1996'da FBI'ı Epstein hakkında uyaran sanatçı: Artık bana yalancı diyemezler

Hayatta kalan Epstein mağdurları, devleti şimdiye kadar paylaşılan ağır şekilde sansürlenmiş materyallerden daha fazlasını yayımlamaya zorluyor (AP)
Hayatta kalan Epstein mağdurları, devleti şimdiye kadar paylaşılan ağır şekilde sansürlenmiş materyallerden daha fazlasını yayımlamaya zorluyor (AP)
TT

1996'da FBI'ı Epstein hakkında uyaran sanatçı: Artık bana yalancı diyemezler

Hayatta kalan Epstein mağdurları, devleti şimdiye kadar paylaşılan ağır şekilde sansürlenmiş materyallerden daha fazlasını yayımlamaya zorluyor (AP)
Hayatta kalan Epstein mağdurları, devleti şimdiye kadar paylaşılan ağır şekilde sansürlenmiş materyallerden daha fazlasını yayımlamaya zorluyor (AP)

Seks suçundan hüküm giyip ölen Jeffrey Epstein hakkında yürütülen soruşturmalardan elde edilen onbinlerce dosyanın yayımlanması, eski bir çalışanının 1996'da FBI'ı, onun çocuk pornografisi arayışında olduğu konusunda uyardığını doğruladı. Bu uyarı, kurumun finansçıyı soruşturmaya başlamasından 10 yıl önce yapılmıştı.

ABD Adalet Bakanlığı'nın dosyaları cuma yayımlamasının ardından The New York Times'a (NYT) konuşan Maria Farmer, "30 yıl bekledim" dedi. Belgeler arasında Farmer'ın büroya sunduğu ve birinin Epstein'i kolluk kuvvetlerine ilk kez bildirdiği düşünülen rapor da vardı.

Epstein ve ortağı Ghislaine Maxwell'i 2019'daki bir davada kendisine cinsel saldırıda bulunmakla suçlayan Farmer, yıllarca tehditlerle karşı karşıya kaldığını ve hikayesini uydurmakla itham edildiğini söyledi.

Farmer, "Buna inanamıyorum" deyip ekledi:

Artık bana yalancı diyemezler.

FBI, hiçbir zaman kamuoyuna raporla ilgili bir açıklama yapmadı.

frgty6
Yeni yayımlanan Epstein belgeleri, eskiden onun için çalışan Maria Farmer'ın, FBI'ın Epstein'i soruşturmaya başlamasından 10 yıl önce bu istihbarat birimini finansçı hakkında nasıl uyarmaya çalıştığını gösteriyor (ABC News)

FBI konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti.

Belgeye göre sanatçı Farmer, 12 ve 16 yaşındaki kız kardeşlerinin bizzat çektiği fotoğraflarını Epstein'in çaldığını ve bunları müşterilere satmış olabileceğini 1996'da iddia ederek uyarıda bulunmuş.

NYT'ye konuşan Farmer, fotoğrafların çıplaklık içerdiğini söyledi. Sanatçı, Epstein'in bir keresinde yüzme havuzlarındaki kız çocuklarının fotoğraflarını çekmesini kendisinden istediğini ve sonrasında fotoğraflardan birine bahsetmesi halinde Farmer'ın evini yakacağı tehdidini savurduğunu da FBI'a yaptığı şikayette iddia etmiş.

edfrt
Farmer, eylemsizlikle Epstein'ın istismarlarına zemin hazırladığını öne sürdüğü FBI'a, şikayetinin peşine düşmedikleri iddiasıyla bu yıl dava açtı (Adalet Bakanlığı)

Farmer, mayısta başkent Washington'da mahkemeye verdiği FBI'ın, iş işten geçene kadar Epstein'i durdurmak için "kesinlikle hiçbir şey" yapmadığını iddia etmişti. Büro, finansçıyı soruşturmaya 2006'ya kadar başlamadı.

Dava dilekçesinde "FBI, düzenlemeler ve Adalet Bakanlığı politikaları kapsamındaki zorunlu yükümlülüklerini ihlal ederek kesinlikle hiçbir şey yapmamayı seçti" deniyor.

Farmer, federal yetkilileri Epstein'in eski başkan Bill Clinton ve Başkan Donald Trump gibi güçlü kişilerle bağlarını araştırmaya çağırmaya çalıştığını da söylüyor. Her ikisinin de Epstein'le sosyalleştiği ve onunla fotoğraflarının çekildiği bilinse de herhangi bir suçlamayla karşı karşıya değiller.

Farmer, 1995'te Epstein'in Manhattan ofisinde Trump'la karşılaştığında kendisinin çıplak bacaklarına emlak devinin baktığını iddia ediyor.

frgt
Cuma yayımlanan Epstein dosyaları, ölü finansçının Michael Jackson ve Bill Clinton gibi yüksek profilli kişilerle çekilmiş çok sayıda fotoğrafını içeriyor (AP)

Farmer sonrasında Epstein'in "Hayır, hayır, buraya senin için gelmedi" dediğini NYT'ye söyledi.

Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung bu iddiayla ilgili olarak, "Başkan hiçbir zaman [Epstein'in] ofisinde değildi" dedi:

Gerçek şu ki Başkan onu kulübünden sapık olduğu için kovdu.

Farmer'ın kız kardeşi Annie Farmer, 16 yaşındayken New Mexico'daki Epstein çiftliğine davet edildiğini, Epstein'in "sarılmak" için onunla yatağa girdiğini ve Maxwell'in kendisine çıplak göğsünü ovarak masaj yaptığını öne sürüyor. Maxwell, Epstein şebekesindeki rolünden kaynaklanan seks ticareti suçlamalarıyla aldığı 20 yıl hapis cezasını federal cezaevinde çekiyor.

Epstein'den zarar görerek hayatta kalan çok sayıda kişi, cuma paylaşılan ağır şekilde sansürlenmiş materyallerden sonra, devleti daha fazla belge yayımlamaya zorluyor.

Adalet Bakanlığı'na göre, yetkililer gelecek haftalarda bu kapsamda daha fazla belge paylaşacak.

Trump yönetimi başlangıçta belgelerin yayımlanması yönündeki çağrılara dirense de ABD Başkanı siyasi baskıya kasımda boyun eğdi ve ifşaları onaylayan bir yasayı imzaladı.

Independent Türkçe



Bilim insanlarından solaryum uyarısı: İki etkiye dikkat çektiler

Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
TT

Bilim insanlarından solaryum uyarısı: İki etkiye dikkat çektiler

Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)

Solaryum seansları yalnızca 5 dakika sürebilir ancak araştırmacılar, ultraviyole radyasyona maruz kalmanın cildi gerçekten de onlarca yıl yaşlandırabileceği ve ölümcül cilt kanserine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Solaryuma gidenlerin cilt kanseri riskinin daha yüksek olduğu uzun zamandır bilinse de Kaliforniya Üniversitesi San Francisco kampüsü ve Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacıların yeni çalışması, kapalı alanlarda bronzlaşan genç kişilerin cilt hücrelerinde, kendilerinin iki katı yaşındakilerden daha fazla mutasyon yaratabilecek genetik değişiklikler yaşadığını ilk kez ortaya koydu.

Bu mutasyonlar, nadir ve ölümcül melanom gibi cilt kanserlerine yol açabilir.

Kaliforniya Üniversitesi San Francisco kampüsünden Dr. Bishal Tandukar, "Solaryuma giden 30'lu ve 40'lı yaşındaki kişilerin, genel nüfusun 70'li ve 80'li yaşındaki üyelerinden daha fazla mutasyon taşıdığını tespit ettik" diyor.

Başka bir deyişle, solaryuma gidenlerin cildi genetik düzeyde onlarca yıl daha yaşlı görünüyordu.

Yanlış UV ışını türü

32 binden fazla dermatoloji hastasının tıbbi kayıtlarını ve 26 donörün deri örneklerini inceleyen araştırmacılar, solaryuma giden kişilerin bel bölgesinde de daha fazla cilt mutasyonu olduğunu saptadı.

Solaryum, güneş ışığından çok zarar görmeyen bu bölgenin ultraviyole radyasyona daha fazla maruz kalmasına neden oluyor.

Ultraviyole ışınlar sağlığımıza bazı faydalar sağlasa da (örneğin D vitamini kaynağıdır), solaryumdaki ışık bununla aynı değil.

Amerikan Dermatoloji Akademisi Derneği'ne göre, "Solaryumda kullanılan ampuller çoğunlukla UVA ışığı yayarken, vücudun D vitamini üretmek için UVB ışığına ihtiyacı var".

UVB ışınlarının pek çok cilt kanserine yol açtığı ve güneş yanıklarına neden olan başlıca ışınlar olduğu düşünülse de UVA ışınları da hücre yaşlanmasına, kırışıklıklara ve bazı cilt kanserlerine yol açabilir. Amerikan Kanser Derneği, UVA ışınlarının cilde daha derinlemesine nüfuz ettiğini belirtiyor.

Melanom riski üç katına çıkıyor

Araştırmada solaryumun, en ölümcül cilt kanseri türü olan melanom riskini üç katına çıkardığı tespit edildi.

Bronzlaşma endüstrisinin ana müşterileri olan genç kadınlar gibi belirli alt gruplar en yüksek risk altındakiler.

Cilt kanseri en çok 50 yaşın üzerindekilerde, güneş yanığı olan veya güneşte çok zaman geçirenlerde, ailesinde cilt kanseri geçmişi olanlarda ve teni, saçı ve gözü açık renkli kişilerde görülüyor.

35 yaşından önce kapalı alanda bronzlaşmaya başlayan kişilerde melanom riski yaklaşık yüzde 60 daha yüksek.

Melanomun yaygın belirtileri arasında düzensiz kenarlı, kahverengi veya siyahın çeşitli tonlarında, diğer benlere kıyasla daha koyu renkte olan ve zamanla boyutu, şekli, rengi ya da kabarıklığı değişen lezyonlar yer alıyor.

Bu yıl ABD'de 8 bin 400'den fazla kişinin melanom nedeniyle hayatını kaybetmesi bekleniyor.

Independent Türkçe


Yeni Superman filminin kötüsü bulundu

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 32 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 32 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

Yeni Superman filminin kötüsü bulundu

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 32 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 32 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

James Gunn, Superman'in devam filmi Man of Tomorrow için kilit bir oyuncuyu kadrosuna kattı.

Yazar ve yönetmen Gunn, cumartesi günü X hesabından yaptığı paylaşımda, "Man of Tomorrow için Brainiac'ı bulmak adına dünya çapında yürüttüğümüz arayışta Lars Eidinger en üst sıraya yerleşti. DC Evreni'ne hoş geldin Lars" ifadelerini kullandı.

Bu açıklamayla Brainiac'ı kimin canlandıracağına dair haftalardır süren söylentilere de son nokta kondu.

Alman oyuncu Lars Eidinger, ağırlıklı olarak Avrupa'daki çalışmalarıyla tanınıyor. Özellikle beğeni toplayan Alman dizisi Babylon Berlin'deki performansıyla öne çıkan 49 yaşındaki Eidinger, ayrıca Shawn Levy'yle Netflix mini dizisi Göremediğimiz Tüm Işıklar'da (All the Light We Cannot See) ve Noah Baumbach'la Beyaz Gürültü'de (White Noise) çalışmıştı. 

Oyuncu, kısa süre önce yine Baumbach imzalı ve ödül sezonunda öne çıkması beklenen Jay Kelly'de rol aldı. Eidinger'ın son dönem projeleri arasında Dead Language, The Light ve 2024 Berlin Uluslararası Film Festivali'nde en iyi film dalında aday gösterilen Ölmek (Sterben) de bulunuyor.

İlk kez 1958'de yayımlanan bir çizgi romanda görünen Brainiac, Superman'in klasik düşmanlarından biri. Yazar Otto Binder ve çizer Al Plastino tarafından yaratılan karakter, Metropolis'i küçülten bir ışın kullanarak, şehri koleksiyonunda sakladığı şişelenmiş uzay kentlerinin arasına yerleştiren, son derece zeki bir uzaylı olarak tanıtılmıştı. 

Superman'in başlıca düşmanlarından biri kabul edilen Brainiac, tehdidinin büyüklüğüyle zaman zaman Lex Luthor'ı bile Çelik Adam'la iş birliği yapmaya zorlayan bir karakter.

Bu yaz izleyiciyle buluşan Superman'de David Corenswet ve Nicholas Hoult'un canlandırdığı Superman ve Lex Luthor karakterleri, Man of Tomorrow'da de geri dönecek. Filmin 9 Temmuz 2027'de vizyona girmesi planlanıyor. 

Gunn, vizyon tarihini eylülde duyurmuş ve Lex Luthor'la Superman'i yan yana gösteren bir fotoğraf paylaşmıştı. Bu da iki ezeli düşmanın, yeni ve galaksiler arası bir tehdide karşı güçlerini birleştirebileceği ihtimalini akıllara getirmişti.

Man of Tomorrow, Temmuz 2027'de izleyiciyle buluşacak. 

Pandemi ve sektörü sarsan grevler nedeniyle son yıllarda devam filmlerinin hayata geçmesi genellikle iki yılı aşkın süreler alırken, bu yapımın görece hızlı bir takvimle ilerlemesi dikkat çekiyor. 

Filmin senaryosunu yazan ve yönetmen koltuğunda oturan Gunn, yapımcılığı ise DC Stüdyoları'nın eş başkanı Peter Safran'la birlikte üstleniyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety


İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
TT

İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın merakla beklenen filmi Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), açılış gününde 36,5 milyon dolarlık hasılat elde etti. 

Hızlı bir başlangıç yapan bilimkurgu, Kuzey Amerika'da 85–95 milyon dolarlık bir açılışa doğru ilerliyor. Cuma günkü gişe gelirinin yaklaşık 11 milyon doları ön gösterimlerden geldi.

Dünya genelinde ise bazı pazarlarda hafta ortasında gösterime giren film, şimdiden 100 milyon dolar barajını aştı. Bu rakama, Çin'deki 17 milyon dolarlık dikkat çekici açılış günü hasılatı da dahil. 

Erkek izleyici ağırlıklı filme yönelik seyirci geri dönüşleri son derece olumlu. Yaklaşık üç buçuk saatlik süresine rağmen film, önceki iki yapımda olduğu gibi izleyici anketi şirketi CinemaScore'dan A notu aldı.

Cameron'ın çığır açan serisinin üçüncü halkası, 2022 yapımı Avatar: Suyun Yolu'ndaki (Avatar: The Way of Water) olayların ardından yeniden Pandora'ya dönüyor ve "Kül Halkı" diye bilinen Na'vi kabilesini tanıtıyor. 

Avatar: Suyun Yolu, 2022'de 134 milyon dolarlık bir açılış yapmıştı. Ancak bu rakamda, ilk Avatar'ın 2009'da gösterime girmesinden bu yana biriken yoğun talebin de payı vardı. 

İlk Avatar filmi, 2009'da 77 milyon dolarlık açılışına rağmen başlangıçta sert eleştirilerle karşılaşmıştı. Ancak bu tepkiler kısa sürede yerini güçlü bir ivmeye bırakmış ve film, 2,97 milyar dolarlık küresel hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmi olmuştu. 

Avatar hâlâ bu unvanı elinde tutarken, onu Marvel imzalı Avengers: Endgame ve Cameron'ın diğer iki filmi Suyun Yolu'yla Titanik (Titanic) izliyor.

Ateş ve Kül'de Sam Worthington, Zoe Saldaña, Stephen Lang, Sigourney Weaver, Joel David Moore, CCH Pounder ve Giovanni Ribisi yeniden karşımıza çıkıyor.

Suyun Yolu'nda rol alan Kate Winslet ve Cliff Curtis de yeniden kadroda. Seriye bu filmle katılan Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı; David Thewlis ise Peylak'ı canlandırıyor.

Seride Avatar 4'ün 2029'da, Avatar 5'in ise 2031'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter