Ödüllü filmin yönetmeni itiraf etti: "Oraya gitmekten hep korkmuştum"

10 yıl sonra ilk filmini çeken usta yönetmen sürecin en zor kısmını anlattı

Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlanan film, prömiyerini 76. Cannes Film Festivali'nde yaptı (A24)
Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlanan film, prömiyerini 76. Cannes Film Festivali'nde yaptı (A24)
TT

Ödüllü filmin yönetmeni itiraf etti: "Oraya gitmekten hep korkmuştum"

Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlanan film, prömiyerini 76. Cannes Film Festivali'nde yaptı (A24)
Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlanan film, prömiyerini 76. Cannes Film Festivali'nde yaptı (A24)

Jonathan Glazer'ın büyük beğeni toplayan Derinin Altında'dan (Under The Skin) sonra yeni bir film çekmesi 10 yıl sürdü. Ama bu uzun ara, ona daha da tüyler ürpertici bir hikaye için insanlık tarihini inceleme fırsatı verdi.

Glazer'ın övgüyle karşılanan Holokost draması The Zone of Interest, Auschwitz kumandanı Rudolf Höss'ün eşi Hedwig, çocukları ve hizmetkarlarıyla toplama kampının hemen yanındaki muhteşem evlerinde sürdüğü rüya gibi yaşamı merkeze alıyor.

Glazer'ın kendine özgü tarzıyla kötülüğün sıradanlığına kan donduran bir bakış sunan film, yıllar süren titiz bir araştırmanın ardından çekildi.

Glazer, köklü dergi Rolling Stone'a verdiği yeni röportajda filmin uzun geliştirme sürecinden bahsetti. Yönetmen, sürecin en zor adımlarından birinin Auschwitz'deki evi ziyaret etmek olduğunu açıkladı. 

Evi ve bahçeyi ziyaret ettim, o zamanlar olduğu gibi değil. Ama hâlâ var. Ve orada, o mekanda olmak... Beni etkileyen şey kampa olan yakınlığıydı. Ev Auschwitz'le aynı duvarı paylaşıyordu. Her şey tam orada, duvarın diğer tarafında oluyordu. Ve bir adamın orada yaşamış, ailesini orada yetiştirmiş olması...

Glazer sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunu nasıl yaparsınız? Ne kadar karanlık bir ruh olmalı...

Glazer, Auschwitz-Birkenau Devlet Müzesi'nin müdürü Piotr Cywiński'yle yaptığı bir konuşmadan da bahsetti. Cywiński, yönetmeni Auschwitz seyahatine teşvik etmiş. 

Glazer böylesine tarihi bir vahşetin yaşandığı yeri ziyaretten korktuğunu itiraf etse de bu gezinin filme ilham veren yaratıcı kıvılcımı sağladığını da belirtti:

Aslında bana şöyle dedi: 'Bunu neden yapıyorsun? Neden bunu yapmak istiyorsun?' Ona dedim ki 'Hiçbir fikrim yok. Bu yüzden buradayım.' Bana Auschwitz'e gitmemi tavsiye etti. Dürüst olacağım, oraya gitmekten hep korkmuştum. Ama Piotr bana şöyle dedi: 'Git ve dinle. Eğer dinlersen, öyle ya da böyle, öğreneceksin.'

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment