The Walking Dead'in yeni dizisiyle ilgili kritik açıklama

"Rick ölse bile her şey mümkün"

The Ones Who Live, bölüm başı 13 milyon doları aşkın bütçesiyle de dikkat çekiyor (AMC)
The Ones Who Live, bölüm başı 13 milyon doları aşkın bütçesiyle de dikkat çekiyor (AMC)
TT

The Walking Dead'in yeni dizisiyle ilgili kritik açıklama

The Ones Who Live, bölüm başı 13 milyon doları aşkın bütçesiyle de dikkat çekiyor (AMC)
The Ones Who Live, bölüm başı 13 milyon doları aşkın bütçesiyle de dikkat çekiyor (AMC)

The Walking Dead: The Ones Who Live'in ikinci sezon olasılıkları dizi sorumlusu Scott M. Gimple tarafından masaya yatırıldı. 

The Walking Dead evreni, hayranların favori karakterleri Rick ve Michonne'un uzun zamandır beklenen yeni spinoff'uyla genişlemeye devam ediyor. 

Yakın zamanda Dead City ve Daryl Dixon'ın ikinci sezon onaylarını almasına rağmen The Ones Who Live'in ilk sezonundan ötesine henüz yeşil ışık yakılmamış olması dikkat çekiyor.

AMC'nin basın etkinliğinde sahneye çıkan dizi sorumlusu Gimple, The Ones Who Live'in ilk sezondan sonra devam etme olasılığına olumlu yaklaştı. 

Başrol oyuncusu Andrew Lincoln'ün finalde Rick'in ölmesiyle ilgili şakalarına da değinen Gimple, bu ihtimal gerçekleşse bile dizinin devam edebileceğini öne sürerken, şimdilik sadece ilk sezona odaklandığını vurguladı. 

"Her şey mümkün"

"Her şeyin mümkün olduğunu söyleyebilirim" diyerek söze başlayan 52 yaşındaki dizi sorumlusu, sözlerine şöyle devam etti:

Rick son bölümde ölse bile her şey mümkün. Şu anda buna odaklanmış durumdayız. Bu sezon gerçekten harika bir şekilde bir araya geldi. Her türlü plan vardı ve dünya değişti, biz de bu planları değiştirdik ve ortaya gerçekten sevdiğimiz bir şey çıktı.

The Walking Dead'de çok sevilen Rick Grimes karakterini canlandıran Andrew Lincoln, 9. sezonda diziden çıkmıştı. The Walking Dead'in ana karakteri Rick olmadan izleyicilerin diziye ilgisi de yavaş yavaş azalmıştı.

The Ones Who Live, nihayet Michonne'la Rick'i buluşturarak ana karakteri geri getireceği için serinin hayranları tarafından merakla bekleniyor. 

Dizinin prömiyeri 25 Şubat'ta gerçekleşecek.

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment