Netflix'in 100 puanlı savaş belgeseli izleyicileri gözyaşlarına boğdu

Hayatta kalan askerlerin yanı sıra çatışmaların ortasındaki sivillerin yaşadıklarına da yer veriliyor

Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
TT

Netflix'in 100 puanlı savaş belgeseli izleyicileri gözyaşlarına boğdu

Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 

Netflix'in 2025 yapımlarından biri olan savaş belgeseli Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi (Surviving Black Hawk Down), izleyicileri derinden sarstı ve gözyaşlarına boğdu. Yayına girdiği günden bu yana hem televizyon yazarlarından hem de izleyicilerden tam not alan üç bölümlük belgesel, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana ulaşmayı başardı.

Gerçekler kurguyu geride bıraktı

Yayın devi, bu yıl American Primeval ve Cassandra gibi güçlü yapımlarla dikkat çekmişti. Ancak Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi, gerçekliğin kurguyu bir kez daha geride bıraktığı yapımlardan biri oldu. 

Platformda 10 Şubat'ta yayına giren belgesel, kısa sürede büyük ilgi gördü ve Love is Blind'la Cobra Kai'ın final sezonunun ardından Netflix'in en çok izlenen üçüncü yapımı olmayı başardı.

Birçok kişi, 1993'te Somali'nin başkenti Mogadişu'da yaşanan çatışmayı, Ridley Scott imzalı 2001 yapımı drama Kara Şahin Düştü'yle (Black Hawk Down) biliyor. Scott'ın filmi, ABD askerlerinin yaşadıklarını etkileyici biçimde anlatan bir yapım olsa da nihayetinde kurmaca bir sinema filmiydi. Yeni belgeselse hikayeyi hayatta kalan askerlerin gözünden, onların kendi sözleriyle aktarıyor. 

"Savaş travmasını güçlü bir şekilde aktarıyor"

Belgeselde aynı zamanda çatışmanın ortasında kalan Somalili sivillerin yaşadıklarına da yer veriliyor. Röportajlar, yoğun tempolu canlandırmalar, arşiv ve gerçek çatışma görüntülerinin harmanlandığı belgesel, o gün yaşananların yıkıcı boyutunu gözler önüne seriyor.

Yapımcılığını Ridley Scott'ın üstlendiği, yönetmenliğiniyse Jack MacInnes'in yaptığı seri, ağırlıklı olarak ABD askerlerinin anlatımlarına yer verse de Somalili tanıkların ve çatışmaya katılanların sesine de kulak veriyor. 

Decider yazarı Joel Keller belgeselin "birçok kişinin bugüne dek görmediği detayları gün yüzüne çıkardığını" söyledi. Observer'dan Andrew Anthony ise belgesel için "savaş travmasını güçlü bir şekilde aktarıyor" ifadelerini kullandı.    

Bazı izleyicilerse yapımın "Amerika'yı kötü göstermek istediğini" iddia ederken, kimi de "fazla ABD odaklı" olduğunu savundu. Bu zıt görüşler, belgeselin zorlu bir denge yakalamayı başardığını gösteriyor.

Independent Türkçe, Express, Metro



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment