Ünlü aktörden gözden kaçan filmiyle ilgili şaşırtan açıklama

1999 yapımı Scorsese filmi gişede fiyaskoyla sonuçlanmıştı

Filmin senaryosunu Taksi Şoförü'nün yazarı Paul Schrader kaleme almıştı (Paramount Pictures)
Filmin senaryosunu Taksi Şoförü'nün yazarı Paul Schrader kaleme almıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü aktörden gözden kaçan filmiyle ilgili şaşırtan açıklama

Filmin senaryosunu Taksi Şoförü'nün yazarı Paul Schrader kaleme almıştı (Paramount Pictures)
Filmin senaryosunu Taksi Şoförü'nün yazarı Paul Schrader kaleme almıştı (Paramount Pictures)

Nicolas Cage, gözden kaçan psikolojik dram filmi Yaşamın Kıyısında'yla (Bringing Out The Dead) ilgili konuştu.

Joe Connelly'nin aynı adlı romanından uyarlanan ve Martin Scorsese'nin yönettiği film, sürekli ölümlere tanık olmanın stresi nedeniyle depresyon ve uykusuzlukla mücadele eden ambulans görevlisi Frank Pierce'ı merkeze alıyordu.

Gişede çakıldı

Pierce rolündeki Nicolas Cage'e Patricia Arquette, John Goodman, Ving Rhames ve Tom Sizemore gibi isimler eşlik ediyordu. 

Yaşamın Kıyısında 1999'da vizyona girdiğinde, 55 milyon dolarlık yapım bütçesine karşılık dünya çapında yalnızca 16,8 milyon dolar hasılat elde ederek gişede fiyaskoyla sonuçlanmıştı.

Deadline'a verdiği ve büyük beğeni toplayan son filmi Rüya Senaryo'yu (Dream Scenario) anlattığı röportajında Cage, Yaşamın Kıyısında'yı da değerlendirdi ve gösterime girdiği dönemde filmin yanlış anlaşıldığını iddia etti.

"Bir kez daha izlemeye değer"

"O filmi seviyorum ve zamana direneceğini düşünüyorum" diyerek söze başlayan Cage, geçenlerde tekrar izlediği yapımla ilgili şöyle dedi:

Filmin bir kez daha izlemeye değer olduğunu düşünüyorum. Bunun gerçekten de en iyi filmlerimden biri olduğuna inanıyorum. Yılan Gözler (Snake Eyes) ve Büyük Hazine (National Treasure) arasında bir yerdeydim ve bunun en sıradışı film yapım tarzı olduğunu düşünüyordum.

"Film yanlış anlaşıldı"

"Martin Scorsese'nin tarzını en soyut hale getirdiği filmdi" diyen 60 yaşındaki aktör ekledi:

Film öyle bir şekilde pazarlandı ki, muhtemelen macera filmleri yaptığım için, insanlar bunun bir ambulans aksiyonu olacağını düşündü. Ama öyle değildi. Joe Connelly'nin çok iyi bir kitabına dayanan, tükenmiş bir sağlık görevlisinin çok acı verici karakter analiziydi. Ama yanlış anlaşıldı ve bence bu film, belki yüksek çözünürlüğe geçtiğinde, yeni bir soluk alacak.

"Yaptığım en iyi film"

Cage'e daha önce en iyi filmleri sorulmuştu. Elveda Las Vegas (Leaving Las Vegas) ve Pig'in yanı sıra Yaşamın Kıyısında'yı da sayan Cage, "Bunun şimdiye kadar yaptığım en iyi film olabileceğini söylemeliyim" demişti.

Independent Türkçe



Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
TT

Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)

Hollywood'un yükselen yıldızlarından biri olduğunuzda, adınızın her heyecan verici başrol için geçmesi şaşırtıcı değil. 

Bu yıl Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin (Dune: Part II) vizyona girmesi, efsanevi sanatçı Bob Dylan'ın hayatını anlatan A Complete Unknown'un çekimleri ve Oscar adaylığı ihtimaliyle Timothée Chalamet için hayat tam olarak böyle. 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Ridley Scott, Hollywood Reporter'a verdiği son röportajda, Gladyatör 2'nin (Gladiator II) başrolü için bir dönem Chalamet'nin düşünüldüğünü açıkladı. 

28 yaşındaki yıldız, Lucius rolü için düşünülen isimlerin başına geliyordu. Ancak 86 yaşındaki yönetmen, Normal People'ı izleyince fikirleri değişti. 

Scott, BBC'nin çarpıcı dramasında Daisy Edgar-Jones'la birlikte oynayan Paul Mescal'in performansını gördükten sonra, Lucius rolünün ona gittiğini paylaştı.

"Gişede Chalamet kadar tanınmıyor"

Scott'ın yapımcısı Doug Wick, Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada, "Her stüdyo her zaman bilinen bir yıldıza sahip olmayı tercih eder" diyerek ekledi: 

Güneş Sonrası (Aftersun) ve All of Us Strangers gibi bağımsız filmlerde rol alan ve her ikisiyle de ödüllere layık görülmesine rağmen Mescal, gişede Chalamet kadar tanınan bir isim değildi.

Nihayetinde, Paramount film eş başkanları Daria Cercek ve Michael Ireland, Mescal'i, Arzu Tramvayı'nın (A Streetcar Named Desire) Londra'nın ünlü West End Tiyatrosu'ndaki temsilinde izledi ve onu seçmeye karar verdi.

IndieWire'dan Jim Hemphill'in moderatörlüğünü yaptığı yakın tarihli bir panelde Scott, Normal People'ın konusundan çok hoşlanmasa da performanslardan çok etkilendiğini anlattı.

"İkisi de müthiş"

"Yatmadan önce hikayelere ihtiyacım var, mutlaka bir şeyler izlerim. Normal People'ı tesadüfen yakaladım" diye ekledi: 

Aslında benim tarzım değildi ama iki bölüm izledim ve iki oyuncunun da müthiş olduğunu düşündüm. Sonra 8 saat boyunca tüm bölümleri izledim.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, IndieWire