Yapay zeka botlarıyla sosyal medya deneyinde beklenmedik sonuç

Telegram, Signal, Instagram, X ve LinkedIn gibi sosyal medya uygulamalarının görüldüğü bir cep telefonu ekranı (Hans Lucas/AFP)
Telegram, Signal, Instagram, X ve LinkedIn gibi sosyal medya uygulamalarının görüldüğü bir cep telefonu ekranı (Hans Lucas/AFP)
TT

Yapay zeka botlarıyla sosyal medya deneyinde beklenmedik sonuç

Telegram, Signal, Instagram, X ve LinkedIn gibi sosyal medya uygulamalarının görüldüğü bir cep telefonu ekranı (Hans Lucas/AFP)
Telegram, Signal, Instagram, X ve LinkedIn gibi sosyal medya uygulamalarının görüldüğü bir cep telefonu ekranı (Hans Lucas/AFP)

Tamamen yapay zeka sohbet botu kullanıcılarından oluşan yeni bir sosyal medya platformu simülasyonu yapan bilim insanları, bunun kutuplaştırıcı seslerin yükselmesiyle "daha kötü sonuçlara" yol açtığını buldu.

X ve Facebook gibi sosyal medya platformları, kutuplaştırıcı içeriği teşvik etmeleri ve yapıcı siyasi diyaloğa sınırlı alan sağlamaları gerekçesiyle geniş çapta eleştiriliyor.

İnternet güvenliği araştırmacıları, bu tür platformların sansasyonel içeriği yaygınlaştırdığı, yankı odalarına dönüştüğü ve kullanıcıları karşıt görüşlerden soyutladığı uyarısında bulunuyor.

Giderek artan sayıda çalışma, bu sosyal medya platformlarını yönlendiren algoritmalarla bu platformlarda paylaşılan içeriğin kutuplaşması arasındaki bağlantıları inceliyor.

Araştırmacılar, arXiv'de yayımlanan ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen çalışmada, "Kullanıcı katılımını en üst düzeye çıkarmak üzere tasarlanmış platform algoritmaları, genellikle öfke, çatışma ve sansasyonelliği artırma gibi istenmeyen etkilere yol açıyor" diye yazıyor.

Araştırmacılar çalışmada, ChatGPT-4o'nun desteklediği yapay zeka kullanıcılarıyla bir sosyal medya platformunu test ederek, platformun yapay kullanıcı tabanının yankı odasına dönüşmesini engelleyip engelleyemeyeceklerini inceledi.

Platformun yankı odasına dönüşmesini engellemek için içerik akışını kronolojik sıraya geçirme, farklı bakış açılarını kasten öne çıkarma, hesapların biyografilerini kaldırma ve hatta takipçi sayısı gibi kullanıcı istatistiklerini gizleme gibi çeşitli stratejiler denediler.

Bilim insanları, "Amacımız, literatürde belirlenen kutuplaşma, dikkat eşitsizliği ve etkileşim odaklı sapma gibi temel işlev bozukluklarının bu platformda da ortaya çıkıp çıkmadığını değerlendirmek için özel olarak biçimlendirilmiş bir sosyal medya ortamı simülasyonu yaratmak" diye yazıyor.

Daha sonra müdahalelerinin bu işlevsel bozuklukları hafifletip hafifletmediğini test ettiler.

Ancak araştırmacılar bu stratejilerin yalnızca "sınırlı iyileşmeler sağladığını ve bazı durumlarda sonuçları daha da kötüleştirdiğini" buldu.

Araştırmacılar "Birkaç tanesi orta derecede olumlu etkiler gösterirken, hiçbiri temel patolojilere tam olarak çözüm getirmedi ve bir boyutta görülen iyileşmeler genellikle başka bir boyutta kötüleşmeye neden oldu" diye belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

Sonuçlar düşündürücü: İyileşmeler mütevazı seviyede, hiçbir müdahale bu sonuçları tetikleyen mekanizmaları tamamen bozamadı ve bazı değişiklikler, çözmeyi amaçladıkları sorunları daha da kötüleştirdi.

Bulgular sosyal medya platformlarının, öneri algoritmaları veya katılım optimizasyonu olmasa bile yüksek düzeyde kutuplaşmaya mahkum olabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar sosyal medya platformlarında anlamlı bir reformun "köklü bir yeniden tasarım" gerektireceğini düşünüyor.

Araştırmacılar, "Bu çalışma öneri algoritmaları veya etkileşim optimizasyonu olmadan, yalnızca paylaşım, yeniden paylaşım ve takip etme gibi minimal bir simülasyon ortamında bile sosyal medyanın temel işlevsel bozukluklarının ortaya çıkabileceğini gösteriyor" diye yazıyor.

Bu özelliklerin minimal bir platformda ortaya çıkması, bu sorunların platformun uygulanışının veya algoritmalarının ayrıntılarında değil, daha derin yapısal mekanizmalarda yatıyor olabileceğine işaret ediyor.

Independent Türkçe



Mikropların anne karnından itibaren beyin gelişimini etkilediği keşfedildi

Beynin stres ve sosyal davranışları kontrol eden bir bölümünün gelişiminde mikroplar önemli bir rol oynuyor (Unsplash)
Beynin stres ve sosyal davranışları kontrol eden bir bölümünün gelişiminde mikroplar önemli bir rol oynuyor (Unsplash)
TT

Mikropların anne karnından itibaren beyin gelişimini etkilediği keşfedildi

Beynin stres ve sosyal davranışları kontrol eden bir bölümünün gelişiminde mikroplar önemli bir rol oynuyor (Unsplash)
Beynin stres ve sosyal davranışları kontrol eden bir bölümünün gelişiminde mikroplar önemli bir rol oynuyor (Unsplash)

Bilim insanları mikropların, anne karnında bile beyin gelişimi üzerinde kritik bir rol oynadığını keşfetti.

Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren pek çok mikroba maruz kalıyor. Bu dönemde aynı zamanda beyin de önemli gelişim aşamalarından geçiyor.

Michigan Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar daha önce herhangi bir mikrop olmadan yetiştirilen yeni doğan farelerin, hipotalamik paraventriküler çekirdek (PVN) adlı bölgesinde daha fazla beyin hücresinin öldüğünü bulmuştu. Bu beyin bölgesi, stres, kan basıncı ve hatta sosyal davranışların düzenlenmesinde merkezi bir rol oynuyor.

Araştırma ekibi yeni çalışmalarında mikropların, bu bölgedeki nöron sayısını uzun vadede nasıl etkilediğini ve beyin gelişimdeki etkisinin hangi aşamada başladığını anlamaya çalıştı. 

Ekip mikroplara maruz kalmış veya kalmamış annelerin yeni doğan yavrularını farklı ortamlara yerleştirerek beyin gelişimlerini takip etti. Bazı yavrular, mikrop taşıyan annelerin yanına, bazıları da mikropsuz olanların yanına kondu. 

Bilim insanları farelerin beynini doğumdan üç gün sonra incelediğinde çarpıcı sonuçlarla karşılaştı. Mikrop içermeyen annelerin doğurduğu tüm farelerin PVN'sinde daha az nöron vardı. Bu durum, doğumdan sonra mikroplara maruz kalsalar bile değişmedi.

Ayrıca mikroplara maruz kalmayan yetişkin farelerin de bu bölgedeki nöronları daha azdı.

Bulgular, mikropların beyin gelişimindeki rolünün doğumdan önce başladığına ve uzun vadeli etkileri olduğuna işaret ediyor.

Hakemli dergi Hormones and Behavior'da yayımlanan makalenin başyazarı Alexandra Castillo-Ruiz "Çalışmamız mikropların, vücut fonksiyonları ve sosyal davranışlar için hayati öneme sahip bir beyin bölgesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Ayrıca mikropların etkilerinin, anne mikroplarından gelen sinyallerle rahimde başladığını da ortaya koyuyor.

Bulguların insanlar için de geçerli olduğunu kesin bir şekilde söylemek henüz mümkün değil. Fakat araştırmacılar insanlarla önemli biyolojik ve davranışsal benzerlikler taşıdıkları için çalışmada farelere odaklandıklarını belirtiyor.

Bilim insanları mikropların, yaşamın ilk dönemindeki rolüne daha fazla önem verilmesi gerektiğini de söylüyor. 

Castillo-Ruiz, "Mikroplar, beynimizin şekillenmesinde en başından itibaren rol oynuyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Michigan Eyalet Üniversitesi, Tech Explorist, Hormones and Behavior