Bilim insanları sevilen bir içecekte Alzheimer'a karşı koruma sağlayacak bir bileşik buldu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları sevilen bir içecekte Alzheimer'a karşı koruma sağlayacak bir bileşik buldu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları beyin hücrelerinde yaşlanmayı tersine çevirmeye ve zararlı protein birikimini ortadan kaldırmaya yardımcı olabilecek iki doğal bileşik tespit etti. Bu keşif, Alzheimer hastalığının ilaçsız bir şekilde tedavi edilebileceğine dair umutları artırdı.

Hakemli dergi GeroScience'ta yayımlanan araştırmada, beyin hücrelerinde enerji üretimini sağlayan temel bir molekülün yenilenmesini destekleyen iki doğal bileşik saptandı: nikotinamid (bir tür B3 vitamini) ve yeşil çayda bulunan epigallokateşin gallat adlı antioksidan.

Araştırmacılar bu bileşiklerle tedavi edilen sinir hücrelerinin yaşa bağlı gerilemeyi tersine çevirmekle kalmayıp Alzheimer hastalığının ayırt edici özelliği olan amiloid protein kümelerini temizleme yeteneğinin de arttığını buldu.

Araştırmanın başyazarı Gregory Brewer, "İnsanlar yaşlandıkça beyinlerindeki nöronların enerji seviyeleri düşer ve bu da istenmeyen proteinleri ve hasarlı bileşenleri temizleme yeteneğini sınırlar" diyor.

Dr. Brewer, "Enerji seviyelerinin geri kazanılmasının, nöronların bu kritik temizleme işlevini yeniden edinmesine katkı sağladığını bulduk" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar floresan molekül kullanarak Alzheimer belirtileri gösteren yaşlı farelerin nöronlarındaki guanozin trifosfat seviyelerini canlı olarak takip etti.

dfgthy
Beynin MR görüntüsü, beynin medial temporal lobundaki odak noktalarını gösteriyor: hipokampus (kırmızı), entorhinal korteks (mavi) ve perirhinal korteks (yeşil) (Florida Alzheimer Hastalığı Araştırma Merkezi)

Bilim insanları enerji açısından zengin GTP moleküllerinin (özellikle hücrelerin mitokondrilerinde) seviyelerinin yaşla birlikte azalarak hasarlı bileşenlere sahip hücrelerin otofaji adlı süreçle yok edilmesini engellediğini keşfetti.

Hücrelerin doğal temizlik süreci olan otofajinin doku ve organların sağlığında kritik rol oynadığı bilinse de yaşlanmanın hangi aşamasının bu süreci bozduğuna dair belirsizlik sürüyor.

Yaşlı sinir hücreleri, araştırmada kullanılan nikotinamid ve epigallokateşin gallat molekülleriyle sadece 24 saat boyunca tedavi edildiğinde, GTP seviyeleri genellikle genç hücrelerde görülen seviyelere geri döndü.

Bilim insanları, "Sonuçlarımız, yaş ve Alzheimer hastalığıyla ilişkili sinirsel GTP enerji eksikliklerinin, otofaji bozukluğuna yol açtığını ortaya koyuyor" diye yazıyor.

Moleküller ayrıca bu hücrelerdeki enerji metabolizmasını iyileştirdi ve amiloid beta kümelerinin verimli bir şekilde temizlenmesini sağladı.

Dr. Brewer, "Beynin enerji sistemlerini halihazırda besin takviyesi olarak kullanılabilen bileşiklerle destekleyerek yaşa bağlı bilişsel gerileme ve Alzheimer hastalığının tedavisinde yeni bir yol açmış olabiliriz" diyor.

Bu çalışma, GTP'nin hayati beyin fonksiyonlarını destekleyen, daha önce yeterince dikkate alınmamış bir enerji kaynağı olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, bileşiklerin tedavi amacıyla en iyi şekilde uygulanabilmesi için daha fazla çalışma yapılması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Yakın zamanda yapılan bir çalışma da nikotinamidin kan dolaşımında etkisizleşmesi nedeniyle, ağızdan alındığında çok etkili olmadığını göstermişti.

Ancak araştırmacılar bulguların, beynin hipokampus bölgesindeki nöronları yaşlanma ve Alzheimer hastalığına bağlı enerji eksikliğinden kurtarmak için umut verici stratejilere işaret ettiğini söylüyor.

Independent Türkçe



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe