Jodie Foster, genç oyuncu olmanın zorluklarını kendi zamanıyla kıyasladı

Non-binary yıldız Bella Ramsey'i öven iki Oscar ödüllü oyuncu, Hollywood'da "büyümenin zor" olduğunu söylüyor

Jodie Foster (AP)
Jodie Foster (AP)
TT

Jodie Foster, genç oyuncu olmanın zorluklarını kendi zamanıyla kıyasladı

Jodie Foster (AP)
Jodie Foster (AP)

Jodie Foster, bugün eğlence sektöründe genç bir kadın olmakla kendi deneyimleri arasındaki farklarla ilgili düşüncelerini paylaştı.

Çocukluğundan beri Hollywood'un tanıdık simalarından olan 61 yaşındaki Foster, 13 yaşındayken çocuk müzikali Bugsy Malone'da (1976) ve aynı yıl 14 yaşındayken Martin Scorsese'nin yönetmenliğini yaptığı Taksi Şoförü'nde (Taxi Driver) ilk rollerini üstlendi.

The Guardian'a verdiği yeni röportajda Nyad'la bilinen oyuncu, Game of Thrones ve The Last of Us'ın non-binary (ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimlikler için kullanılan tanım -çn.) yıldızı Bella Ramsey gibi, sektördeki genç oyunculara rehberlik etmekten bahsetti.

Foster "Genç aktrislere çok fazla elimi uzatıyorum. Buna mecburum. Çünkü büyümek zordu" diye belirtti.

20 yaşındaki Ramsey, Elle dergisinin aralıkta Los Angeles'ta düzenlediği Hollywood Kadınları (Women in Hollywood) kutlamasında Foster'ı takdim etmişti. Etkinlikte Ramsey, Foster'ın "güzelce dikilmiş gayet mükemmel bir takım elbise" diye tanımladığı bir kıyafet giymiş ve saçlarını "ortadan ayırmış ve makyaj yapmamıştı".

Genç bir oyuncuyken aynı seçimi yapabileceğini düşünüp düşünmediği sorulduğunda Foster bunun mümkün olamayacağını itiraf etti.

"Çünkü biz özgür değildik. Çünkü özgürlüğümüz yoktu" diye açıklayan oyuncu, genç yıldızların artık daha fazla özgürlüğe sahip olduğunu umduğunu paylaştı.

Ve umarım halihazırda yaşanan özgünlük vektörü de bunu sunuyordur; gerçek özgürlük ihtimali. İyi olan başka şeylerimiz vardı. Ve şunu söyleyebilirim: Kendi kuşağım için yapabileceğimin en iyisini yaptım. Feminizm açısından nereye uyduğumu ve nerede olmak istediğimi anlamakla çok meşguldüm. Ama merceğim yeterince geniş değildi. Son derece ayrıştırılmış bir dünyada yaşıyordum.

6 Ocak Cumartesi günü yayımlanan röportajın başka bir yerinde Foster, eski partneri Cydney Bernard'la paylaştığı oğullarından ve kadınlar tarafından yetiştirilme deneyiminin onlarda "nasıl erkek olunacağına" dair ilk başta kafa karışıklığına yol açtığından bahsetti.

Ünlü oyuncu, 20'li yaşlarındaki Kit ve Charles için "Film izlemeyi ve evde oturmayı seviyorlar ve kadın arkadaşlarına çok düşkünler" dedi.

Süper feministler. İki kadın (üç kadın) tarafından yetiştirildiği için büyük oğlumun lisedeyken, erkek olmanın ne demek olduğunu anlamaya çalıştığı bir an vardı. Televizyon izledi ve şu sonuca vardı: 'Sadece pislik olmam gerekiyor. Anlıyorum!'

Foster "Ve ben de 'Hayır! Erkek olmak böyle bir şey değil! Kültürümüzün bunca zamandır size sattığı şey bu' dedim" diye devam etti.

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment