayarsak ellerinin daha güçlü yapısı, onu genellikle Velociraptor'un avladığından daha büyük ve daha kuvvetli avları hedef almaya uygun hale getiriyor.

Bulgular bu yeni türün, tarih öncesi Djadokhta kazı alanında yaşayan diğer kuş benzeri dinozorların tercih ettiğinden daha büyük omurgalıları yakalamaya adapte olduğuna işaret ediyor.

Bilim insanları bu büyük avlar arasında muhtemelen zırhlı dinozorların olgunlaşmamış bireylerinin de yer aldığını söylüyor.

Independent Türkçe



500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
TT

500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

İnkalara ait bir astronomik gereçte bulunan saç teli, imparatorlukta kayıt tutmanın sadece seçkin kişiler değil, sıradan halk arasında da yaygın olduğunu gösteriyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan bu bulgu, Ortaçağ uygarlığındaki sayısal okuryazarlık hakkında bilinenleri değiştiriyor.

İnkalar kayıtları, özellikle de sayısal bilgileri tutmak için khipu adı verilen ve düğümlü ipten yapılan gereçler kullanıyordu.

Bu gereçler, üzerine çok sayıda sarkan iplerin bağlandığı ana bir kordondan oluşuyor ve düğümler, konumları ve renkleri aracılığıyla bilgi kodlanıyordu.

Bazen bir khipu'nun üzerinde, yaratıcısını belirtmek için "imza" niteliğinde bırakılmış insan saçı bulunabiliyor.

cvfgbtyh
Peru'da yer alan Jucul'daki hipu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

Araştırmacılar "Eskiden And Dağları'nda saç, geldiği kişiyi temsil eden ve ritüel açıdan güçlü kabul edilen bir şeydi" diye açıklıyor.

Bugüne kadar, İspanyol sömürgesi dönemine ait belgeler yalnızca erkek elitlerin khipu yaptığını ima ediyordu.

"Khipu okuryazarlığı"nın, kayıt tutmakla görevli bürokratlar dışında yaygın olmadığı düşünülüyordu.

Araştırmacılar, "Özellikle İspanyol sömürge tarihçelerine dayanarak, khipu'ların sadece bürokrasideki erkek elitler tarafından yapıldığı düşünülüyor" diye yazıyor.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında khipu'nun Andlı işçiler, köylüler ve kadın köylüler arasında bile üretildiği belgeleniyor.

Ancak 15. yüzyıldan kalma bir khipu'ya yaratıcısı tarafından işlenen insan saçı üzerinde yapılan son analiz, o dönemde bile düşük rütbeli İnkaların khipu yapıp kullandığını gösteriyor.

Sözkonusu khipu, çok az belgeyle birlikte bir Alman müzayedesinde bulundu ve daha sonra 1498'e tarihlendi.

Araştırmacılar, ana kordonun yaklaşık 104 santimetre uzunluğunda, katlanmış ve bükülmüş insan saçından yapıldığını ve yaklaşık 8 yıllık saç uzamasına denk geldiğini söylüyor.

Bilim insanları kimyasal analizdeki gelişmelerden yararlanarak saç örneğinden karbon, nitrojen ve kükürt gibi farklı elementlerin seviyelerini aynı anda ölçtü.

Bu gereci yapan kişinin bürokratların et ve mısır içeren beslenme biçimi yerine, sıradan halkın yumru kökler ve yeşilliklerden oluşan beslenme düzenini izlediğini tespit ettiler.

Oksijen ve hidrojen değerlerini ölçen daha ayrıntılı analizler, halkın alt kesiminden gelen bu kişinin muhtemelen günümüzde Peru'nun güneyi veya Şili'nin kuzeyinde yer alan bölgede yaşadığını ortaya çıkardı.

Bilim insanları şöyle yazıyor: 

Önceki varsayımların aksine, belli ki İnka İmparatorluğu'ndaki halk da İnka tarzı khipu'lar üretmiş.

Çalışmanın sonuçları, kadınların da bu kayıt sistemlerini yaptığını gösteren, yakın zamandaki diğer bulguları da doğruluyor ve khipu okuryazarlığının sadece erkek elitlerin alanı olduğu fikrine meydan okuyor.

Araştırmacılar, "İnka İmparatorluğu'nda khipu okuryazarlığı, şimdiye kadar düşünülenden daha kapsayıcı ve yaygın olabilir" sonucuna varıyor.

Independent Türkçe