Tarantino en sevdiği ve en iyi filmlerini açıkladı

Quentin Tarantino yeniden çevrim kültürüne karşı çıkarak Denis Villeneuve'ün Dune: Çöl Gezegeni (Dune) serisini izlemediğini söylemişti (Reuters)
Quentin Tarantino yeniden çevrim kültürüne karşı çıkarak Denis Villeneuve'ün Dune: Çöl Gezegeni (Dune) serisini izlemediğini söylemişti (Reuters)
TT

Tarantino en sevdiği ve en iyi filmlerini açıkladı

Quentin Tarantino yeniden çevrim kültürüne karşı çıkarak Denis Villeneuve'ün Dune: Çöl Gezegeni (Dune) serisini izlemediğini söylemişti (Reuters)
Quentin Tarantino yeniden çevrim kültürüne karşı çıkarak Denis Villeneuve'ün Dune: Çöl Gezegeni (Dune) serisini izlemediğini söylemişti (Reuters)

İki Oscar ödüllü Quentin Tarantino, The Church of Tarantino (Tarantino Kilisesi)  adlı podcast'te verdiği kapsamlı röportajda hem en sevdiği hem de en iyi bulduğu filmini açıkladı.

"Bir Zamanlar... Hollywood'da (Once Upon a Time... in Hollywood) benim en sevdiğim filmim, Soysuzlar Çetesi (Inglourious Basterds) ise en iyisi" diyen ünlü yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bence Kill Bill ise tam anlamıyla 'nihai Quentin filmi'. Çünkü onu başka hiç kimse çekemezdi. Her detayı benim hayal gücümden, bilinçaltımdan, tutkularımdan ve takıntılarımdan çıkmış gibi. Bu yüzden çekmek için yaratıldığım film Kill Bill, Soysuzlar Çetesi başyapıtım, Bir Zamanlar... Hollywood'da ise favorim.

Ucuz Roman'ın (Pulp Fiction) yönetmeni, senaryoları arasında en iyi bulduklarını da sıraladı:

Bence en iyi senaryom Soysuzlar Çetesi. Onun hemen ardından The Hateful Eight ve Bir Zamanlar... Hollywood'da geliyor. Ama şunu da eklemeliyim: The Hateful Eight yönetmenlik açısından yazdıklarımı en iyi sahneye taşıdığım işim olabilir. Çünkü senaryo zaten sağlamdı, orada ekstra bir şey yaratmam gerekmedi. Kill Bill'de olduğu gibi sıfırdan kurmak yerine, olanı en iyi şekilde aktarmak sözkonusuydu. O açıdan yönetmen olarak kendi malzememe en iyi hizmet ettiğim film olduğunu düşünüyorum.

Tarantino, Bir Zamanlar... Hollywood'da filminin Netflix için çekilecek devam projesinin yönetmenliğini üstlenmeyeceğini nisanda duyurmuştu.  Brad Pitt'in Cliff Booth rolünü yeniden canlandıracağı ancak projeyi yönetecek ismin Tarantino değil, David Fincher olduğu açıklanmıştı. Tarantino, filmin senaryosunu kaleme aldı ve projede yapımcı olarak yer alıyor.

62 yaşındaki yönetmen ayrıca uzun süredir konuşulan 10. ve son filmi The Movie Critic'ten neden vazgeçtiğini de anlattı. Projeyi rafa kaldırmasının nedeni, önceki işlerine fazla benzemesi:

Ön prodüksiyon aşamasında yazdıklarımı dramatize etme fikri beni heyecanlandırmadı. Çünkü Bir Zamanlar... Hollywood'da filminde öğrendiğim beceriyi tekrar kullanıyordum: 'CGI kullanmadan Los Angeles'ı nasıl 1969'un Hollywood'una dönüştüreceğiz?' Bu başarmamız gereken bir şeydi ve başaracağımız kesin değildi. Ama The Movie Critic'te böyle bir meydan okuma yoktu. Los Angeles'ı eski bir döneme dönüştürmenin yollarını zaten öğrenmiştim.

Independent Türkçe, Variety, The Church of Tarantino



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe