Netflix'in yeni dizisinin yıldızı, başrolü defalarca reddetmiş

"Zaman kaybı olduğunu düşündüm"

Netflix uyarlamasının yazar ekibinin başında BAFTA ödüllü İskoç senarist Nicole Taylor bulunuyor (Netflix)
Netflix uyarlamasının yazar ekibinin başında BAFTA ödüllü İskoç senarist Nicole Taylor bulunuyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni dizisinin yıldızı, başrolü defalarca reddetmiş

Netflix uyarlamasının yazar ekibinin başında BAFTA ödüllü İskoç senarist Nicole Taylor bulunuyor (Netflix)
Netflix uyarlamasının yazar ekibinin başında BAFTA ödüllü İskoç senarist Nicole Taylor bulunuyor (Netflix)

Netflix'in merakla beklenen David Nicholls uyarlamasının yıldızı, dizideki rolünü neden "defalarca" geri çevirdiğini açıkladı.

27 yaşındaki Ambika Mod, 20 yıla yayılan bir aşk hikayesinin anlatıldığı yapımda Emma Morley rolünde, ödüllü dizi White Lotus'un yıldızı Leo Woodall'un karşısında yer alıyor.

Emma ve Leo'nun canlandırdığı Dexter Mayhew karakteri, 15 Temmuz 1988'de Edinburgh Üniversitesi'nden mezun oldukları gece tanışıyor. 

İkili ertesi sabah kendi yollarına gitse de hem çok satan roman hem de Netflix dizisi, onları her yılın aynı gününde izliyor.

Dizinin her bölümü, birer yaş daha büyümüş olan Dex ve Em'in değişimlerini, sevinç ve kalp kırıklıklıklarını takip ediyor.

Romanı çok sevmesine rağmen reddetti

Bugün gösterime giren diziyle konuşan Ambika Mod, 2009'da 14 yaşındayken Nicholls'ın romanına aşık olmasına rağmen seçmelere katılması istendiğinde nasıl hemen "Hayır" dediğini anlattı. 

Grazia'ya konuşan aktris, "Seçmeleri birkaç ay boyunca tekrar tekrar geri çevirdim" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: 

Kitabı çok seviyorum ve kendimi o rolü oynarken göremedim. Zaman kaybı olduğunu düşündüm. Bu fikre kapıldığım takdirde yaşayacağım hayal kırıklığını öngördüm.

Mod, 2022 yapımı This Is Going To Hurt dizisinde canlandırdığı öğrenci doktor Shruti Acharya karakteriyle, bugüne kadarki en büyük rolünü oynamıştı.

"Her şeyin geçip gitmesini istedim"

Beğenilen performansının ardından gördüğü ilgiden "bunaldığını" anlatan aktris, "Her şeyin geçip gitmesini istedim" itirafında bulundu.

Başarılı oyuncu, One Day'in seçmelerini geri çevirdikten aylar sonra ani bir fikir değişikliği yaşadığını ve "korkunç bir hata yaptım" diye düşündüğünü söyledi.

14 bölümden oluşan One Day'in oyuncu kadrosunda Eleanor Tomlinson ve Joely Richardson gibi büyük isimler de yer alıyor.

5 milyondan fazla sattı

Onlarca yıla yayılan aşk hikayesi, 57 yaşındaki Britanyalı yazar David Nicholls'ın dünya çapında 5 milyondan fazla satan 2009 tarihli romanına dayanıyor.

Emma ve Dexter'ın hikayesi, daha önce beyazperdeye de taşınmıştı. Anne Hathaway ve Jim Sturgess'ın başrollerini paylaştığı aynı adlı film, 2011'de gösterime girmiş ancak olumlu yorumların yanı sıra negatif eleştiriler de almıştı.

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment