The Boys yıldızından Homelander karakterine duygusal veda

Fotoğraf: Amazon Prime Video
Fotoğraf: Amazon Prime Video
TT

The Boys yıldızından Homelander karakterine duygusal veda

Fotoğraf: Amazon Prime Video
Fotoğraf: Amazon Prime Video

Antony Starr, süper kahraman hicvinin son sezonunun çekimlerinin tamamlanmasının ardından "karmaşık" The Boys karakteri Homelander'a duygusal bir şekilde veda etti.

49 yaşındaki oyuncu, 2019'da yayımlanmaya başlamasından bu yana dizide çarpık süper kahramanı canlandırıyor. 5. ve son sezonun gelecek yıl Amazon Prime'da yayımlanması bekleniyor. Dizinin yaratıcısı ve sorumlusu Eric Kripke, geçen ay çekimlerin tamamlandığını doğruladı.

Starr, Instagram'da paylaştığı uzun gönderide, kanlı sahneleri ve hicivleriyle bilinen "çılgın" dizide geçirdiği zamanları andı.

Starr, "Bunun ne kadar inanılmaz bir yolculuk olduğunu kelimelerle anlatmak (benim için) zor" diye yazdı.

Ne kadar çok deneyim ve gelişim yaşandı. Ne kadar muhteşem bir ekip. Gerçekten kariyerimin en önemli anıydı. Başladığımızda ne olacağını hiç bilmiyordum.

Şöyle devam etti:

Bu dev, istasyondan ayrıldı ve hiç durmadı. O Kovid anı hariç. Ha bir de grevler. Öyle bir şey de yaşandı. Ama o iki sefer dışında hiç durmadı, televizyon dünyasında cesurca iz bıraktı. Benzeri yok. Kendi yolunda gidiyor. Ve çekimlerin sonunda söylenecek tek şey şu: Teşekkürler. İnanılmaz Kanadalı ekibe. Muhteşem prodüksiyon ekibine. Son derece yetenekli oyuncu kadrosuna. Bu çılgın şeyle risk alan Amazon ve Sony çalışanlarına (ve beni kadroya alarak harika bir seçim yaptılar, çok teşekkürler) ve bu güzel, karmaşık, çarpık, nefis diziye büyük ya da küçük bir şekilde katkıda bulunan diğer herkese.

dfrgthy
Antony Starr, The Boys'da Homelander rolünde (Amazon Prime Video)

Bu diziyi çok seviyorum. Ve bu karakteri de. Gerçekten. Neyi hedeflediğimizi bilerek işe gitmeyi ama günün sonunda sadece eğleneceğimizi ve bunun yaratıcılık bakımından son derece ödüllendirici olacağı haricinde kendimizi nerede bulacağımızı asla bilememeyi çok özleyeceğim...

Bu karmaşık karakter, hiç beklemediğim bir şekilde sınırları keşfetmek ve zorlamak için alan ve çeşitlilik sağladı. Bu deneyim için her zaman minnettar olacağım. Ve elbette, bu çarpık karakterin ortak yaratıcısı olan [Eric Kripke]'ye muazzam bir minnettarlık duyuyorum. Bir canavar yarattık efendim. Onu ve sizi özleyeceğim. Son sezonu yayımlayana kadar. Sizi görene kadar. Ama bu yaratıcı dönem kapandı ve onu özleyeceğim kardeşim. Ve son olarak, hayranlara çok teşekkür ederim. Siz can damarımızsınız. Siz olmadan bunu başaramayız. Ve hayranlarımız rakipsiz. Size büyük sevgiler... Ve zevkinize derin saygılar.

Starr, geçen yıl, manyak karakterinin Donald Trump'a yönelik hicivsel bir yorum olduğu iddiasını reddetmiş ve bu benzetmeleri "kolay hedef" diye nitelemişti.

Independent Türkçe



Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
TT

Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)

Etiyopya'da keşfedilen diş fosilleri, insanların atası iki farklı türün 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce bir arada yaşadığını göstererek evrimimiz hakkında bilinenleri yeniden şekillendiriyor.

13 diş, Etiyopya'nın Afar bölgesinde aynı dönemde yaşamış hominin atası Australopithecus ve bir Homo türünden geliyor.

Ledi-Geraru arkeolojik kazı alanında bulunan dişler, Homo cinsinin en eski üyelerinin Australopithecus'la bir arada yaşadığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, "Bu örnekler, Australopithecus ve erken dönem Homo'nun 2,5 milyon yıl önce Afar bölgesinde iki zayıf soy olarak bir arada yaşadığını ve hominin fosil kayıtlarının daha önce bilinenlerden daha çeşitli olduğunu gösteriyor" diyor.

Çalışmanın ortak yazarı Kaye Reed'e göre bu keşif insan evrimine ilişkin algımızı değiştiriyor.

Dr. Reed "Karşımızda birlikte yaşamış iki hominin türü var. İnsan evrimi doğrusal değildir, dallı budaklı bir ağaçtır ve nesli tükenen yaşam formları vardır" diye açıklıyor.

Bu yeni araştırma, birçoğumuzun zihnindeki maymundan Neandertal'e, oradan da modern [insana] geçiş imgesinin doğru olmadığını gösteriyor. Evrim bu şekilde işlemez.

Dişlerin, hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizi, bunların en son 2,95 milyon yıl önce görülen ve ünlü "Lucy" örneğiyle temsil edilen Australopithecus afarensis yerine yeni bir Australopithecus türüne ait olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın başyazarı Brian Villmoare, "2,6 ila 2,8 milyon yıllık tortullarda bulunan yeni Homo dişleri, soyumuzun ne kadar eski olduğunu doğruluyor" diyor.

Soyun atası olan bu yeni keşfedilen türün henüz bir adı yok. Bunun gerçekleşmesi için daha fazla fosile ihtiyaç var.

Araştırmacılar numunenin yaşını, fosilin bulunduğu alanın volkanik ve tektonik aktivitesine dayanarak belirledi.

Bölgedeki çok sayıda yanardağ, feldspat adı verilen kristaller içeren kül püskürtüyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Christopher Campisano, feldspatlar için "Bunların biriktiği tarihte bölgede meydana gelen patlamaları tarihlendirebiliyoruz" diyor. 

Bu fosillerin bu patlamalar arasında kaldığını biliyoruz ve bu sayede fosillerin üstündeki ve altındaki katmanları tarihlendirebiliyoruz. Fosillerin arazide bulunduğu dönemde meydana gelen volkanik patlamaların volkanik küllerini tarihlendiriyoruz.

dcfgth
Ledi-Geraru Araştırma Alanından toplanan diş fosilleri (Brian Villmoare, Nevada Üniversitesi Las Vegas kampüsü)

Araştırmacılar fosilleri ve araziyi birlikte inceleyerek milyonlarca yıl önceki ortamı yeniden canlandırmayı başardı.

Bu eski insan atalarının 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce geçtiği araziyle, günümüzdeki arasında çarpıcı bir fark olduğunu saptadılar.

O zamanlar nehirler, bitki örtüsüyle kaplı bir araziden akarak zamanla genişleyip daralan sığ göllere dökülüyordu.

Çalışmanın bir diğer yazarı Ramon Arrowsmith “Jeoloji, fosilleri içeren tortul birikintilerin yaşını ve özelliklerini gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, yaş kontrolü için çok önemli.

Lucy türüyle Australopithecus türünün aynı şeyleri yiyip yemediği ve yiyecek için birbirleriyle rekabet edip etmediği belirsizliğini koruyor.

Araştırmacılar, daha sonraki çalışmalarda bu türlerin diş minelerini inceleyerek ne yediklerini bulmayı umuyor.

Independent Türkçe