1970'lerin klasik dizisi film oluyor: Baş karakteri sürpriz bir isim canlandıracak

"Bu filmi yapmayı düşünüyoruz"

1973'ten 1978'e kadar süren dizide Albay Steve Austin'i Amerikalı aktör Lee Majors canlandırmıştı (ABC)
1973'ten 1978'e kadar süren dizide Albay Steve Austin'i Amerikalı aktör Lee Majors canlandırmıştı (ABC)
TT

1970'lerin klasik dizisi film oluyor: Baş karakteri sürpriz bir isim canlandıracak

1973'ten 1978'e kadar süren dizide Albay Steve Austin'i Amerikalı aktör Lee Majors canlandırmıştı (ABC)
1973'ten 1978'e kadar süren dizide Albay Steve Austin'i Amerikalı aktör Lee Majors canlandırmıştı (ABC)

Mark Wahlberg, 1970'lerin klasik televizyon dizisi 6 Milyon Dolarlık Adam'ın (The Six Million Dollar Man) yeniden çevrimi olan 6 Milyar Dolarlık Adam'la (The Six Billion Dollar Man) ilgili planları hakkında yeni bir bilgi verdi. 

Sibernetik olarak güçlendirilmiş bir gizli ajana dönüşen test pilotunun hikayesini anlatan dizinin filme uyarlanmasına dair planlar, 1990'lara kadar uzanıyordu. 

O zamandan bu yana proje, birden fazla el değiştirdi ve Wahlberg ilk olarak 2014'te projeye dahil oldu. 

Yeni macera filmi Kral Arthur'un (Arthur the King) kırmızı halısında ScreenRant'e konuşan Wahlberg, projenin son durumu hakkında bilgi verdi.

"Umarım yakında"

Dizinin yapım haklarını kısa süre önce geri aldıklarını açıklayan 52 yaşındaki Wahlberg, şöyle dedi:

Haklarını tekrar aldık, bu filmi yapmayı düşünüyoruz, umarım yakında!

Martin Caidin'in 1972 tarihli Cyborg romanından uyarlanan 6 Milyon Dolarlık Adam, 1970'lerin en etkili televizyon dizilerinden biri kabul ediliyor. 

Dizinin kahramanı Steve Austin, 1970'lerin popüler kültür ikonlarından biri haline gelmişti.

Toplam 5 sezon ve 6 televizyon filmine yayılan dizi, Lindsay Wagner'in başrolünü oynadığı 1976 yapımı spinoff Biyonik Kadın'a (The Bionic Woman) da ilham kaynağı olmuştu. 

Geçmişte, Joker'in yönetmeni Todd Philips'in 6 Milyon Dolarlık Adam'ı beyazperdeye uyarlanacağı ve filmin başrolünde ünlü aktör Jim Carrey'nin yer alacağı açıklanmış, bilimkurgunun 2004'te çekileceği duyurulmuştu. Proje daha sonra iptal oldu.

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment