Kült filmlerin efsanevi ismi, iki ünlü yönetmenin benzerliğini anlattı

"Onlar için kolay"

2015 yapımı Nefret Dolu'da Kurt Russell'ın yanı sıra Samuel L. Jackson, Jennifer Jason Leigh, Tim Roth ve Michael Madsen rol almıştı (The Weinstein Company)
2015 yapımı Nefret Dolu'da Kurt Russell'ın yanı sıra Samuel L. Jackson, Jennifer Jason Leigh, Tim Roth ve Michael Madsen rol almıştı (The Weinstein Company)
TT

Kült filmlerin efsanevi ismi, iki ünlü yönetmenin benzerliğini anlattı

2015 yapımı Nefret Dolu'da Kurt Russell'ın yanı sıra Samuel L. Jackson, Jennifer Jason Leigh, Tim Roth ve Michael Madsen rol almıştı (The Weinstein Company)
2015 yapımı Nefret Dolu'da Kurt Russell'ın yanı sıra Samuel L. Jackson, Jennifer Jason Leigh, Tim Roth ve Michael Madsen rol almıştı (The Weinstein Company)

Ünlü aktör Kurt Russell, oyunculuk kariyeri boyunca sık sık birlikte çalıştığı yönetmenler Quentin Tarantino ve John Carpenter hakkında konuştu.

Russell, Cadılar Bayramı'nın (Halloween) ünlü yönetmeni Carpenter'la ilk kez 1979 yapımı biyografik film Elvis'te çalışmıştı. 

Defalarca birlikte çalıştılar

Daha sonra bunu New York'tan Kaçış (Escape From New York), Şey (The Thing), Küçük Çin'de Büyük Bela (Big Trouble in Little China) ve Los Angeles'tan Kaçış (Escape From LA) izledi. 

Amerikalı aktörün Tarantino'yla işbirliği 2007 yapımı Ölüm Geçirmez'le (Death Proof) başlayarak 2015 tarihli Nefret Dolu'yla (The Hateful Eight) devam etti. Ardından iki ünlü ismin üçüncü işbirliği olan Bir Zamanlar Hollywood'da (Once Upon a Time in Hollywood) geldi.

Russell, GQ'ya verdiği röportajda kariyerini gözden geçirirken hem Carpenter'ı hem de Tarantino'yu benzersiz yönetmenler yapan şeylere değindi.

"Film yapmasının nedenlerinden biri Carpenter"

72 yaşındaki aktör, Tarantino'nun Carpenter'ın çalışmalarından esinlendiğini hatırlatarak şöyle dedi:

Quentin'in film yapmaya başlamasının nedenlerinden biri John Carpenter'dır. Bunu ilk ağızdan biliyorum.

Ünlü oyuncu, iki usta yönetmeni karşılaştırırken şöyle dedi:

John'un mizahı ve tarzı daha çekingendir. Quentin çok, çok dışa dönüktür. Ama film yaparken onları harekete geçiren şeylerde pek çok benzerlik var. Vizyon arayan bir yönetmen gibi değiller. Kafalarında zaten bir vizyon var ve bu sadece 'Bunu sevdim, bunu sevdim, bunu sevdim, bunu sevmedim, sevmedim' deme özgürlüğüne sahip olmaları meselesi. Bilirsiniz, onlar için kolay.

Tarantino'nun hayranlığı

Tarantino, Carpenter'ın filmografisine hayranlık duyduğunu söylemekten hiçbir zaman çekinmedi ve röportajlarında 32 yıllık kariyeri boyunca yönetmen ve eserlerinden nasıl esinlendiğini anlattı. 

Tarantino 2015'te Nefret Dolu'nın yapım sürecinden bahsederken, Şey'in sadece bu filme değil aynı zamanda ilk filmi Rezervuar Köpekleri'ne (Reservoir Dogs) de ilham verdiğini açıklamıştı.

60 yaşındaki yöntmen ayrıca Şey'in kendisini korkutan birkaç korku filminden biri olduğunu söyleyerek, Carpenter'a hem sinemacı hem de izleyici olarak hayranlığını göstermişti.

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment