Yeni araştırma, sevilen meyveye dair efsaneyi çürüttü

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yeni araştırma, sevilen meyveye dair efsaneyi çürüttü

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

İki yeni klinik çalışma, ekmek gibi karbonhidratlar yerine mango yemenin tip 2 diyabette kan şekeri seviyelerini iyileştirebileceğini ortaya koyarak geleneksel beslenme anlayışına karşı çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde yaklaşık 830 milyon kişinin diyabet hastası olduğunu ve bunların yüzde 90'ına tip 2 diyabet teşhisi konduğunu açıkladı. Bu, vücudun insüline direnç geliştirdiği veya yeterli insülin üretemediği anlamına geliyor.

Hindistan'da yetişkinlerin yaklaşık 77 milyonu diyabet hastasıyken, 25 milyon kişinin ise prediyabetik olduğu tahmin ediliyor. Bombay'da yaşayan bir diyabet uzmanı BBC'ye, hastaların Hint yaşamının merkezinde yer alan mango meyvesini yiyip yiyemeyeceklerini sık sık sorduğunu söyledi.

Rahul Baxi, "Zengin tatlılığı ve farklı çeşitleriyle mangolar, Hint yazlarının vazgeçilmezi. İnsanların neden kendilerini şımartmak istediklerini anlıyorum" diyor.

fgthyj
Mangolar, Hint kültürünün önemli bir parçası (AFP)

Ancak bazı kişiler mangolardan kesinlikle kaçınılması gerektiğine inanırken, bazıları da meyvenin "diyabetin etkilerini tersine çevirebileceğini" düşünüyor.

95 kişinin katıldığı pilot çalışma, Safeda, Dasheri ve Langra olmak üzere üç Hint mango çeşidinin, iki saatlik glikoz testinde beyaz ekmeğe benzer veya daha düşük glisemik tepkiler ürettiğini ortaya koydu.

Glisemik tepki, bir yiyecek veya öğünün, tüketildikten sonra kan şekeri (glikoz) seviyesini nasıl etkilediğini ifade ediyor.

Tip 2 diyabetli ve diyabetsiz kişiler üzerinde üç günlük düzenli takipler, ekmek yerine mango tüketildiğinde öğün sonrası şeker dalgalanmalarının önemli ölçüde daha az olduğunu ortaya koydu.

Uzmanlar, bunun vücuda faydalı olabileceğini söylüyor ve her iki çalışmanın da yazarı Dr. Sugandha Keha, "Bu çalışmalar, reçeteli diyetler dahilinde mango tüketiminin kan şekerine zararlı olmadığını, hatta faydalı olabileceğini gösteriyor." diyor.

İkinci hafta yapılan çalışma, ekmek yerine 250 gr mango tüketen tip 2 diyabetli 35 yetişkinin insülin direnci, açlık kan şekeri, kilo ve bel çevresi ölçümlerinde iyileşmeler ve başka olumlu sonuçlar gösterdiğini ortaya koyarak bu bulguları destekledi.

Çalışmanın lideri ve kıdemli yazarı Profesör Anoop Misra, "Kahvaltıda karbonhidrat (ekmek) yerine küçük porsiyonlarla mango tüketmenin faydalarını ilk kez iki detaylı çalışmada gösterdik ve tüketiminin olumsuz metabolik etkileriyle ilgili tüm spekülasyonları çürüttük" diyor.

Ancak asıl önemli olan ölçülülük ve klinik gözetim. Bu, sınırsız mango ziyafeti için bir izin değil.

Hindistan'da günlük yaşamın bir parçası olan mangolar kültürel, sosyal ve hatta diplomatik etkiye sahip. Ülke genelinde binden fazla çeşidi yetiştirilirken, genellikle ziyaret eden ileri gelenlere hoş geldin ve saygı göstergesi olarak mango sepetleri veriliyor

Ölçülülük açısından, herhangi bir mangonun kişinin günlük kalori limitinin bir parçası olması önerilir.

Profesör Misra, "Günlük sınırınız 1.600 kaloriyse, mangodan alınan kaloriler bu toplamın bir parçası olmalı, ekstra değil. 250 gr mango -yaklaşık bir küçük meyve- yaklaşık 180 kalori içerir. Çalışmada olduğu gibi, aynı sonuçları elde etmek için eşdeğer miktarda karbonhidratı mango ile değiştirirsiniz" diyor.

Independent Türkçe



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe