Eleştirmenler yeni The Walking Dead dizisine övgüler yağdırdı

"Gişe canavarı bir zombi filminin kapsam ve ölçeğinde"

The Walking Dead: The Ones Who Live, an itibarıyla eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 88 gibi yüksek bir puana sahip (AMC)
The Walking Dead: The Ones Who Live, an itibarıyla eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 88 gibi yüksek bir puana sahip (AMC)
TT

Eleştirmenler yeni The Walking Dead dizisine övgüler yağdırdı

The Walking Dead: The Ones Who Live, an itibarıyla eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 88 gibi yüksek bir puana sahip (AMC)
The Walking Dead: The Ones Who Live, an itibarıyla eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 88 gibi yüksek bir puana sahip (AMC)

The Walking Dead serisinin merakla beklenen yeni spinoff'u The Ones Who Live'le ilgili ilk yorumlar gelmeye başladı.

Serinin Dead City ve Daryl Dixon'dan sonraki 6. spinoff'u, CRM helikopteriyle götürülen Rick Grimes ve onu arayan Michonne'un dönüşünü konu alıyor.

The Walking Dead: The Ones Who Live'in oyuncu kadrosunda rollerini yeniden canlandıran Andrew Lincoln, Danai Gurira ve Pollyanna McIntosh'un yanı sıra yeni isimler Lesley-Ann Brandt, Matthew August Jeffers ve CRM'in Tümgenerali Beale rolünde Lost'un yıldızı Terry O'Quinn yer alıyor.

Bu ay sonunda gerçekleşecek prömiyeri öncesinde, The Walking Dead: The Ones Who Live'le ilgili ilk eleştiriler geldi. Diziyle ilgili yorumlar çoğunlukla olumlu.

ScreenRant'tan Sarah Moran, Rick ve Michonne'un dönüşünü "ne kadar güçlü bir bağa sahip olduklarını test eden romantik, stresli bir gerilim" olarak nitelendirdi.

"Duygusal ve sürükleyici"

IGN'den Matt Fowler da benzer övgülerde bulundu. Fowler, şöyle dedi:

Her ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaya adanmış bir dünyada, gerçek aşkı ve yakınlığı bulup beslemek için ne kadar çabalamanız gerektiğini gösteren, boşa harcanmış çok az hareketle eksiksiz bir hikaye anlatmaya odaklanan duygusal ve sürükleyici bir spinoff.

Eleştirmenlerce yerden yere vurulan The Walking Dead: World Beyond gibi dizilerin aksine, The Ones Who Live'in serinin şimdiye kadarki en iyi spinoff'u olabileceği yönünde yorumlar yapıldı.

"Şimdiye kadarki en iyisi"

GamesRadar'dan Amy West, "Rick ve Michonne'un hikayesi şimdiye kadarki en iyi spinoff" derken, RogerEbert.com için yazan Kaiya Shunyata ekledi: 

Lincoln ve Gurira her ekrana geldiğinde, diğer spinoff'larda bu iki oyuncunun masaya getirdiği samimiyetin eksik olduğu anlaşılıyor.

Eleştiriler ayrıca The Ones Who Live'in yeni izleyiciler için bir giriş noktası olmadığını, yaratıcısı Scott Gimple tarafından The Walking Dead serisinin hayranları için hazırlandığını vurguladı.

"Sevgiyle yaratılmış bir zafer"

What To Watch'tan Sarabeth Pollock diziyi "The Walking Dead hayranları tarafından, The Walking Dead hayranları için sevgiyle yaratılmış bir zafer" diye nitelendirdi.

ComicBook.com'dan Cameron Bonomolo diziyi "zombi kıyameti sonrası bir komplo gerilimi" olarak tanımladı: 

Kısmen Prison Break ve kısmen Dünyalar Savaşı Z (World War Z)... Bu, gişe canavarı bir zombi filminin kapsam ve ölçeğinde bir The Walking Dead.

Ancak her eleştirmen The Ones Who Live'i sevmedi. Collider'dan Chase Hutchinson şöyle yazdı: 

Bildiğimiz dünya öldükten sonra sırada ne olduğunu anlatan bir dizi için, The Walking Dead: The Ones Who Live kendini ve seriyi canlandırmaya en çok ihtiyaç duyduğu anda hayattan yoksun.

Independent Türkçe



Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
TT

Gladyatör 2'nin başrolü neredeyse Dune'un yıldızına gidiyormuş

Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)
Normal People'daki performansıyla BAFTA kazanan Paul Mescal, ilk filmde Russell Crowe'un canlandırdığı Maximus'un, gladyatör yapılmak üzere köleleştirilen oğlu Lucius'ı oynuyor (Paramount Pictures)

Hollywood'un yükselen yıldızlarından biri olduğunuzda, adınızın her heyecan verici başrol için geçmesi şaşırtıcı değil. 

Bu yıl Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin (Dune: Part II) vizyona girmesi, efsanevi sanatçı Bob Dylan'ın hayatını anlatan A Complete Unknown'un çekimleri ve Oscar adaylığı ihtimaliyle Timothée Chalamet için hayat tam olarak böyle. 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Ridley Scott, Hollywood Reporter'a verdiği son röportajda, Gladyatör 2'nin (Gladiator II) başrolü için bir dönem Chalamet'nin düşünüldüğünü açıkladı. 

28 yaşındaki yıldız, Lucius rolü için düşünülen isimlerin başına geliyordu. Ancak 86 yaşındaki yönetmen, Normal People'ı izleyince fikirleri değişti. 

Scott, BBC'nin çarpıcı dramasında Daisy Edgar-Jones'la birlikte oynayan Paul Mescal'in performansını gördükten sonra, Lucius rolünün ona gittiğini paylaştı.

"Gişede Chalamet kadar tanınmıyor"

Scott'ın yapımcısı Doug Wick, Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada, "Her stüdyo her zaman bilinen bir yıldıza sahip olmayı tercih eder" diyerek ekledi: 

Güneş Sonrası (Aftersun) ve All of Us Strangers gibi bağımsız filmlerde rol alan ve her ikisiyle de ödüllere layık görülmesine rağmen Mescal, gişede Chalamet kadar tanınan bir isim değildi.

Nihayetinde, Paramount film eş başkanları Daria Cercek ve Michael Ireland, Mescal'i, Arzu Tramvayı'nın (A Streetcar Named Desire) Londra'nın ünlü West End Tiyatrosu'ndaki temsilinde izledi ve onu seçmeye karar verdi.

IndieWire'dan Jim Hemphill'in moderatörlüğünü yaptığı yakın tarihli bir panelde Scott, Normal People'ın konusundan çok hoşlanmasa da performanslardan çok etkilendiğini anlattı.

"İkisi de müthiş"

"Yatmadan önce hikayelere ihtiyacım var, mutlaka bir şeyler izlerim. Normal People'ı tesadüfen yakaladım" diye ekledi: 

Aslında benim tarzım değildi ama iki bölüm izledim ve iki oyuncunun da müthiş olduğunu düşündüm. Sonra 8 saat boyunca tüm bölümleri izledim.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, IndieWire