Dev ressamların tabloları, "Nazi" şüphesiyle sergiden kaldırıldı

"Eserlerin asıl sahibi toplama kampında öldürüldü"

Çalıntı iddiaları nedeniyle sergiden kaldırılan tablolar arasında "Monet'nin Giverny'deki Bahçesi" adlı eser de yer alıyor (Claude Monet Vakfı)
Çalıntı iddiaları nedeniyle sergiden kaldırılan tablolar arasında "Monet'nin Giverny'deki Bahçesi" adlı eser de yer alıyor (Claude Monet Vakfı)
TT

Dev ressamların tabloları, "Nazi" şüphesiyle sergiden kaldırıldı

Çalıntı iddiaları nedeniyle sergiden kaldırılan tablolar arasında "Monet'nin Giverny'deki Bahçesi" adlı eser de yer alıyor (Claude Monet Vakfı)
Çalıntı iddiaları nedeniyle sergiden kaldırılan tablolar arasında "Monet'nin Giverny'deki Bahçesi" adlı eser de yer alıyor (Claude Monet Vakfı)

İsviçre'nin önde gelen sanat müzelerinden Kunsthaus Zurich, II. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından yağmalandığından şüphelenilen tabloları sergiden kaldırma kararı aldı. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin bugün aktardığına göre sergiden kaldırılacak 5 tablo arasında ünlü ressamlar Vincent van Gogh, Claude Monet, Gustave Courbet, Henri de Toulouse-Lautrec ve Paul Gauguin'in eserleri yer alıyor.

Yapıtlar, müzedeki Emil Bührle Koleksiyonu'na ait. Almanya doğumlu İsviçreli bir iş insanı olan Bührle, II. Dünya Savaşı'nda Naziler için silah kaçakçılığı yaparak servet edinmişti.

Müze yetkilileri, eserlerin Naziler tarafından çalınmış olduğuna yönelik şüpheler nedeniyle sergiden kaldırılacağını duyurdu. 

Bührle Koleksiyonu'ndan yetkililer de yapılan incelemelerde söz konusu 5 tablonun çalıntı olabileceğine dair şüphelerin ardından eserlerin sergiden çıkarılmasını istediklerini söyledi.

Yapılan son incelemelere göre bu tabloların, Yahudi asıllı Alman iş insanı Max Silberberg'e ait olduğu düşünülüyor. 

Nazilerin Silberberg'i eserleri ucuzdan açık artırmaya çıkarması için zorladığı, daha sonra da tabloların Bührle tarafından satın alındığı ihtimali üzerinde duruluyor. Araştırmacılar, Silberberg'in Auschwitz-Birkenau toplama kampında öldürüldüğünü belirtiyor.

Bührle Koleksiyonu'ndan yetkililer, incelemelerin tamamlanmasının ardından gerekli görüldüğü takdirde Silberberg'in ailesine tazminat ödeneceğini de ifade etti.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment