Netflix'in yeni politik gerilimi izleyicileri böldü

A House of Dynamite'ta ABD'yi hedef alan bir füzenin fırlatılması, sorumluların bulunması ve nasıl bir önlem alınacağı konularında zamanla yarışılan bir sürecin fitilini ateşliyor (Netflix)
A House of Dynamite'ta ABD'yi hedef alan bir füzenin fırlatılması, sorumluların bulunması ve nasıl bir önlem alınacağı konularında zamanla yarışılan bir sürecin fitilini ateşliyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni politik gerilimi izleyicileri böldü

A House of Dynamite'ta ABD'yi hedef alan bir füzenin fırlatılması, sorumluların bulunması ve nasıl bir önlem alınacağı konularında zamanla yarışılan bir sürecin fitilini ateşliyor (Netflix)
A House of Dynamite'ta ABD'yi hedef alan bir füzenin fırlatılması, sorumluların bulunması ve nasıl bir önlem alınacağı konularında zamanla yarışılan bir sürecin fitilini ateşliyor (Netflix)

Netflix'in yeni filmi A House of Dynamite, yayına girdiği ilk haftada hem övgü hem de tepki topladı. 

Ölümcül Tuzak (The Hurt Locker) ve Zero Dark Thirty gibi etkileyici yapımlarla tanınan Kathryn Bigelow'un yönettiği film, 24 Ekim'de platforma eklendi. Başrollerde Idris Elba, Rebecca Ferguson ve The Night Agent'tan tanıdığımız Gabriel Basso yer alıyor.

Eylülde Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapan A House of Dynamite, vizyon öncesinde "yılın en çarpıcı yapımı" diye lanse edilmişti. Metro'dan sinema yazarı Tori Brazier, filmi "2025'in en iyi ve en düşündürücü yapımı" diye tanımlamıştı.

"Harika oyuncu kadrosu, güçlü senaryo ama sonu hayal kırıklığı"

Filmin yayın devinin kataloğuna eklenmesiyle birlikte sosyal medyada binlerce izleyici görüşlerini paylaştı. Kimi "mükemmel, soluksuz izlenen bir film" derken, kimileri "iki saatlik zaman kaybı" yorumunda bulundu. Özellikle final sahnesi, izleyiciler arasında en çok tartışılan konu oldu.

Bir kullanıcı, "Harika bir kadro, müthiş kurgu ama berbat bir son" derken; bir diğeri "Tüm o gerilimin ardından film hiçbir sonuca varmadan bitti, bu kadar saçma bir final olamazdı" ifadelerini kullandı. 

Bazı izleyiciler Netflix'i filmi "bilinçli olarak ucu açık bırakmakla" suçlarken, bazıları ise finali "düşündürücü ama sinir bozucu" buldu.

Yayın devinin resmi özetine göre hikaye, ABD'ye bir füze fırlatılmasıyla başlıyor. Sadece 18 dakikada dünyanın kaderini belirleyecek bir karar verilmesi gerekirken, film olayları üç farklı bakış açısından aktarıyor: Beyaz Saray'daki Kriz Odası, ABD Stratejik Komutanlığı ve başkanın gözünden.

"Kaos ve çaresizliği göstermek istedim"

Yönetmen Katherine Bigelow, bu yapıyı şöyle açıklıyor:

Dünyanın kaderine 18 dakikada karar verilmesi gerekiyor ama eldeki bilgiler sınırlı. Yetkin insanların bile kaos ve çaresizlik içinde kaldığı o anları göstermek istedim.

Senarist Noah Oppenheim de filmin, nükleer saldırı tehdidine karşı hükümetlerin sahip olduğu kısıtlı zamanı anlatmayı amaçladığını söylüyor:

O 18 dakika boyunca sadece Başkan değil, tüm sistem nasıl tepki verir, bunu göstermek istedik.

Filmin yıldızlarla dolu kadrosunda ayrıca Jared Harris, Tracy Letts, Anthony Ramos, Moses Ingram, Greta Lee, Kaitlyn Dever ve Willa Fitzgerald da yer alıyor.

Bigelow'dan tartışmalı final yorumu

Pek çok izleyici, filmin açık uçlu finalinden rahatsız olsa da Bigelow bunun bilinçli bir tercih olduğunu belirtiyor:

Seyircinin sinemadan çıkarken 'Peki şimdi ne olacak?' diye düşünmesini istedim. Bu küresel bir mesele. Umudum bir gün nükleer silahların azaltılması ama şu anda gerçekten barut fıçısında yaşıyoruz. Bu filmle asıl patlamayı değil, o patlamanın ardından gelen düşünceyi göstermek istedim.

Independent Türkçe, HELLO!, Metro



"Son derece nadir Roma" mezarı, arkeologları şaşkına çevirdi

Almanya'nın Bavyera eyaletinin kalbinde anıtsal Roma dönemi mezarı ortaya çıkarıldı (Bavyera Eyalet Anıt Koruma Ofisi)
Almanya'nın Bavyera eyaletinin kalbinde anıtsal Roma dönemi mezarı ortaya çıkarıldı (Bavyera Eyalet Anıt Koruma Ofisi)
TT

"Son derece nadir Roma" mezarı, arkeologları şaşkına çevirdi

Almanya'nın Bavyera eyaletinin kalbinde anıtsal Roma dönemi mezarı ortaya çıkarıldı (Bavyera Eyalet Anıt Koruma Ofisi)
Almanya'nın Bavyera eyaletinin kalbinde anıtsal Roma dönemi mezarı ortaya çıkarıldı (Bavyera Eyalet Anıt Koruma Ofisi)

Almanya'nın Bavyera eyaletinde arkeologlar, özenle inşa edilmiş ancak içi boş bir dairesel taş mezar ortaya çıkardı ve bunun "son derece nadir" bir Roma dönemi mezar höyüğü olabileceğini düşünüyor.

Araştırmacılar, taş çemberin Eichstätt kasabasında eski bir Roma yolunun yanındaki inşaat çalışmaları sırasında ortaya çıkarıldığını söyledi.

Daha sonraki kazılarda, özenle yerleştirilmiş taşlardan oluşan 12 metre çapında "özellikle dikkat çekici" bir dairesel yapı ortaya çıkarıldı ve bu da bunun gerçekten de bu antik eyalette nadiren belgelenen bir tür olan bir Roma mezar höyüğü veya tümülüsü olduğunu gösteriyor.

Arkeologların "derin boşluk" diye tanımladığı höyüğün içeriği de soru işaretlerine yol açtı.

Yapının içinde iskelet veya mezar eşyası izi bulunmadığından, bunun başka bir yerde gömülmüş bir kişiyi anmak için anıt mezar olarak inşa edilmiş sembolik veya temsili bir anıt mezar olabileceğini düşündüler.

Bavyera Eyalet Anıt Koruma Ofisi Genel Küratörü Mathias Pfeil, "Mezar hem bir anma yeri hem de sosyal statünün bir ifadesiydi... Burada bu yaşta ve büyüklükte bir mezar anıtı bulmayı beklemiyorduk" dedi.

Araştırmacılar, çevrilmiş bir açıklamada Roma İmparatorluğu'nun bir eyaletine atıfta bulunarak, "(Almanya'nın) Augsburg bölgesinde birçok Roma mezar yeri bilinmesine rağmen bu ölçekte taş halka duvarlı tümülüsler eski Raetia eyaletinde son derece nadirdir" diye yazdı.

Orta Avrupa ve İtalya, bu tür mezar höyüklerine dair köklü bir geleneğe zaten sahipti. Arkeologlar, günümüz Almanya'sının bazı kısımları da dahil antik Roma İmparatorluğu'nun kuzeybatı eyaletlerinde, bu tür höyüklerin MS 1. yüzyıldan itibaren ortaya çıktığını söylüyor.

Avrupa'nın bu bölgesinde ve çevresinde daha önce keşfedilen mezar höyükleri genellikle daha eski Tunç ve Demir çağlarına tarihleniyor.

fg
Bavyera'da ortaya çıkarılan taş duvar kesiti (Bavyera Anıt Koruma Devlet Ofisi)

Ancak son kazıda görülen taş duvarların türü, daha sonraki Akdeniz modellerini takip ediyor gibi görünüyor.

Sözkonusu bulgulara dayanan araştırmacılar, bunun Roma öncesi, özellikle Kelt cenaze geleneklerinin kasıtlı olarak yeniden canlandırıldığına işaret edebileceğinden şüpheleniyor.

Mezar höyüğünün Nassenfels'ten Altmühl Vadisi'ne giden bilinen bir Roma dönemi yolunun hemen yanında bulunması ve kırsaldaki bir Roma yerleşimine yakınlığı, uzmanlara göre bu yorumu destekliyor.

Araştırmacılar, "Bu nedenle Wolkertshofen'deki Roma mezarı, Bavyera'daki Roma yaşamı üzerine gelecekteki araştırmalar için özel bir öneme sahip" diye yazdı.

Independent Türkçe


Yeni ilaç karışımı erkek farelerin ömrünü yüzde 73 uzattı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yeni ilaç karışımı erkek farelerin ömrünü yüzde 73 uzattı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yaşlanma karşıtı tedavilerdeki cinsiyet farklılıklarına ışık tutan yeni araştırmaya göre, yeni bir ilaç kombinasyonunun zayıf ve yaşlı erkek farelerde yaşam süresini "dikkat çekici bir şekilde yüzde 73" oranında uzattığı bulundu.

Araştırmacılar, yaşla birlikte değiştiği bilinen iki biyolojik yolu hedef alan çift ilaçlı bir yaklaşımı denedi.

Doku onarımını desteklediği bilinen oksitosinle hücre büyümesini, farklılaşmasını ve ölümünü düzenleyen önemli bir yolu bloke eden OT+A5i adlı başka bir ilacı test ettiler.

TGF-beta diye bilinen temel yol yaşla birlikte aşırı aktif hale gelerek kronik iltihaba ve doku hasarına yol açıyor.

Araştırmacılar ilaç kombinasyonunu zayıf ve yaşlı fareler üzerinde 25 aylıkken test etti. Farelerde 25 ay, insanlarda yaklaşık 75 yaşa denk geliyor.

Tedavi gören erkek farelerin, tedavi edilmeyen kontrol grubundakilere göre yüzde 70'ten fazla daha uzun yaşadığını ve fiziksel dayanıklılık, çeviklik ve hafızada önemli iyileşmeler gösterdiğini buldular.

Ageing-US adlı akademik dergide yayımlanan araştırmaya göre bilim insanları, ilaç kombinasyonuyla tedavi edilen erkek farelerin, tedavi edilmeyen erkeklere kıyasla herhangi bir zamanda ölme olasılığının neredeyse üç kat daha az olduğunu buldu.

Araştırmacılar, "Yaşlı ve zayıf erkek farelerin OT+A5i ile tedavisi, o zamandan bu yana yaşam sürelerinde yüzde 73'lük kayda değer bir artış ve genel ortalama yaşam süresinde yüzde 14'lük bir artış sağladı" diye yazdı.

Ayrıca bu hayvanların sağlıklı yaşam süreleri önemli ölçüde arttı; fiziksel performans, dayanıklılık, kısa süreli hafıza ve ölüme karşı dirençlerinde iyileşme görüldü" diye eklediler.

sdfgh
İlaç kombinasyonuyla tedavi edilen zayıf fareler genç görünüyordu (Aging-US, 2025)

Kıyaslama yapan araştırmacılar, popüler yaşlanma karşıtı rampamisin ilacı üzerine yapılan önceki çalışmaların, tedavinin başlangıcından itibaren ölçüldüğünde farelerin hayatta kalma oranında yüzde 9 ila yüzde 15'lik bir artış görüldüğünü ortaya koyduğunu söyledi.

"Yaşam süresini uzatan diğer yerleşik müdahalelerle karşılaştırıldığında Oksitosin+A5i, yaşlı ve zayıf erkek farelerde bu tedavinin başlangıcından itibaren yaşam beklentisinde önemli ölçüde (yüzde 70'in üzerinde) artış ve ölüm riskinde belirgin bir azalma gibi benzersiz sonuçlar gösteriyor" diye yazdılar.

Son çalışmada Oksitosin+A5i tedavisinin, yaşlanmanın temel belirteçleri olan bazı dolaşımdaki bazı kan proteinlerinin düzensiz seviyelerini düşürerek, bu değerleri daha genç yaşlara özgü düzeylere yaklaştırdığı da tespit edildi.

Ancak, 4 aylık sürekli tedaviden sonra, yalnızca erkek fareler bu protein seviyelerinde kalıcı bir iyileşme gösterdi.

Araştırmacılar, dişi farelerin yaşam süresinde veya sağlıklı yaşam süresinde önemli bir artış yaşamadığını buldu.

Bulgular, yaşlanmaya yönelik tedaviler geliştirirken cinsiyete özgü biyolojiyi daha iyi anlamanın önemini vurguluyor.

Bilim insanları, "Bu bulgular, OT+A5i'nin sağlıklı yaşam süresini önemli ölçüde uzatma kapasitesini ortaya koyuyor ve cinsiyetler arasında yaşlanma ve uzun ömür tedavilerine verilen yanıt farklılıklarını vurguluyor" diye yazdı.

Araştırmacılar, bulguların uzun yaşam tedavilerinin incelenmesi ve tasarlanması için yeni bir model sağlamasını umuyor.

Independent Türkçe


Buffy efsanesi 23 yıl sonra dönüyor: Gerçeküstü bir deneyim

Amerikalı oyuncu Sarah Michelle Gellar, Joss Whedon tarafından yaratılan fantastik dizide oynamaya başladığında henüz 19 yaşındaydı (The WB)
Amerikalı oyuncu Sarah Michelle Gellar, Joss Whedon tarafından yaratılan fantastik dizide oynamaya başladığında henüz 19 yaşındaydı (The WB)
TT

Buffy efsanesi 23 yıl sonra dönüyor: Gerçeküstü bir deneyim

Amerikalı oyuncu Sarah Michelle Gellar, Joss Whedon tarafından yaratılan fantastik dizide oynamaya başladığında henüz 19 yaşındaydı (The WB)
Amerikalı oyuncu Sarah Michelle Gellar, Joss Whedon tarafından yaratılan fantastik dizide oynamaya başladığında henüz 19 yaşındaydı (The WB)

Sarah Michelle Gellar, Buffy the Vampire Slayer'daki rolünü yeniden canlandıracağını hiç düşünmediğini, yeni diziye katılmanın kendisine "gerçeküstü" hissettirdiğini söyledi.

Variety'ye konuşan Gellar, "Kendimi asla o konumda görmemiştim, bu yüzden çok tuhaf bir duyguydu" diyerek ekledi: 

Ama işte bu yüzden 'Asla asla deme' diyorlar. Eminim defalarca 'asla' demişimdir ve artık dersimi aldım. Bir gün gidip 'Hayır, asla yapmam, artık çok yaşlandım, Buffy yürüteçle yürüyor olur' dediğim tüm röportajları bulacaksınız.

Buffy the Vampire Slayer, ilk olarak 1992'de aynı isimli filmle sinemalarda gösterime girmişti. Başrolde Kristy Swanson'ın yer aldığı filmin ardından 20th Century Fox Television, hikayeyi diziye uyarlamaya karar vermişti. Böylece öykü daha karanlık bir tona bürünürken Gellar, Swanson'ın yerine geçerek Buffy karakterine hayat vermişti.

Dizi 1997'de yayın hayatına başlamış ve 7 başarılı sezon boyunca ekranda kalmıştı. Aynı dönemde iki sezon süren yan dizi Angel da izleyiciyle buluşmuştu. Buffy the Vampire Slayer, 2003'te final yapmıştı.

48 yaşındaki Gellar, yeni Buffy sezonunu Oscar ödüllü yönetmen Chloé Zhao'yla senarist kardeşler Nora ve Lilla Zuckerman'la birlikte geliştirdi. Zuckerman kardeşler aynı zamanda dizinin başyazarları olarak görev yapıyor.

Yeni hikaye, New Sunnydale adlı kasabada geçiyor ve bu kez Buffy, genç vampir avcısı Nova'ya akıl hocalığı yapıyor. Nova'yı 15 yaşındaki Ryan Kiera Armstrong canlandırıyor. Kadroda ayrıca Faly Rakotohavana, Ava Jean, Sarah Bock ve Daniel Di Tomasso yer alıyor.

Gellar, dizinin hem eski hayranlara hem de yeni izleyicilere hitap edeceğini vurguladı:

Bu dizi kesinlikle tüm hayranlara hitap edecek. Her zaman küçük sürprizler olacak çünkü ilk dizide de öyleydi... Ama aynı zamanda Buffy'yi hiç izlememiş olanlara da yeni bir kapı açmak istiyoruz.

Yeni dizinin 2026'da yayına girmesi bekleniyor. Buffy the Vampire Slayer ise Türkiye'de Disney+ üzerinden izlenebiliyor.
Independent Türkçe, GamesRadar, Variety