Yeni dizi fırtına gibi: 852 milyon dakika izlendi

"Her gün işine büyük bir özveriyle giden emekçi insanları anlatıyor"

The Pitt, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 95 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (Max)
The Pitt, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 95 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (Max)
TT

Yeni dizi fırtına gibi: 852 milyon dakika izlendi

The Pitt, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 95 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (Max)
The Pitt, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 95 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (Max)

Şöhreti ağızdan ağıza yayılan The Pitt, sezon finali haftasında izlenme süresini önemli ölçüde artırarak dijital platformlardaki başarısını perçinledi.

Max dizisi, 7-13 Nisan haftasında toplam 852 milyon dakikalık izlenme süresine ulaştı. Dizinin birinci sezon finali 10 Nisan'da yayımlanmıştı. Bu, bir önceki haftaki 590 milyon dakikalık izlenme süresine göre yüzde 44'lük bir artış anlamına geliyor. The Pitt, bu performansıyla Max orijinal yapımları arasında araştırma şirketi Nielsen'ın dijital izlenme sıralamalarında en yüksek izlenme sürelerine ulaşan dizilerden biri oldu.

Dizinin yazar, yapımcı ve proje sorumlusu John Wells, böylesi bir başarıyı hiçbir zaman öngörmediğini söylüyor. E.R. ya da The Pitt gibi yapımların geniş bir izleyici kitlesi tarafından benimsenmesinin kendisi için her zaman sürpriz olduğunu belirten Wells, dizinin ikinci sezon onayını alarak bir yıl içinde ekranlara dönmeye hazırlandığını da hatırlatıyor.

Wells, IndieWire'a yaptığı açıklamada dizinin neden bu kadar ilgi gördüğünü şöyle değerlendirdi:

Zor zamanlardan geçiyoruz. Dizi, her gün işine büyük bir özveriyle giden, dürüstlük ve vicdan sahibi, dünyayı değilse bile en azından o gün, o saat içerisinde bulunduğu ortamı değiştirmeye çalışan, emekçi insanları anlatıyor. İzleyiciler, bu duruşta bir teselli ve hayran olunacak bir şey buluyor. Buna gerçekten ihtiyacımız var.

Max platformu, aynı hafta bir başka yapımıyla da zirveye oturdu. HBO'da da yayımlanan The White Lotus, üçüncü sezon finalinin ardından 1,25 milyar dakikalık izlenme süresiyle haftanın en çok izlenen dizisi oldu. 

949 milyon dakikayla 1923 ve 579 milyon dakikayla Amazon Prime Video'nun aksiyon dizisi Reacher, sezon finallerinin üzerinden iki hafta geçmiş olmasına rağmen listede üst sıralardaki yerlerini korudu.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, IndieWire



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment