Liste başı filmin yönetmeni, tartışma yaratan finale açıklık getirdi

46 yaşındaki yönetmen, izleyicileri ikiye bölen uyarlamanın sonunun neden kitaptan farklı olduğunu anlattı

Filmin başrollerinde Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali ve Myha'la Herrol gibi yıldız isimler yer alıyor (Netflix)
Filmin başrollerinde Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali ve Myha'la Herrol gibi yıldız isimler yer alıyor (Netflix)
TT

Liste başı filmin yönetmeni, tartışma yaratan finale açıklık getirdi

Filmin başrollerinde Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali ve Myha'la Herrol gibi yıldız isimler yer alıyor (Netflix)
Filmin başrollerinde Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali ve Myha'la Herrol gibi yıldız isimler yer alıyor (Netflix)

Dünyayı Ardında Bırak'ın (Leave the World Behind) yönetmeni Sam Esmail, psikolojik gerilimin sonuyla ilgili açıklamada bulunarak filmin uyarlandığı kitaptan neden farklı olduğunu anlattı.

Türkiye'de Netflix'in en çok izlenen filmi durumundaki gerilim, Amerika Birleşik Devletleri genelinde büyük bir siber saldırı ve ülke çapındaki kriz sırasında iki aileyi takip ediyor. 

*Buradan sonrası filmin sonuyla ilgili spoiler içerir, bizden uyarması*

Filmin sonu, saldırının ülkeyi istikrarsızlaştırmak için üç aşamalı bir plan kullandığını ortaya koyuyor ve bunun iç savaşın başlangıcı olacak bir darbe olduğu ima ediliyor.

Vulture'a röportaj veren Esmail, Dünyayı Ardında Bırak'ın sonunu açıklayarak filmin neden kitaptan daha somut bir finale sahip olduğunu ortaya koydu. 

46 yaşındaki yönetmen, hikayenin film aracılığıyla anlatılması nedeniyle daha somut bir açıklamaya ihtiyaç duyduğunu, yine de gizemin tam olarak çözülmeden bırakıldığını belirtti.

"Doğru soruları harekete geçirdi"

"Edebi bir ortamda daha soyut olabilirsiniz çünkü bir şey okurken hayal gücü size bırakılmıştır" diyen yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Daha çok yoruma açık olması beklenir. Oysa bir filmde bazı cevaplar söz konusu olduğunda izleyicilerin biraz daha fazla desteğe ihtiyacı vardır.

Kitabın sonundaki tonu benimsemek istediğini söyleyen Esmail ekledi:

Biraz daha fazlasını vermek istedim çünkü sinemada soyutlama konusunda çok ileri gidebileceğinizi düşünüyorum. Size neler olduğuna dair anlık bir görüntü gösteriliyor ama bundan sonra ne olacağını ya da buna neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyorsunuz. Bence bu, filme koymak istediğim doğru türden soru ve dürtüleri harekete geçirdi.

Esmail'in filmi, olayların sebebinin ABD ordusu içinde patlak verdiği ima edilen bir darbe olduğu fikrini uyandırıyor. 

Rumann Alam'ın kitabıysa bu açıklamayı daha muğlak bırakıyor ve bunun bir iklim krizi ya da ipleri elinde tutan başka bir gizemli güç olabileceğini belirtiyordu. 

Independent Türkçe



Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanan Oscarlı yıldız duygularına hakim olamadı

(AP)
(AP)
TT

Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanan Oscarlı yıldız duygularına hakim olamadı

(AP)
(AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Yeni filmi Eddington, Cannes Film Festivali'nde uzun süre ayakta alkışlanınca Joaquin Phoenix'in duygulandığı bildirildi.

Ritüel'in (Midsommar) yönetmeni Ari Aster'ın yeni filmi Kovid, tarikatlar ve beyaz kurtarıcı kompleksi üzerine ülkenin durumunu anlatan bir komedi olarak tanımlanıyor. Filmde Phoenix'in yanı sıra Pedro Pascal ve Emma Stone da rol alıyor.

Filmin festivalde aldığı tepkiler hakkındaki haberler birbiriyle çelişiyor. Variety, Phoenix'in "5 dakikalık ayakta alkışlama" sırasında "gözyaşlarına boğulduğunu" yazarken, Deadline "alkışın neredeyse 7 dakika" sürdüğünü iddia etti.

Hollywood Reporter da Phoenix'in "gözyaşlarına boğulduğunu" belirtti ancak "nispeten sessiz bir ayakta alkışlama"dan söz etti.

Yönetmen Aster kalabalığa espri yaptı:

Ne düşündüğünüzü bilmiyorum. Burada olduğunuz için teşekkür ederim. Burada olduğum için kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum. Bir hayal gerçek oluyor. Beni ağırladığınız için çok teşekkür ederim. Ve bilmiyorum, pardon? Bilmiyorum.

New York doğumlu 38 yaşındaki yönetmen "Bu harika bir deneyimdi. Etrafımdaki tüm bu insanları seviyorum" diye ekledi.

Eleştirmen Sophie Monks Kaufman, The Independent için kaleme aldığı 4 yıldızlı Eddington incelemesinde "2020'de, George Floyd'un polis tarafından öldürülmesinin ardından patlak veren Black Lives Matter (Siyahların Yaşamı Değerlidir) protestoları ve pandeminin ortasında geçen Eddington, başlangıçta Aster'ın alışılagelmiş karakter şablonuna bağlı kalıyor" diye yazdı.

Şerif Joe Cross'un (Phoenix) günlük işlerine dalıyoruz; fevri bir astım hastası olan Cross, devletin maske takmasını zorunlu kılmasına o kadar sinirleniyor ki, uzun süredir düşmanı olan Ted Garcia'ya (Pedro Pascal) karşı belediye başkanlığına aday olmaya karar veriyor.

Buna paralel bir şekilde Joe ise eşi Louise'i (Emma Stone), yeni yeni yükselen kült lideri Vernon Jefferson Peak'in (filmde nadiren görünen, sahneyi çalan Austin Butler) internetteki dünyasına kaybediyor. Louise gizemli bir travma yaşıyor, dokunulmaktan hoşlanmıyor ve stresli olduğunda kendinden üçüncü şahıs zamiriyle bahsediyor.

İyi olduğu zamanlarda, Joe'nun iş arkadaşına para verip sattığı ürkütücü bebekler yapıyor. Ev halkının son üyesi, Joe'nun herkesi azarlamaktan büyük zevk alan kayınvalidesi Dawn (Deirdre O'Connell). Joe ön planda acı çekerken, Dawn'ın sesi sık sık kamera dışında duyuluyor.

Bu, Aster'ın bugüne kadarki en komik filmi ve 150 dakikalık süresini, iyi gözlemlenmiş komik detaylar ve görsel getirilerle süslemek için sürekli genişleyen ve değişen bir oyuncu kadrosu kullanıyor. Bunlar genellikle Joe ve onun aptal yardımcısına karşı siyah ve Amerikan yerlisi karakterlerin ifadesiz tepkilerini içeriyor.

Aster'ın zihnimizde inşa ettiğimiz paranoyak evrenlere yönelik süregelen ilgisi, bu kendine düşkünlük bir polis rozeti takıp tüfek taşıdığında sempatiden daha uzak ve daha kötücül bir hal alıyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/arts-entertainment