İçeceğinizi sıcak mı yoksa soğuk mu içtiğiniz ruh halinizi ve psikolojik rahatlığınızı ortaya koyuyor

İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
TT

İçeceğinizi sıcak mı yoksa soğuk mu içtiğiniz ruh halinizi ve psikolojik rahatlığınızı ortaya koyuyor

İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)

British Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, çay ve kahve gibi sıcak ya da soğuk içeceklerin sıcaklığı ve içildikleri saatin ruh halini ve genel sağlığı etkileyebileceğini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ün haberinden aktardığına göre Asya ve Amerikan kökenli 400'den fazla ABD’li yetişkinin katıldığı araştırmanın yazarlarına göre geleneksel Asya tıbbında eski çağlardan beri bilinen yiyecek ve içeceklerin sıcaklığı, anksiyete, uykusuzluk ve sindirim bozuklukları ile somut bir şekilde bağlantılı.

Çalışma, Asyalı katılımcılar arasında sıcak aylarda soğuk içecek tüketiminin artmasının aşağıdaki durumlarla ilişkili olduğuna işaret etti:

*Artan kaygı.

*Uyku bozuklukları.

*Karında daha fazla dolgunluk hissi.

Amerikan katılımcılar ise kışın sıcak içecek içtiklerinde uykularının düzeldiğini ve hem depresyonlarının hem de sindirim sorunlarının azaldığını bildirdiler.

Araştırmacılar, bu farklılıkları kültürel tüketim alışkanlıklarına ve bireysel ısı duyarlılığına bağlarken etkilerin ‘soğuk elleri’ olan katılımcılar arasında daha güçlü olduğunu ve Asya alt grupları arasında belirgin farklılıklar olduğunu belirtiyorlar. Sonuçların doğrudan bir nedensellik değil, ilintiyi gösterdiğini ve verilerin katılımcıların kendi beyanlarına dayandığını vurguladılar.

San Diego Eyalet Üniversitesi (SDSU) tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu çalışma, ABD’de sıcak ve soğuk yiyecek ve içeceklerin tüketimini çeşitli sağlık sonuçlarıyla doğrudan ilişkilendiren ilk çalışma ve artan anksiyete, uykusuzluk ve sindirim bozuklukları oranlarının ele alınması açısından önemli sonuçlar doğuruyor.”

SDSU’dan epidemiyoloji uzmanı Doç. Dr. Tianying Wu, bu araştırmanın ‘sıcak ve soğuk içecek tüketiminin sağlık sonuçlarıyla nasıl bağlantılı olduğuna dair içgörü sağladığını’ açıkladı.

Doç. Dr. Wu, şunları söyledi:

“Sıcak ve soğuk içeceklerin tüketiminin gerek evde gerekse restoranlarda olsun, ABD’de günlük yaşamın rutin bir parçası olduğu göz önüne alındığında, bu bulgular günlük sağlık seçimleriyle büyük ölçüde ilgili.”

Bir sonraki adımın daha titiz müdahaleci ve prospektif çalışmalar yürütmek olduğunu belirten Doç. Dr. Wu, “Çünkü etkiler yaşa ve sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Örneğin yaşlılar veya dolaşım bozukluğu olanlar soğuğun etkilerine daha duyarlı olabilirler” diye ekledi.

Sağlık ve mesleki terapi uzmanı Jessica Mack ise Fox News'e yaptığı açıklamada, sıcak yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin vücudun strese verdiği tepki üzerinde somut bir etkisi olabileceğini söyledi.

New York’ta yaşayan bir terapist, sıcaklığın gevşemeyi sağlayan parasempatik sinir sistemini uyarmaya yardımcı olabileceğini ve serotonin gibi ruh halini düzenleyen kimyasalların salınımını etkileyebileceğini açıkladı.

Sıcak içeceklerin vagus sinirini (beynin tabanından başlayarak boyun, göğüs ve karın bölgelerine kadar uzanan en uzun kafa siniri) uyararak kalp atış hızını düşürdüğünü ve sakinlik hissini artırdığını belirten aynı terapiste göre sıcaklık psikolojik olarak güvenlik ve rahatlık ile ilişkilendirildiğinden çay veya sıcak çorba içmek gibi basit bir şey bile bedenin ve zihnin savaş ya da kaçış modundan çıkmasına yardımcı olabilir.

SDSU araştırması, sabahları bir fincan kahve içmenin ruh halini iyileştirebileceğini ortaya koyan başka bir araştırmanın yayınlanmasından kısa bir süre sonra yayınlandı. Araştırmada 200 genç dört hafta boyunca izlendi. Çalışmanın yazarları, katılımcıların kafein bağımlılığı olmasa bile enerjilerinde ve mutluluklarında artış olduğunu gözlemledi.



Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
TT

Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)

Lise hayatının bazen cehennemden farksız olabileceğini gözler önüne seren Kana Susadım (Jennifer's Body), gösterime girdiği 2009'dan bu yana kült statüsünü koruyan bir korku-komedi klasiği. Diablo Cody'nin kaleminden çıkan film, şeytani cazibesiyle akıllara kazınan Megan Fox'un kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilediği yapım olarak da anılıyor.

Yıllardır dolaşan devam filmi söylentileri, artık gerçeğe her zamankinden daha yakın görünüyor.

Filmin yönetmeni Karyn Kusama, Deadline'a verdiği röportajda, Juno'nun Oscar ödüllü senaristi Cody'nin şu sıralar bir devam filmi üzerinde çalıştığını doğruladı. Ancak detaylar konusunda son derece ketum davrandı:

Biliyorum, şu anda üzerinde çalışıyor ve ortaya ne çıkacağını görmek için çok heyecanlıyım. Hikayenin bazı temel hatlarını biliyorum ama hiçbir şey söylemeyeceğim. İlk film gibi hem eğlenceli hem de çılgın bir yapımın yolda olduğu anlaşılıyor. Diablo'nun harika bir iş çıkaracağından hiç şüphem yok.

Cody, geçen yıl Bloody Disgusting'e yaptığı açıklamada, "Evet! Bir devam filmi yapmak istiyorum. Kana Susadım'la işim bitmedi" demişti.

İlk film son derece karanlık bir finalle noktalanmıştı. Amanda Seyfried'in canlandırdığı Anita Lesnicki, iblis tarafından ele geçirilen arkadaşı Jennifer'ın bazı doğaüstü özelliklerini kazanmış ve akıl hastanesinden kaçmıştı.

Peki aradan geçen yıllarda neler yaşandı? Bu sorunun cevabı şimdilik bilinmiyor. Aynı şekilde, ilk filmdeki oyuncu kadrosunun geri dönüp dönmeyeceği de belirsiz. 

İlk film yanlış pazarlama stratejisi yüzünden vizyona girdiğinde beklenen ilgiyi görememişti. 16 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film, gişede sadece 31 milyon dolar kazanabilmişti.
Independent Türkçe, Deadline, GamesRadar, Bloody Disgusting


Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
TT

Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)

Netflix kullanıcılarına, yılın en iyi yapımlarından biri olabileceği söylenen yeni bir korku filmini izleme listelerine eklemeleri öneriliyor.

Bir korku eleştirmeni, Cadılar Bayramı yaklaşırken sinemaseverlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğü bir filmi öne çıkardı. 

TikTok'taki @Rickysixsixsix hesabından paylaşım yapan Ricky, şu ifadeleri kullandı:

Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama Netflix gerçekten iyi bir korku filmi yayımladı. Sadece iyi değil, gerçekten mükemmel bir korku filmi. Bu yıl izlediğim en iyi 5 film arasına rahatlıkla girebilir.

Sözkonusu yapım, Greg Jardin'in yönettiği 2024 yapımı İçinde Kim Var? (It's What's Inside). Filmde The White Lotus'un ilk sezonundan tanıdığımız Brittany O'Grady, American Horror Story'den James Morosini ve bilimkurgu dizisi The 100'la bilinen Alycia Debnam-Carey rol alıyor.

İlk kez geçen yıl Sundance Film Festivali'nde görücüye çıkan film, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından beğenilince Netflix, gerilimin dünya çapındaki dağıtım haklarını 17 milyon dolara satın almıştı. Böylece İçinde Kim Var?, Sundance sonrasında geçen yılın en büyük anlaşmasına imza atmıştı. 

Ricky, filmin konusunu şöyle özetledi:

Film, bir arkadaş grubunun içlerinden birinin düğününden bir gün önce yeniden bir araya gelmesini konu alıyor. Bu arkadaşlar uzun zamandır birbirlerini tanıyor, üniversitede birlikte okumuşlar ve aralarında oldukça karmaşık bir geçmiş var. Bu da ilişkilerinin büyük bir duygusal yük taşıdığı anlamına geliyor.

Ricky'ye göre hikayenin dönüm noktası, uzun süredir ortalarda görünmeyen Forbes adlı karakterin beklenmedik şekilde partiye katılmasıyla başlıyor:

Forbes yanındaki gizemli bir cihazı tanıttığında olaylar tamamen değişiyor. Daha fazla anlatarak sürprizleri kaçırmak istemiyorum.

Eleştirmen, ilk başta filmi beğenmeyeceğini düşündüğünü itiraf etti:

İlk 20 dakika çok karmaşık, fazla modern geldi. Ekranda beliren mesaj kutuları gibi sevmediğim detaylar vardı. Ama beni asıl etkileyen hikayenin kendisi ve oyunculuklardı.

Ricky, filmin başta bir "ergen draması" gibi ilerleyeceğini sandığını ancak yanıldığını belirtti:

Bu film gerçekten çok şık bir yapıya sahip. Görüntü yönetimine bayıldım. Işık kullanımı inanılmaz sanatsal. Günümüz karakterleriyle çekilmiş ama eski filmlerden ilham alan bu tarzda yapımları artık çok nadir görüyoruz.

Ricky'nin paylaşımının altına kısa sürede pek çok yorum geldi. Bir kullanıcı, "Son derece iyi bir korku filmiydi" derken bir diğeri, "İki kez izledim, bayıldım!" yorumunu yaptı.

Ancak bazı izleyiciler aynı fikirde değildi. "Fena değildi ama fazla karıştı" diyen bir kullanıcıya bir başkası şöyle katıldı:

İyi değildi. Çok fazla korku filmi izliyorum ama bu onlardan biri sayılmaz.

İçinde Kim Var?, korku türüne odaklanmış Amerikan haber sitesi Bloody Disgusting'in bu yılki Cadılar Bayramı seçkisinde de yer alıyor.

Independent Türkçe, Mirror, Bloody Disgusting


Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
TT

Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)

Fox, Grey's Anatomy yıldızı Patrick Dempsey ve The Sopranos'la tanınan Michael Imperioli'nin başrollerini paylaştığı yeni psikolojik gerilim dizisi Memory of a Killer'dan ilk görüntüleri paylaştı.

The Who'nun efsanevi şarkısı Behind Blue Eyes eşliğinde, diyalogsuz ama bol aksiyonlu kısa tanıtımda Dempsey'yi Angelo Ledda rolünde görüyoruz. Ledda, tehlikeli bir çifte yaşam süren bir tetikçi; üstelik ölümcül bir sırrı gizliyor: Alzheimer'a yakalanmış durumda.

Fragman, dün gece oynanan Los Angeles Dodgers - Toronto Blue Jays beyzbol maçının canlı yayını sırasında ilk kez gösterildi.

Ed Whitmore ve Tracey Malone'un kaleminden çıkan Memory of a Killer, Erik Van Looy imzalı 2003 yapımı ödüllü Belçika filmi De Zaak Alzheimer'dan uyarlandı.

Martin Scorsese klasiği Sıkı Dostlar'la (GoodFellas) da tanınan Imperioli, dizide Angelo'nun en eski dostu Dutch'ı canlandırıyor. 

Oyuncu kadrosunda ayrıca Richard Harmon, Odeya Rush, Daniel David Stewart, Peter Gadiot ve Gina Torres yer alıyor.

Fox Television Network başkanı Michael Thorn diziyi şöyle tanımladı:

Memory of a Killer, temposu yüksek, karakter merkezli ve dur durak bilmeyen bir dizi. Bizi hemen içine çekti. 24 ve House'un ruhunu taşıyan bu yapımda, büyük tehlikelerle yüzleşen karmaşık bir anti-kahramanı seyirciyle tanıştırıyoruz. Warner Bros.'la uzun süredir süren ortaklığımız kapsamında bu etkileyici gerilimi hayata geçirmekten heyecan duyuyoruz.

Memory of a Killer'ın yayın tarihi henüz açıklanmadı ancak dizinin Ocak 2026'da izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, TV Insider