100 tam puanlı belgesel 5 günde Netflix'in zirvesine yerleşti

İlk kez yayımlanan görüntüler ve CIA'den isimlerle röportajlar

İnsan Avı: Usame Bin Ladin, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı (Netflix)
İnsan Avı: Usame Bin Ladin, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı (Netflix)
TT

100 tam puanlı belgesel 5 günde Netflix'in zirvesine yerleşti

İnsan Avı: Usame Bin Ladin, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı (Netflix)
İnsan Avı: Usame Bin Ladin, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı (Netflix)

Netflix'in 12-18 Mayıs haftasında en çok izlenen yapımları belli oldu. Platformda zirveye İnsan Avı: Usame Bin Ladin (American Manhunt: Osama bin Laden) adlı belgesel dizisi yerleşti. 14 Mayıs'ta yayına giren dizi, yalnızca 5 günde 12,6 milyon izlenmeye ulaştı.

Yayın devi, 18 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği belgeselin konusunu şöyle özetliyor:

İlk kez yayımlanan görüntüler ve CIA'den isimlerle röportajlar içeren bu nefes kesici belgesel, Usame bin Ladin'in destansı yakalanma hikayesinin izini sürüyor.

İnsan Avı: Usame Bin Ladin, süreleri bir saat 20 dakika ile 43 dakika arasında değişen üç bölümden oluşuyor.

İkinci sıra da bir belgeselin

Listenin ikinci sırasında, yine karanlık bir belgesel yer alıyor. Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi (Fred and Rose West: A British Horror Story) aynı sürede 8,3 milyon izlenme elde etti. Haftanın en çok ilgi gören yapımları arasında yer alan belgesel, Birleşik Krallık'ın en azılı katillerinden Fred ve Rose West'in öyküsünü, kısa süre önce ortaya çıkan polis kayıtları ve ilk ağızdan tanıklıklar üzerinden anlatıyor. 

Mara Brock Akil imzalı Forever da yükselişini sürdürüyor. Judy Blume'un 1975 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan ve kısa süre önce ikinci sezon onayı alan dizi, önceki hafta 3,7 milyon izlenmeden 6,7 milyona çıkarak listede üçüncü sıradaki yerini korudu. Ergenlik çağında tekrar bir araya gelen iki çocukluk arkadaşının romantik öyküsünü anlatan dizide başrolleri Michael Cooper Jr. ve Lovie Simone paylaşıyor.

Tina Fey, Steve Carell ve Colman Domingo gibi yıldızların rol adığı Dört Mevsim (The Four Seasons) ise üçüncü haftasında 5,3 milyon izlenmeyle 4. sırada yer aldı. Netflix'in ikinci sezon onayı verdiği yapımlar arasında bulunan dizi, izleyici ilgisini sürdürmeye devam ediyor.

Film kategorisinde ise Vince Vaughn'un başrolünde yer aldığı Büyükanneler Restoranı (Nonnas) 20 milyon izlenmeyle İngilizce filmler listesinde haftanın birincisi oldu. Onu 12,8 milyon izlenmeyle Ölümcül Evlilik (A Deadly American Marriage) takip etti.

Independent Türkçe, Variety, Deadline



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment