Üç Grammy kazanan ünlü rapçi, ödül töreninden kelepçeyle çıkarıldı

Aday gösterildiği üç ödülü de kazanan 48 yaşındaki rapçi, gözaltına alınmadan önce kuliste kutlama yapıyordu

Killer Mike, ünlü hip hop ikilisi Run The Jewels'ı 2013'te El-P'yle birlikte kurmuştu (Reuters)
Killer Mike, ünlü hip hop ikilisi Run The Jewels'ı 2013'te El-P'yle birlikte kurmuştu (Reuters)
TT

Üç Grammy kazanan ünlü rapçi, ödül töreninden kelepçeyle çıkarıldı

Killer Mike, ünlü hip hop ikilisi Run The Jewels'ı 2013'te El-P'yle birlikte kurmuştu (Reuters)
Killer Mike, ünlü hip hop ikilisi Run The Jewels'ı 2013'te El-P'yle birlikte kurmuştu (Reuters)

Müzik dünyasının en prestijli ödülleri olarak kabul edilen Grammy'ler, dün gece düzenlenen törenle sahiplerini buldu. 

39 yaşındaki komedyen ve yazar Trevor Noah'nın sunuculuğunu üstlendiği geceye damgasını vuran isim bir ilki başaran şarkıcı Taylor Swift oldu.

34 yaşındaki Swift, Yılın Albümü ödülünü 4. kez kazanmayı başararak tarih yazdı.

Billie Eilish, Billy Joel, Dua Lipa, Joni Mitchell, Olivia Rodrigo, Travis Scott ve Miley Cyrus gibi isimlerin sahne aldığı geceye damga vuran olaylardan biri de Amerikalı rapçi Killer Mike'ın tutuklanması oldu.

Gerçek adı Michael Render olan ünlü rapçi Killer Mike, üç ödül kazandıktan sonra kelepçelenerek götürüldü.

Güvenlik güçlerine göre Killer Mike, etkinlikte bir güvenlik görevlisiyle yaşadığı fiziksel tartışma nedeniyle tutuklandı.

Hollywood Reporter muhabiri Chris Gardner'ın sosyal medyada yayımladığı videoda, 48 yaşındaki rapçinin en az iki polis memuru ve siyah takım elbiseli çok sayıda kişiyle birlikte yürüdüğü görülüyor.

Bir seyircinin Killer Mike yürürken "Mike'a özgürlük" dediği öne sürüldü.

"Neyle suçlanacağı belli değil"

Hollywood Reporter muhabiri Gardner, Twitter'daki paylaşımına şöyle devam etti:

Bir yetkili, şarkıcının ekibinden birine, bu gece geç saatlerde serbest bırakılmasının mümkün olduğunu söylüyor. Burada tutulup tutulmadığı ve neyle suçlandığı belli değil. Öğrenmeye çalışıyorum.

Render gözaltına alınmadan hemen önce kutlama yapıyordu.

Ünlü rapçi, ödül konuşmasında "Yaşınızı sınırlayan tek şey, yaşınız ya da ne yaptığınız konusunda dürüst olmamaktır" diyerek ekledi:

20 yaşındayken uyuşturucu satıcısı olmanın havalı olduğunu düşünüyordum. 40 yaşında pişmanlıklarımla ve yaptığım şeylerle yaşamaya başladım. 45 yaşında bu konuda rap yapmaya başladım. 48 yaşında, yaptığım şeyler için empati ve sempati dolu bir adam olarak burada duruyorum.

Aday gösterildiği üç ödülü de kazandı

48 yaşındaki Killer Mike, aday gösterildiği üç ödülü de kazanmayı başardı: Scientists & Engineers'la ile En İyi Rap Şarkısı ve En İyi Rap Performansı, Michael'la da En İyi Rap Albümü.

Los Angeles Polis Departmanı, olaydan sonra bir açıklama yaparak şu ifadeleri kullandı:

4 Şubat Pazar günü saat 16.00'dan hemen sonra Chick Hearn Court'un 700 bloğunda meydana gelen fiziksel bir tartışma nedeniyle bir erkek yetişkin gözaltına alındı ve kelepçelendi. Şüpheli tutuklanmış ve LAPD Merkez Bölümüne nakledilmiştir. Şüphelinin 48 yaşındaki Michael Render olduğu tespit edilmiş ve 243(A) PC sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca tutuklanmıştır ve şu anda serbest bırakılma sürecindedir.

New York Post, yorum için Killer Mike ve Los Angeles Polis Departmanı temsilcileriyle temasa geçti ancak yanıt alamadı.

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment