Ne övgü var ne de rekor: 320 milyon dolarlık kumar tutmadı

Netflix'in yeni filmi 100 üzerinden sadece 15 puan alabildi

21 yaşındaki Millie Bobby Brown, Netflix'in popüler bilimkurgu dizisi Stranger Things'deki Eleven karakteriyle tanınıyor (Netflix)
21 yaşındaki Millie Bobby Brown, Netflix'in popüler bilimkurgu dizisi Stranger Things'deki Eleven karakteriyle tanınıyor (Netflix)
TT

Ne övgü var ne de rekor: 320 milyon dolarlık kumar tutmadı

21 yaşındaki Millie Bobby Brown, Netflix'in popüler bilimkurgu dizisi Stranger Things'deki Eleven karakteriyle tanınıyor (Netflix)
21 yaşındaki Millie Bobby Brown, Netflix'in popüler bilimkurgu dizisi Stranger Things'deki Eleven karakteriyle tanınıyor (Netflix)

Sanal Ülke (The Electric State), sinema tarihinin en pahalı filmlerden biri olabilir ancak Russo Kardeşler'in yeni bilimkurgu filmi, Netflix için herhangi bir izlenme rekoru kıracak gibi görünmüyor.

Geçen hafta sonu yayımlanan retro-fütüristik macera filmi, hem kötü eleştiriler aldı hem de endişe verici izlenme rakamlarına ulaştı. 

93 ülkede ilk 10'a girdi ama...

Sanal Ülke, yalnızca Netflix'in bugüne kadar yaptığı en pahalı film olmakla kalmıyor, aynı zamanda 320 milyon dolarlık bütçesiyle tarihin en pahalı projelerinden biri olarak da öne çıkıyor. 

Film, Marvel Stüdyoları için 4 büyük gişe başarısı elde eden Joe ve Anthony Russo kardeşlerin imzasını taşıyor.

Netflix'in verilerine göre Sanal Ülke, İngilizce içeriklerde platformun en çok izlenen filmi olarak 93 ülkede ilk 10'a girmeyi başardı. Film, ilk haftasında 25 milyon izlenme elde etti. Bu rakam ilk bakışta etkileyici gibi görünse de aslında pek iç açıcı bir tablo çizmiyor. 

Örneğin, Netflix'in bugüne kadarki en büyük açılışını yapan Red Notice, ilk haftasında neredeyse 80 milyon izlenmeye ulaşmıştı. Ancak bu başarı bile planlanan Red Notice devam filminin hızlıca onay almasına yetmedi. 

Red Notice, Netflix'in tüm zamanların en çok izlenen filmleri listesinde The Adam Project, Back in Action ve Don't Look Up'ın önünde yer alıyor. 

The Gray Man'in de gerisinde

Sanal Ülke'nin açılış haftasındaki izlenme rakamları ise Russo Kardeşler'in birkaç yıl önce Netflix için yaptığı bir diğer film olan The Gray Man'in yaklaşık 40 milyonluk izlenme sayısının bile gerisinde kaldı. 

Devam filmleri ve yan hikayelerle ilgili planların da şimdilik askıya alındığı bildiriliyor.

Millie Bobby Brown ve Chris Pratt'in başrollerinde yer aldığı Sanal Ülke, Zack Snyder'ın Rebel Moon – Part One: A Child of Fire ve onun devamı Rebel Moon – Part Two: The Scargiver'ı zar zor geride bırakabildi. Her iki film de başarısız büyük bütçeli yapımlar olarak görülüyor. 

Hatta yine Brown'un başrolünde olduğu fantastik film Damsel, geçen yıl daha yüksek izlenme rakamlarına ulaşırken, Russo Kardeşler'in yapımcılığını üstlendiği aksiyon filmi Extraction 2, hâlâ Netflix’in tüm zamanların en çok izlenen filmleri listesinde ilk 10'daki yerini koruyor. 

"Ruhsuz"

Sanal Ülke'nin bu kötü performansı, aldığı hayal kırıklığı yaratan eleştirilerle de bağlantılı. 

Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden yalnızca 15 puan alabildi. Sinema yazarları filmin görselliğini övse de Sanal Ülke diğer her konuda sınıfta kaldı.

Observer yazarı Wendy Ide, "Özel efektlerin kalitesi olağanüstü" diye başladığı sözlerini şöyle sürdürüyor:

Ama bu ruhsuz, duygusal olarak durağan bir hikaye anlatımı.

Rolling Stone'dan David Fear ise filme dair olumlu bir taraf bulmaya çalışsa da pek başarılı olamadı:

Ancak içerikle ilgili tek iyi şey nedir? Hayatınızın o iki saatinin sonsuza kadar gittiği gerçeği dışında, bununla ilgili her şeyi anında unutacaksınız.

Independent Türkçe, Collider, GamesRadar, Observer, Rolling Stone



Yeni Stephen King uyarlamasını Oscar adayı yönetmen mi çekecek?

Kujo'da 90 kiloluk bir Saint Bernard, tavşan kovalarken kafasını soktuğu delikte kuduz bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra ölümcül, acımasız ve planlı bir avcıya dönüşüyor (Warner Bros)
Kujo'da 90 kiloluk bir Saint Bernard, tavşan kovalarken kafasını soktuğu delikte kuduz bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra ölümcül, acımasız ve planlı bir avcıya dönüşüyor (Warner Bros)
TT

Yeni Stephen King uyarlamasını Oscar adayı yönetmen mi çekecek?

Kujo'da 90 kiloluk bir Saint Bernard, tavşan kovalarken kafasını soktuğu delikte kuduz bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra ölümcül, acımasız ve planlı bir avcıya dönüşüyor (Warner Bros)
Kujo'da 90 kiloluk bir Saint Bernard, tavşan kovalarken kafasını soktuğu delikte kuduz bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra ölümcül, acımasız ve planlı bir avcıya dönüşüyor (Warner Bros)

Darren Aronofsky, Stephen King'in vahşi bir St. Bernard'ı konu alan korku romanı Kujo'nun (Cujo) Netflix tarafından yapılacak yeniden çevrimiyle ilgileniyor.

Kaynaklara göre Kujo henüz geliştirme aşamasının başlarında ve Aronofsky'nin Netflix'le yaratıcı bir görüşme yaptığına dair bir bilgi yok. Eğer anlaşma sağlanırsa, bu film Aronofsky'nin bir dijital platform için yöneteceği ilk uzun metrajlı yapım olacak.

Yeni filmi ağustosta izleyiciyle buluşacak

Aronofsky, Christopher Nolan'dan önce Batman serisini yeniden başlatmak için düşünülen isimlerden biriydi. 56 yaşındaki yönetmen, Hollywood tarafından zaman zaman projelere davet edilse de genellikle bağımsız sinemaya bağlı kalmayı tercih etti. 

Yönetmen; çarpıcı drama Bir Rüya için Ağıt (Requiem for a Dream), Oscarlı gerilim Siyah Kuğu (Black Swan), psikolojik korku alegorisi Anne! (Mother!) ve psikolojik karakter incelemesi Balina (The Whale) gibi filmleriyle tanınıyor. 

Şu sıralar, başrollerini Austin Butler ve Zoë Kravitz'in paylaştığı ve bu ağustosta vizyona girmesi planlanan suç draması Caught Stealing üzerinde çalışıyor.

Mart başında duyurulan Kujo'nun yeniden çevriminin yapımcılığını Kusursuz Arkadaş (Companion), Sevgilim Kaç (Strange Darling) ve Şeytanla Bir Gece (Late Night with the Devil) gibi korku filmleriyle tanınan Roy Lee üstlenecek. Ancak projeye henüz bir senarist veya oyuncu dahil edilmiş değil. 

42 yıl önce uyarlanmıştı

King'in 1981'de yayımlanan romanı, kuduz bir köpeğin saldırısından korunmaya çalışan bir anne ve oğlunun arabalarına sıkışıp kalmasını konu alıyor. 

Kitap, 1983'te Lewis Teague yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış ve başrollerinde Dee Wallace, Daniel Hugh Kelly ve Danny Pintauro yer almıştı. 

6 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film, dünya genelinde 21 milyon dolar gişe hasılatı elde etmişti.

Korku, bilimkurgu, suç ve fantezi gibi farklı türlerde eserler veren King'in romanları, Hollywood için her zaman zengin bir uyarlama kaynağı oldu. 

77 yaşındaki yazarın romanları birçok kez beyazperdeye uyarlanarak büyük başarı elde etti. Bunlar arasında Cinnet (The Shining), Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption), Benimle Kal (Stand by Me) ve O (It) yer alıyor. 

King'in eşsiz kariyeri boyunca yaklaşık 65 roman ve 200'den fazla kısa hikaye yayımladığı düşünülürse, bu eserlerin dünya çapında büyük ilgi görmesi ve hızla film ve dizi haklarının satın alınması hiç de şaşırtıcı değil.
 

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter