ABD Başkanı Donald Trump, hamilelik sırasında parasetamol almanın çocuklarda otizm riskini artırdığı iddiasıyla yeni bir tartışma başlattı. Peki bilimsel kanıtlar ne diyor?
Şarku’l Avsat’ın Sky News'ten aktardığına göre Amerikalılar, dünya çapında kullanılan ve ticari adı Tylenol olan parasetamolün (asetaminofen olarak bilinir) toplam tüketiminin yüzde 40'ından fazlasını tüketiyor. ABD’de bu maddeyi içeren ürünlere yıllık 4 milyar dolardan fazla harcama yapılıyor.
Aynı zamanda rapora göre, ABD'de otizm teşhis oranları önemli ölçüde arttı; 2000 yılında 150 çocuktan birinde görülürken, bugün yaklaşık 30 çocuktan birinde görülüyor.
Son yıllarda yayınlanan birkaç çalışma, hamilelik sırasında parasetamol kullanımı ile otizm veya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi diğer nörogelişimsel bozukluklar arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor.
Korelasyon, nedensellik anlamına gelmez
Ancak bu çalışmaların çoğu, parasetamolün bu durumun gerçek nedeni olduğunu kanıtlayamamıştır. Gerçek nedenler, genetik faktörler (otizmin bilinen nedenleri), annenin çevresi veya yaşam tarzı gibi diğer faktörler veya hatta annenin parasetamolü almasının nedeni olan viral enfeksiyon gibi, ilacın kendisinden ziyade etkileyici faktörler olabilir.
Basitçe söylemek gerekirse, istatistiksel bir korelasyon mutlaka nedensel bir ilişki anlamına gelmez.
Vaka sayısındaki artış
Otizm vakalarının sayısındaki artışın bir nedeni, vakaların sayısında gerçek bir artış değil, son yirmi yılda tanı mekanizmalarının iyileştirilmesi ve kriterlerin genişletilmesi olabilir. Bu da, daha önce fark edilmeyen daha fazla vakanın teşhis edilmesine yol açmıştır.
Ayrıca, birçok çalışma parasetamol kullanımı ile otizm arasında bir bağlantı bulamamıştır. 2023 yılında İsveç'te 2,5 milyon çocuğu kapsayan büyük bir çalışma yapılmış ve hamilelik sırasında ilaç kullanımı tıbbi kayıtlarda doğru bir şekilde kaydedilmiştir. Araştırmacılar, parasetamol kullanımıyla otizm riskinde çok hafif bir artış olduğunu bulmuşlardır, ancak aynı annelerin kardeşlerinin verilerini karşılaştırdıklarında (bir hamilelikte ilacı kullanmış, diğerinde kullanmamış olanlar), bu ilişki tamamen ortadan kalkmıştır.
Çalışmayı yöneten Stockholm Karolinska Enstitüsü'nden Dr. Viktor Ahlqvist, “Bu, parasetamolün doğrudan zarar verdiği hipotezine karşı güçlü bir kanıttır” dedi.
Çalışma ayrıca, daha düşük kaliteli çalışmaların asılsız ‘yanlış modeller’ görmeye daha yatkın olduğunu da doğruladı.
Sağlık otoriteleri değişiklik önermiyor
Mevcut bilimsel dengelere dayanarak, Birleşik Krallık dahil olmak üzere sağlık otoriteleri, ibuprofen gibi aslında zararlı olabilecek diğer ağrı kesicilere kıyasla, hamilelik sırasında parasetamol kullanımını en güvenli seçenek olarak önermeye devam ediyor.
Durham Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Monique Botha, parasetamolün kullanılmamasının anne ve fetüs için daha büyük sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulunarak, “Hamilelik sırasında kontrolsüz ateş veya şiddetli ağrı, parasetamol almaktan çok daha olumsuz etkilere neden olabilir” dedi.
İddialar yarardan çok zarar getiriyor
Botha, parasetamol ile otizm arasında kanıtlanmamış bir bağlantı olduğu yönündeki tekrarlanan tartışmaların, otizmli kişileri ve ailelerini üzdüğünü, çünkü bu tartışmaların gerçek bir çözüm sunmadığını ve yeni bir psikolojik yük getirdiğini belirterek endişesini ifade etti.
Botha, “Birçok aile zaten destek ve bakım eksikliğinden mustarip. Kanıtlanmamış bir hipoteze dayanarak çocuklarının otizmine kendilerinin neden olmuş olabileceğini öne sürmek tamamen haksızlık” şeklinde konuştu.
Dr. Viktor Ahlqvist ise bu tür söylemlerin, otizm vakaları için ‘anneleri suçlama’ şeklindeki eski kalıpları yeniden canlandırdığını belirtti. Bu yaklaşım, 1960'lardan beri görülen ve özellikle bazı politikacıların açıklamalarında halen yer alan bir yaklaşım.