Tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakterleri

Game of Thrones'daki karakterler listenin başını çekiyor

Cersei Lannister'ın oğlu Joffrey'yi İrlandalı aktör Jack Gleeson canlandırmıştı (HBO)
Cersei Lannister'ın oğlu Joffrey'yi İrlandalı aktör Jack Gleeson canlandırmıştı (HBO)
TT

Tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakterleri

Cersei Lannister'ın oğlu Joffrey'yi İrlandalı aktör Jack Gleeson canlandırmıştı (HBO)
Cersei Lannister'ın oğlu Joffrey'yi İrlandalı aktör Jack Gleeson canlandırmıştı (HBO)

HBO'nun popüler dizisi Game of Thrones, tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakterlerinin bazılarını barındırıyor.

George R.R. Martin'in devam eden kitap serisine dayanan uyarlaması, Westeros ve Demir Taht'ın kontrolü için savaşan 9 soylu aileyi konu alıyor. 

İzleyicilerden 178 bin oy aldı

2011'den 2019'a kadar ekranlara gelen dizi, kolayca iyi ya da kötü olarak kategorize edilemeyen, ahlaki açıdan gri karakterleriyle tanınıyor. 

Dizide, dünyanın dört bir yanındaki izleyicilerin nefret ettiği karakterler de bulunuyor.

Hatta bu Game of Thrones kahramanları, Ranker'ın yaptığı tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakterlerin listesinin tamamına yayıldı.

Ranker'a göre Joffrey Baratheon 178 bin oyla tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakteri. 

İkinci sırada yine Game of Thrones'tan bir karakter yer alıyor: Ramsey Bolton.

Üçüncü sıradaysa Breaking Bad'de Anna Gunn'ın canlandırdığı Skyler bulunuyor.

Game of Thrones'da Lena Headey'nin canlandırdığı Cersei Lannister da listenin 7. sırasında yer alıyor.  

George R.R. Martin'in kötülerinin zalimliği ekrana yansıdı

Ayrıca HBO dizisinin diğer kötüleri Petyr Baelish ve Roose Bolton da sırasıyla 14 ve 15. sıralarda kendilerine yer buldu.

Game of Thrones'un en nefret edilen karakterleri Joffrey, Ramsay, Cersei, ve Roose, diziden önce de vardı ve George R.R. Martin'in kaynak kitabı Buz ve Ateşin Şarkısı'nda detaylı bir şekilde anlatılıyordu. 

Bu nedenle, en büyük zorluk onların kötülüklerini ekranda hayata geçirmekti. 

Game of Thrones, en nefret edilen iki karakteri Joffrey ve Ramsay için, rollerine benzersiz bir zalimlik, kibir ve sadizm düzeyi getiren, pek tanınmayan iki oyuncuyu, Jack Gleeson ve Iwan Rheon'u seçmişti.

Her iki oyuncu da böylesine nefret edilen karakterleri canlandırdıktan sonra başka roller bulmakta zorlandı.

Independent Türkçe



Ünlü korku yönetmeni: "Ed Gein'in Hikayesi'ni hayatta izlemem"

Charlie Hunnam, Ryan Murphy'nin Canavar antoloji serisinin üçüncü sezonunda Ed Gein'e hayat veriyor. Gein, Osgood Perkins'in hayatını kaybeden babası Anthony'nin canlandırdığı, Sapık'taki Norman Bates'e ilham kaynağı olmasıyla biliniyor (Netflix)
Charlie Hunnam, Ryan Murphy'nin Canavar antoloji serisinin üçüncü sezonunda Ed Gein'e hayat veriyor. Gein, Osgood Perkins'in hayatını kaybeden babası Anthony'nin canlandırdığı, Sapık'taki Norman Bates'e ilham kaynağı olmasıyla biliniyor (Netflix)
TT

Ünlü korku yönetmeni: "Ed Gein'in Hikayesi'ni hayatta izlemem"

Charlie Hunnam, Ryan Murphy'nin Canavar antoloji serisinin üçüncü sezonunda Ed Gein'e hayat veriyor. Gein, Osgood Perkins'in hayatını kaybeden babası Anthony'nin canlandırdığı, Sapık'taki Norman Bates'e ilham kaynağı olmasıyla biliniyor (Netflix)
Charlie Hunnam, Ryan Murphy'nin Canavar antoloji serisinin üçüncü sezonunda Ed Gein'e hayat veriyor. Gein, Osgood Perkins'in hayatını kaybeden babası Anthony'nin canlandırdığı, Sapık'taki Norman Bates'e ilham kaynağı olmasıyla biliniyor (Netflix)

Inga Parkel 

Popüler korku filmi yönetmeni Osgood Perkins'in, Ryan Murphy'nin gerçek suç türündeki Canavar (Monster) antolojisinin son bölümünü yakın zamanda izlemesini beklemeyin.

3 Ekim'de Netflix'te gösterime giren Canavar: Ed Gein'in Hikayesi'nde (Monster: The Ed Gein Story) Charlie Hunnam, gerçek hayatta seri katil ve mezar soyguncusu olduğundan şüphelenilen Gein'i canlandırıyor. Gein, kazdığı mezarlardan çıkardığı ve bilinen iki kadın kurbanından elde ettiği insan kalıntılarından aletler ve bir "kadın kıyafeti" yapmasıyla nam salmıştı.

Gein'in dehşet verici suçları, Alfred Hitchcock'un Sapık (Psycho) filminde Perkins'in hayatını kaybeden babası Anthony'nin canlandırdığı Norman Bates karakteri de dahil birçok kurgusal psikopata ilham verdi. Anthony Perkins, 1960 yapımı klasik filmin yanı sıra Sapık 2 (1983), Sapık 3 (1986) ve Sapık 4: Başlangıç (Psycho IV: The Beginning / 1990) isimli üç devam filminde karaktere hayat verdi. 

Cambaz (Longlegs / 2024) ve The Monkey'yle (2025) tanınan yönetmen Perkins, aynı zamanda Sapık 2'de (1983) Genç Norman rolünde, babasıyla birlikte oynamıştı.

Murphy'nin Gein'in hikayesini yeniden anlatımı hakkında TMZ'ye konuşan 51 yaşındaki Perkins, "Hayatta izlemem" dedi.

Görsel kaldırıldı.
Anthony Perkins, Alfred Hitchcock'un Sapık'ında ve üç devam filminde Norman Bates'i canlandırdı (Paramount Pictures)

Yayın platformlarının gerçek suç hikayelerine sürekli "göz alıcı ve anlamlı içerikler" yerleştirmeye çalışmasını kınayan Perkins, bunların "giderek bağlamından koptuğunu ve gerçek acıların [yani 'gerçek olaylar'la ortaya çıkan özgün insan deneyimlerinin] Netflix-leşmesinin yanlış takıma hizmet ettiğini" ekledi.

The Independent, cevap hakkı için Netflix ve Murphy'nin temsilcisiyle temasa geçti.

Perkins'in eleştirileri, birçok Netflix abonesinin diziyi Gein'i "romantize etmekle" suçladığı yorumlarına bir yenisini ekliyor.

Üçüncü sezon izleyicilerden büyük beğeni toplasa da final bölümü, Gein'i sempatik gösterme ve onu diğer katiller tarafından saygı duyulan bir aziz figürü olarak tasvir etme kararı nedeniyle tepki aldı.

X'te bir izleyici şöyle dedi: 

Bu sadece Gein'e bir mazeret sunmuyor, aynı zamanda onu seri katiller dünyasına iyiliksever bir şekilde hükmeden bir aziz figürüne dönüştürüyor ve ünlü katillerin ona selam verdiği İKİ kurgu sahne de içeriyor.

Bir başka izleyiciyse, dizinin sonlarına doğru, "insanları öldüren bu adama karşı empati duyması yönünde manipüle ediliyormuş gibi" hissettiğini ekledi.

Bu kesinlikle Murphy'nin Canavarlar antolojisi nedeniyle kamuoyu tepkisiyle karşılaştığı ilk sefer değil. Jeffrey Dahmer'ın suçlarına odaklanan ilk sezon da dizinin, olayları suiistimal ettiğini düşünen izleyicilerin sert eleştirilerine maruz kalmıştı.

Dahmer'ın kurbanlarının aileleri, dizinin kendilerini yeniden travmatize ettiğini söyleyerek seslerini yükseltmişti. Önceden birçok aileyi temsil eden Milwaukeeli bir avukat, daha sonra Murphy'den kârı eski müvekkilleriyle paylaşmasını istemişti.

Diğer yandan şubatta The Independent'a verdiği bir röportajda Perkins, babasının mirası hakkındaki düşüncelerini paylaşmıştı.

Perkins, Sapık'ın 1992'de AIDS'e bağlı zatürreden ölen yıldızı hakkında, "Onu harika bir tür araç olarak gördüm. Her zaman etkileyiciydi" demişti.

Ve sonra yaşlanıp kendi işlerimi yapmaya başladığımda, Sapık'ı izleyip 'Vay canına, bu gerçekten özel bir şey. Milyonda bir görülebilecek bir sinema performansı' diyorum ve bundan büyük gurur duyuyorum.

Independent Türkçe,independent.co.uk/arts-entertainment


Sınırsız temiz enerji yolunda çığır açıcı adım

Yeni bir yüksek hızlı kamera, plazma davranışını görüntüledi (Tokamak Energy)
Yeni bir yüksek hızlı kamera, plazma davranışını görüntüledi (Tokamak Energy)
TT

Sınırsız temiz enerji yolunda çığır açıcı adım

Yeni bir yüksek hızlı kamera, plazma davranışını görüntüledi (Tokamak Energy)
Yeni bir yüksek hızlı kamera, plazma davranışını görüntüledi (Tokamak Energy)

Holly Evans @holly_evans98 

Özel olarak inşa edilmiş bir makinede "bir yıldızı yakalamayı" başaran Britanyalı bilim insanları, füzyonu temiz bir enerji kaynağı olarak kullanma yolunda dönüm noktası niteliğindeki ilerlemeyi kutluyor.

Yeni bir yüksek hızlı renkli kameradan yayımlanan ilk görüntülerde, plazmanın parlayan pembe rengiyle oluşan, Dünya'da bir yıldız üretilse ortaya çıkacak olana eşdeğer bir görüntü elde edildi.

Görüntülerde lityum, maddenin onlarca milyon dereceye ulaştığında geçtiği ve enerji verildiğinde kırmızı renkte parladığı hali olan plazmaya bırakılıyor. 

Tokamak Energy şirketinin ST40 olarak bilinen küre şeklindeki makinesinde, maddenin yeşile döndüğü ve ardından manyetik alan çizgilerini takip ederek plazmanın yolunu ortaya çıkardığı görülebiliyor.

ABD Enerji Bakanlığı (DoE) ve Birleşik Krallık Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Bakanlığı'nın (DESNZ) ortaklaşa işlettiği Oxford'daki makine, halihazırda füzyon araştırmalarını ilerletmede lityuma odaklanan 52 milyon dolarlık bir yükseltme sürecinden geçiyor.
Görsel kaldırıldı.Tokamak Energy, füzyon araştırmalarını ilerletmek için lityum kullanıyor (Birleşik Krallık Atom Enerjisi Kurumu)

Füzyon oluşturmak için hidrojen atomlarının, plazma haline gelene kadar onlarca milyon dereceye kadar ısıtılması gerekiyor. Madde bu halinde, ısısı nedeniyle herhangi bir katı duvar tarafından tutulamıyor.

Bunun yerine makine, plazmanın dış kenarını stabilize etmek için küçük manyetik bobinler kullanıyor ve madde manyetizmayla hapsediliyor.

Gelecekteki enerji santrallerinde, iki hidrojen formunun (döteryum ve trityum) karışımı, Güneş'in çekirdeğinden daha sıcak olan yüksek sıcaklıklarda kontrollü bir plazma oluşturmak üzere ısıtıldığında bunlar birleşerek helyum oluşturacak ve ortaya çıkan enerji kullanılarak elektrik ve ısı üretilebilecek.

Bu sıcak yakıt plazması, şirkete adını veren "tokamak" adlı bir cihazda güçlü mıknatıslar kullanılarak hapsediliyor.

Bilim insanları, füzyonu mevcut enerji santralleriyle aynı şekilde elektrik ve ısı üretmek için kullanmayı umuyor. Son derece verimli olan füzyon; kömür, petrol veya doğalgaz yakmaktan kilogram başına milyonlarca kat daha fazla enerji üretiyor.

Tokamak Energy Sözcüsü Stuart White, "Oxford'daki genel merkezimizde dünyanın en gelişmiş füzyon enerjisi makinelerinden birini işletmekten büyük gurur duyuyoruz" diyor.

Bu yeni görüntüler, geleceğe çarpıcı bir bakış sunmanın yanı sıra füzyon yoluyla temiz, sınırsız ve güvenli enerji sağlamak için hükümetler ve işletmelerle işbirliği yaptığımız bugünlerde ekibimize paha biçilmez veriler sağlıyor.

Tokamak Energy fizikçisi Laura Zhang da "Renkli kamera, özellikle bu tür deneylerde faydalı. Eklediğimiz gaz halindeki safsızlıkların beklenen yerde yayılıp yayılmadığını ve lityum tozlarının plazma çekirdeğine nüfuz edip etmediğini anında belirlememizi sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/tech


Jennifer Lawrence, Robert Pattinson'la çıplak dans ettiği "utanç verici" sahneyi anlattı

Jennifer Lawrence, Lynne Ramsay'nin Geber Aşkım filminde (Black Label Media)
Jennifer Lawrence, Lynne Ramsay'nin Geber Aşkım filminde (Black Label Media)
TT

Jennifer Lawrence, Robert Pattinson'la çıplak dans ettiği "utanç verici" sahneyi anlattı

Jennifer Lawrence, Lynne Ramsay'nin Geber Aşkım filminde (Black Label Media)
Jennifer Lawrence, Lynne Ramsay'nin Geber Aşkım filminde (Black Label Media)

Greg Evans 

Hollywood yıldızı Jennifer Lawrence, Robert Pattinson'la yeni filmleri için bir dans sahnesi çekerken kendilerini "kesinlikle küçük düşürücü" bir noktada bulduklarını söyledi.

İki oyuncu, takdir toplayan İskoç yönetmen Lynne Ramsay'in yönettiği kara komedi-dram filmi Geber Aşkım'da (Die My Love) rol alıyor. Ramsay, ikisinden de rolleri için yorumlayıcı dans dersleri almasını istemiş.

The Graham Norton Show'a katılan Lawrence, "Yönetmen Lynne Ramsay provalar sırasında bize meydan okudu; Robert ve benim birlikte yorumlayıcı dans dersleri almamız gerekiyordu" dedi.

Her ikisi de "kolayca utandığı" için durumu küçük düşürücü bulduklarını itiraf etti. Ancak utanç, setteki ilk günlerinde daha da arttı.

Lawrence, "Sonra çekimlerin ilk gününde Ramsay ne yaptığımızı hatırlayıp hatırlamadığımızı ve bunu çıplak yapıp yapamayacağımızı sordu" diye ekledi.

Kanepedeki diğer konuk ona bununla ilgili sorular sorduğunda Lawrence, "Hayır mı demeliydim? Hepiniz bayağı şoke olmuş görünüyorsunuz" diye espri yaptı.

Başka bir yerde Oscar ödüllü aktrise, oyunculuğa ara verdikten sonra geri dönmenin tuhaf olup olmadığı soruldu. Oyuncu "Biraz ara vermem gerekiyordu, 20'li yaşlarım boyunca çalıştım" dedi.

Geri dönememe ihtimaliyle barışıktım ama sorun olmayacağını düşündüm.

2012'de Umut Işığım'daki (Silver Linings Playbook) rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazanan Lawrence, 7 Kasım'da sinemalarda gösterime girecek yeni filminde doğum sonrası psikoz yaşayan bir kadını canlandırıyor (Türkiye vizyon tarihi belli olmayan Geber Aşkım, halihazırda Filmekimi festivali kapsamında gösterimde).

Filmin mayısta Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapmasının ardından Lawrence'ın performansına övgü yağarken Time dergisinden Stephanie Zacharek bunu, oyuncunun kariyerinin en iyi çalışması olarak nitelendirmişti. Zacharek "İnsanın sinemaya gitmesine neden olan türden bir performans; insan ıstırabının en yalın haliyle o kadar sempatik bir bağ kuruyor ki, biraz korkutuyor" diye yazmıştı.

Cannes'da filmi değerlendiren Lawrence, role doğum sonrası "izole olma" deneyimlerini de kattığını belirtmişti. Filmi çekerken hamileliğinin ilk aşamalarındaydı. Lawrence'ın halihazırda sanat simsarı eşi Cooke Maroney'den Cy adında üç yaşında bir oğlu ve ismiyle cinsiyeti henüz kamuoyuna açıklanmayan ikinci bir çocuğu var.

Graham Norton Show'un diğer konukları arasında Bruce Springsteen ve 1982 tarihli Nebraska albümünün yaratılışını konu alan biyografik film Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni'de (Springsteen: Deliver Me from Nowhere) ABD'li rock yıldızını canlandıran aktör Jeremy Allen White da vardı.

ABD'li oyuncu Tessa Thompson'ın da röportaj verdiği programda Florence Welch, grubu Florence And The Machine'le birlikte yeni şarkısı Everybody Scream'i seslendirdi.

Graham Norton Show cuma günleri Birleşik Krallık saatiyle 22.40'ta BBC One'da yayımlanıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment