Hollywood şokta: The Wire'ın Ziggy'si 46 yaşında yaşamını yitirdi

The Wire'ın ikinci sezonunda, James Ransone'un canlandırdığı küstah ve fevri liman işçisi Ziggy'nin aldığı kötü kararlar, dizinin yayın süreci boyunca en gerilimli hikaye hatlarından birini oluşturmuştu (HBO)
The Wire'ın ikinci sezonunda, James Ransone'un canlandırdığı küstah ve fevri liman işçisi Ziggy'nin aldığı kötü kararlar, dizinin yayın süreci boyunca en gerilimli hikaye hatlarından birini oluşturmuştu (HBO)
TT

Hollywood şokta: The Wire'ın Ziggy'si 46 yaşında yaşamını yitirdi

The Wire'ın ikinci sezonunda, James Ransone'un canlandırdığı küstah ve fevri liman işçisi Ziggy'nin aldığı kötü kararlar, dizinin yayın süreci boyunca en gerilimli hikaye hatlarından birini oluşturmuştu (HBO)
The Wire'ın ikinci sezonunda, James Ransone'un canlandırdığı küstah ve fevri liman işçisi Ziggy'nin aldığı kötü kararlar, dizinin yayın süreci boyunca en gerilimli hikaye hatlarından birini oluşturmuştu (HBO)

Televizyon efsanesi The Wire'ın ikinci sezonunda rol alan, O: Bölüm 2 (It: Chapter Two) ve Siyah Telefon (The Black Phone) gibi korku filmleriyle de tanınan karakter oyuncusu James Ransone, cuma günü (19 Aralık) Los Angeles'ta hayatını kaybetti. Amerikalı oyuncu henüz 46 yaşındaydı.

Los Angeles County Adli Tıp Kurumu, Ransone'un ölümünü doğrularken, kurumun internet sitesinde yer alan bilgilere göre olay intihar şüphesiyle soruşturuluyor.

1979'da Baltimore'da doğan Ransone için bu şehir, 2000'lerin başında önemli bir avantajdı. O dönem HBO'da yayımlanan ve ilk yıllarında sınırlı izleyiciye ulaşan The Wire, dizinin ikinci sezonu için Baltimore'dan oyuncular arıyordu.

O sırada New York'ta yaşayan Ransone, Baltimore'daki uyuşturucu satıcılarıyla onları takip eden polisleri konu alan diziyi, metro istasyonlarındaki afişlerden tanıyordu. Oyuncu arkadaşı Leo Fitzpatrick de dizinin birkaç bölümünde yer almıştı.

Ransone, 2016'da verdiği bir röportajda, "4. sezona kadar kimse bu diziyle ilgilenmiyordu" demişti: 

21 ya da 22 yaşındaydım. Bu muhtemelen üçüncü ciddi işimdi ve kesinlikle en büyüğüydü.

Ransone, dizide, beceriksiz ama küstah bir liman işçisi ve küçük çaplı suçlu Chester "Ziggy" Sobotka'yı canlandırdı. Ziggy'nin kararları, saygın bir sendika lideri olan babası Frank Sobotka'yı sık sık çileden çıkarıyordu. Ransone'un sahneleri arasında canlı bir ördekle bara gitmesi ve protez bir penis takması da vardı.

"Bana çok şey kattı"

Babası Frank'i oynayan Chris Bauer, Ransone'u hayatındaki ilham kaynaklarından biri diye tanımlamıştı.

Bauer, 2016'da gönderdiği bir e-postada, "Aramızda derin bir dostluk vardı. Hayatını nasıl yaşadığına ve yaratıcı gelişime nasıl yaklaştığına tanık olmak bana çok şey kattı. Sezon boyunca büyük bir güven inşa ettik" diye yazmıştı.

Bauer sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Limandan kamera çalmasıyla ilgili yüzleştiğim bir sahne var. Ziggy beni sıcak bir şekilde karşılıyor, ben de kafasına sertçe vuruyorum. Sahne çok gerçek görünüyor çünkü gerçekten yaptığım şey buydu.

"Bunu her oyuncuyla yapamazsınız" diye eklemişti.

"Sevilmeyen bir karakteri oynadım"

Gazeteci kökenli David Simon tarafından yaratılan The Wire, televizyonun ilk "prestij dizileri" arasında yer aldı. İlk yıllarında az izleyiciye ulaşsa da dizi, bugün televizyon tarihinin en iyileri arasında anılıyor.

Ransone, 2016'da, "Dizinin yayımlanmasıyla popüler olması arasındaki gecikme bana çok iş fırsatı getirmedi" demişti: 

Bir de izleyicinin yüzde 90'ının pek sevmediği bir karakteri oynuyordum.

The Wire'ın ardından Ransone, Simon'ın HBO için yaptığı diğer projelerde de sık sık yer aldı. Bunlar arasında New Orleans'ta geçen Treme ve Irak Savaşı'nı konu alan mini dizi Generation Kill de bulunuyor.

IMDb sayfasına göre aralarında Poker Face, Low Winter Sun ve Mosaic gibi dizilerin de bulunduğu 80 yapımda rol alan Ransone; genellikle sorunlu geçmişlere sahip, katmanlı karakterleri canlandırdı.

cdfrgt
James Ransone'un 2019 yapımı O: Bölüm 2'de canlandırdığı Eddie, çocukken kırılgan, hastalık hastası ve yaralanma endişesiyle çoğu sosyal durumdan kaçınan biri gibi görülüyordu. Ancak zamanla Ezikler grubunun en güçlü üyelerinden biri olduğunu kanıtlıyordu (Warner Bros. Pictures)

Gençlik yıllarında Maryland eyaletindeki George Washington Carver Sanat ve Teknoloji Merkezi'nde eğitim alan Ransone, daha sonra New York'taki Görsel Sanatlar Akademisi'nde kısa süreli bir sinema eğitimi gördü.

"İstismar bende ömür boyu utanç ve mahcubiyet bıraktı"

Ransone, 2021'de Instagram'da yaptığı paylaşımda çocukken cinsel istismara uğradığını açıklamış, eski bir özel ders öğretmeninin 1990'ların başında kendisine defalarca saldırdığını öne sürmüştü. Bu istismarın kendisinde "ömür boyu utanç ve mahcubiyet" bıraktığını yazmıştı.

Yetişkinlik döneminde madde bağımlılığıyla da mücadele eden Ransone, kişisel internet sitesinde yer alan bilgilere göre, "hayatını eroin yüzünden neredeyse mahvetmiş" ancak 2006'da bağımlılıktan kurtulmuştu.

Ransone'un 46 yaşında hayatını kaybetmesinin ardından Hollywood'dan çok sayıda isim taziye mesajları paylaştı.

"Çok özleyeceğim"

Oyuncuyu 2006 yapımı İçerideki Adam (Inside Man) ve 2012 tarihli Red Hook Summer'da yöneten Spike Lee, sosyal medyada bir mesaj yayımladı. Lee, Instagram'da "Sevgili kardeşim James Ransone huzur içinde yatsın. Red Hook Summer ve İçerideki Adam'da birlikte çalışmıştık" diye yazdı.

Yönetmen Larry Clark da Ransone'un 2002 yapımı Ken Park'tan bir fotoğraf paylaşarak "Huzur içinde uyu" notunu düştü.

Genç Yıldız (Starlet) ve Tangerine'de Ransone'la çalışan 4 Oscar ödüllü Sean Baker ise, "Seni çok özleyeceğim dostum" ifadelerini kullandı.

Tangerine'deki rol arkadaşı Mya Taylor da bir açıklama yaparak, "James Ransone huzur içinde yatsın. Bu beni çok yaraladı. Çok tatlı ve komik biriydi. Şöhretle başa çıkmamda bana yardımcı oldu. Gülümsemesi ve gamzeleriyle bir odayı aydınlatırdı" dedi.

"Bana ilham verdin"

Siyah Telefon ve bu yıl vizyona giren Siyah Telefon 2'de Ransone'la birlikte rol alan Madeleine McGraw da Instagram hikayesinde bir anma mesajı paylaştı. McGraw, "James Ransone'un ölümünü öğrendiğimden beri hissettiğim derin boşluğu kelimelere dökmekte zorlanıyorum. Kalbim paramparça" diye yazdı.

McGraw, Ransone'u "çok güzel bir ruh" ve "son derece destekleyici" biri diye tanımladı; kendisine ve ailesine sektörle ilgili "içten tavsiyeler" verdiğini hatırlattı.

"Siyah Telefon 2'deki kısa rolü için sete döndüğünde de her zamanki gibi alçakgönüllü ve minnettardı" diye devam eden McGraw ekledi: 

Yeniden buluşup güldük ve bağ kurduk. O hâlâ aynıydı: Bana, işine ve ailesine sevgiyle dolup taşan, ışık saçan o adam.

McGraw mesajını, "James, beni gerçekten değiştirdin. Bana ilham verdin ve bunu hayatım boyunca taşıyacağım. Seni şimdiden çok özlüyorum. Huzur içinde yat dostum. Eşsizdin" sözleriyle tamamladı.

Ransone'un The Wire ve Treme'den rol arkadaşı Wendell Pierce ise X'te, "Yanında olamadığım için üzgünüm kardeşim. Huzur içinde yat James Ransone" paylaşımını yaptı.

Independent Türkçe, New York Times, Entertainment Weekly, Deadline



Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
TT

Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın bilimkurgu destanı Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), dünya genelinde 345 milyon dolar hasılatla gişeye güçlü bir giriş yaptı. Ancak bu başlangıç, serinin bir önceki filmine kıyasla kayda değer bir düşüşe işaret ediyor. 

Karşılaştırmak gerekirse, 2022'de defalarca ertelenen vizyon tarihinin ardından gösterime giren Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water), aynı dönemde 435 milyon dolar kazanmıştı.

2025'in en büyük ikinci açılışı

Disney ve 20th Century imzalı Avatar 3'ün ilk bilet satışları, 257 milyon dolar uluslararası ve 88 milyon dolar Kuzey Amerika olmak üzere gerçekleşti. Küresel ölçekte bu rakam, 2025'in en büyük ikinci açılışı anlamına geliyor. Listenin zirvesinde ise üç günde 500 milyon dolar hasılat elde eden bir başka Disney yapımı Zootropolis 2 (Zootopia 2) yer alıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, sinema salonlarındaki beklentiler açısından son derece yüksek bir çıtaya sahip. Zira Pandora'ya yapılan ilk iki yolculuk, dünya çapında 2 milyar doların üzerinde gişe yaparak büyük başarı yakalamıştı. Üstelik Disney'in prodüksiyon için 350 milyon dolar, pazarlama içinse yaklaşık 150 milyon dolar harcadığı belirtiliyor. Bu da dev bütçeli yapımın maliyetini karşılayabilmesi için uzun soluklu ve yüksek bir gişe performansına ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.

Bu noktada Avatar filmleri, gişedeki dayanıklılıklarıyla biliniyor. Ne 2009 yapımı Avatar ne de Suyun Yolu, açılışlarıyla Noel öncesinde rekor kırmıştı. Ancak her iki film de yeni yıl boyunca sinemaseverlerin ilk tercihi olmayı sürdürmüştü. Bugün bu iki yapım, sırasıyla 2,9 milyar dolar ve 2,3 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmleri arasında yer alıyor.

Üçüncü filmin ticari başarısında uluslararası izleyici belirleyici olacak. İlk Avatar, gişesinin 2,1 milyar dolarını Kuzey Amerika dışı pazarlardan elde etmişti. Devam filmi ise yabancı pazarlardan 1,65 milyar dolar kazandı.

Çin'de Suyun Yolu'nu geride bıraktı

Sinema danışmanlık şirketi Franchise Entertainment Research'ün başındaki David A. Gross, "İlk iki film hasılatlarının yüzde 70'inden fazlasını yurt dışından elde etti. Şu ana kadar yabancı pazarlardaki açılışlar yine son derece güçlü" değerlendirmesini yaptı.

Bu tabloya öncülük eden ülke Çin oldu. Ateş ve Kül, Çin'de 57,6 milyon dolarla açılarak, Suyun Yolu'nun 56 milyon dolarlık başlangıcını az da olsa geride bıraktı. Çin dışındaki en güçlü uluslararası açılışlar ise Fransa'da 21,4 milyon dolar, Almanya'da 18 milyon dolar, Güney Kore'de 13,6 milyon dolar ve Birleşik Krallık'ta 11,9 milyon dolar olarak kaydedildi.

"Çok az serinin yapabildiğini başardı"

"Görsel şölen" diye tanınan Avatar filmlerinde izleyicilerin en yüksek görüntü kalitesini tercih etmesi de şaşırtıcı olmadı. IMAX ve 3D gibi formatlar, toplam hasılatın yüzde 66'sını oluşturdu. Yalnızca IMAX gösterimleri, dünya genelinde 43,6 milyon dolar gelir sağladı. Bu rakam, toplam küresel açılışın yaklaşık yüzde 14'üne karşılık geliyor. Bu sonuç, IMAX'in 2025'teki en büyük açılışı olmasının yanı sıra şirket tarihindeki en büyük 5. başlangıç olarak kayda geçti.

IMAX CEO'su Rich Gelfond, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

James Cameron, Avatar'la yeni ufuklar açmayı sürdürürken, IMAX'le bu benzersiz seri arasındaki güçlü bağ da varlığını koruyor. IMAX, dünyanın neredeyse her pazarında hasılattan orantısız derecede büyük bir pay elde ediyor. Avatar filmleri, az sayıda serinin başarabildiği bir gişe dayanıklılığı sergiledi ve izleyicilerin bayram sezonu boyunca ve sonrasında Avatar: Ateş ve Kül'ü IMAX'te büyük ilgiyle izlemeye devam etmesini bekliyoruz.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
TT

38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)

Uzay Topları'nın (Spaceballs) uzun süredir beklenen devam filminin çekimlerini tamamlayan Lewis Pullman, deneyimi "kozmik ölçekte" diye tanımladı.

