Efsane dizinin yaratıcısından yayın devlerine sert eleştiri

"Bu bir cenaze töreni. Bir şeyler ölüyor"

2007'de sona eren The Sopranos, 21 Emmy ve 5 Altın Küre kazanmıştı (HBO)
2007'de sona eren The Sopranos, 21 Emmy ve 5 Altın Küre kazanmıştı (HBO)
TT

Efsane dizinin yaratıcısından yayın devlerine sert eleştiri

2007'de sona eren The Sopranos, 21 Emmy ve 5 Altın Küre kazanmıştı (HBO)
2007'de sona eren The Sopranos, 21 Emmy ve 5 Altın Küre kazanmıştı (HBO)

Televizyon efsanesi The Sopranos'un yaratıcısı David Chase, yeni röportajında yayın platformlarının yöneticilerini eleştirerek, bu mecrayı kolektif olarak daha basit hale getirdiklerini öne sürdü.

The Times'a konuşan Emmy ödüllü yazar ve yapımcı, televizyon programlarındaki kalitenin geriye gittiğini ve 1999'da gösterime giren HBO dizisi The Sopranos'la sektörü altüst ettiği zamanlardaki gibi olmaya başladığını iddia etti.

Chase, ikonik dizinin 25. yıldönümünün sektör için bir kutlama yerine "cenaze töreni" olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

"Daha da kötüye gidiyor"

"Benim olduğum yere geri dönüyoruz" diyen Chase, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Prime Video gibi yayıncılarda reklamlar olacak.

Amerikalı prodüktör, kısa süre önce üst düzey bir eskortla ilgili bir proje yapmaya çalıştığını ve kendisine "bunu basitleştirmesinin söylendiğini" belirtti.

İzleyiciler akıllarını bir şeylere veremiyor, bu yüzden çok fazla anlam ifade eden, dikkat isteyen ve izleyicinin odaklanmasını gerektiren bir şey yapamıyoruz. Peki ya yayın yöneticilerine gelince? Durum daha da kötüye gidiyor. Eskiden olduğumuz yere geri dönüyoruz.

The Times muhabirinin sofistike bir dizi örneği olarak HBO imzalı Succession'dan bahsetmesi üzerine Chase, bu yapıma da yıllar önce yeşil ışık yaktığını hatırlattı. İlk bölümü 2018'de gösterime giren Succession, geçen yıl sona ermişti.

"Bir şeyler ölüyor"

"Yani bu bir cenaze töreni" diye ısrar eden Chase ekledi: 

Bir şeyler ölüyor.

Röportajın bir başka bölümünde 78 yaşındaki Chase, The Sopranos'a başlamadan önce televizyonda çalışmanın nasıl bir şey olduğunu anlattı:

O zamanlar kanallar sanatsal bir çukurun içindeydi. Bir b*k çukuru. Süreç iğrençti. Toplantılarda bu insanlar bir bölümü yapmaya değer kılan tek şeyin çıkarılmasını isterdi. İstifa etmeliydim.

"Onları pişman ettim"

Chase, The Sopranos'un başarısına değinerek şöyle dedi: 

Onları onlarca yıldır süren aptallıklarına ve açgözlülüklerine pişman ettim.

Independent Türkçe



Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
TT

Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)

Hollywood'un yükselen yıldızlarından biri olduğunuzda, adınızın her heyecan verici başrol için geçmesi şaşırtıcı değil. 

Bu yıl Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin (Dune: Part II) vizyona girmesi, efsanevi sanatçı Bob Dylan'ın hayatını anlatan A Complete Unknown'un çekimleri ve Oscar adaylığı ihtimaliyle Timothée Chalamet için hayat tam olarak böyle. 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Ridley Scott, Hollywood Reporter'a verdiği son röportajda, Gladyatör 2'nin (Gladiator II) başrolü için bir dönem Chalamet'nin düşünüldüğünü açıkladı. 

28 yaşındaki yıldız, Lucius rolü için düşünülen isimlerin başına geliyordu. Ancak 86 yaşındaki yönetmen, Normal People'ı izleyince fikirleri değişti. 

Scott, BBC'nin çarpıcı dramasında Daisy Edgar-Jones'la birlikte oynayan Paul Mescal'in performansını gördükten sonra, Lucius rolünün ona gittiğini paylaştı.

"Gişede Chalamet kadar tanınmıyor"

Scott'ın yapımcısı Doug Wick, Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada, "Her stüdyo her zaman bilinen bir yıldıza sahip olmayı tercih eder" diyerek ekledi: 

Güneş Sonrası (Aftersun) ve All of Us Strangers gibi bağımsız filmlerde rol alan ve her ikisiyle de ödüllere layık görülmesine rağmen Mescal, gişede Chalamet kadar tanınan bir isim değildi.

Nihayetinde, Paramount film eş başkanları Daria Cercek ve Michael Ireland, Mescal'i, Arzu Tramvayı'nın (A Streetcar Named Desire) Londra'nın ünlü West End Tiyatrosu'ndaki temsilinde izledi ve onu seçmeye karar verdi.

IndieWire'dan Jim Hemphill'in moderatörlüğünü yaptığı yakın tarihli bir panelde Scott, Normal People'ın konusundan çok hoşlanmasa da performanslardan çok etkilendiğini anlattı.

"İkisi de müthiş"

"Yatmadan önce hikayelere ihtiyacım var, mutlaka bir şeyler izlerim. Normal People'ı tesadüfen yakaladım" diye ekledi: 

Aslında benim tarzım değildi ama iki bölüm izledim ve iki oyuncunun da müthiş olduğunu düşündüm. Sonra 8 saat boyunca tüm bölümleri izledim.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, IndieWire