People dergisine verdiği yeni röportajda konuşan Thunderbolts* yıldızı, "Bir hayalin gerçekleşmesi gibiydi. Çekimleri yeni bitirdik ve her gün tam anlamıyla baş döndürücüydü. Garip bir simülasyonun içindeymişim gibi geldi. Şansıma hâlâ inanamıyorum" dedi.

32 yaşındaki aktör, ilk filmin yıldızlarından Bill Pullman'ın oğlu.

Dönem dizisi Lessons in Chemistry'yle de tanınan oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:

Babamla birlikte çalışmayı çok uzun zamandır istiyorduk ama bunun mümkün olup olmayacağını hiç bilmiyorduk. Bunu Uzay Topları 2 (Spaceballs 2) gibi bir filmde yapmak ise 'Bu nasıl bir simülasyon, şu an hangi dünyadayız?' dedirtecek bir şeydi.

Geliştirme aşamasında olduğu ilk kez 2024 yazında duyurulan Uzay Topları 2, 1987 tarihli kült uzay parodisinin geleneğini sürdürecek. 

Filmde Rick Moranis, Bill Pullman ve Daphne Zuniga; sırasıyla Dark Helmet, Lone Star ve Prenses Vespa rollerine geri dönüyor. 

İlk filmin yaratıcısı Mel Brooks da projede yer alıyor. Lewis Pullman'ın yanı sıra Keke Palmer, Anthony Carrigan ve aynı zamanda senaryoya da imza atan Josh Gad da kadroya katılan yeni isimler arasında. 

Filmi Emmy adayı Josh Greenbaum yönetirken, senaryoda Benji Samit ve Dan Hernandez'in de imzası bulunuyor. Çekimler eylülde başlamış ve kısa süre önce tamamlanmıştı.

Bilimkurgu türünün parodisi olan ve Yıldız Savaşları'ndan (Star Wars) 2001: Uzay Macerası'na (2001: A Space Odyssey) uzanan ikonik filmlere göndermelerle dolu bir parodi niteliğindeki Uzay Topları, dünya genelinde 38,1 milyon doların biraz üzerinde hasılat elde etmiş; yıllar içinde bir kült klasiğe dönüşmüştü.

Uzay Topları 2'nin 2027'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, People


Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
TT

Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)

Netflix izleyicileri, cuma günü (19 Aralık) platformda yayına giren yeni felaket filmi karşısında adeta büyülendi.

Distopik bir gelecekte geçen sürükleyici film, devasa bir sel felaketinin yutmak üzere olduğu bir dünyanın kasvetli tablosunu çiziyor.

Milyarlarca insanın hayatı pamuk ipliğine bağlıyken, dünyayı kurtarmaya yönelik bir planı olan anne, çocuğunu hayatta tutabilmek için apartman binasında yükselen sulara ve zamana karşı amansız bir mücadele veriyor.

Güney Kore yapımı Tufan (Daehongsu), İntikam'la (Manyeo) tanınan Kim Da-mi ve Netflix fenomeni Squid Game'in ilk sezonunda rol alan Park Hae-soo'nun başını çektiği oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

Mirror'ın aktardığına göre gerilim filmi, yayımlandığı günden bu yana izleyicileri nefessiz bırakırken, karakterlerin verdiği yoğun hayatta kalma mücadelesiyle bazılarını da gözyaşlarına boğdu.

Bir izleyici sosyal medyada, "Az önce Tufan'ı izledim... Şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Bu kadar duygusal olmasını beklemiyordum! Kim Da-mi'nin rol seçimleri her zaman ustalık dersi gibi!" diye yazdı.

Bir başka izleyici ise filmi bitirir bitirmez, "Nasılsınız bilmiyorum ama ben tekrar tekrar izlemek istiyorum. Kim Da-mi'nin anne performansı olağanüstüydü!" paylaşımında bulundu.

Bir diğer kullanıcı da deneyimini şöyle aktardı: 

Yemek yerken izlemek için Netflix'te film arıyordum ve Tufan'ı açtım. Kısacası, yemek yerken izlemek için iyi bir film değil ama güzelce ağlamak istiyorsanız kesinlikle izlenmeli.

Film, Letterboxd'da da övgü topladı. Bir kullanıcı Tufan'a 5 yıldız vererek şu yorumu yaptı:

Görseller en iyi anlamda çılgıncaydı. Başta Yarından Sonra (The Day After Tomorrow) hissi veriyordu, sonra yavaş yavaş Yıldızlararası (Interstellar) sularına girdi. Ortalarda Wonderland'i hatırlattı, finaldeyse aklımdan Distant Sky çıkmadı. Film, bittikten sonra bile aklımdan çıkmıyor.

Bir başka izleyici ise yapımı "2025'in açık ara en iyi filmlerinden biri" diye tanımladı.

Independent Türkçe, Daily Record, Mirror