Demansı basit ve ucuz testlerle yıllar öncesinden öngörmenin yolu bulundu

"Demans taraması kapsamına kas fonksiyon testlerinin dahil edilmesi, yüksek risk altındaki bireyleri belirlemede faydalı sağlayabilir"

Pexels
Pexels
TT

Demansı basit ve ucuz testlerle yıllar öncesinden öngörmenin yolu bulundu

Pexels
Pexels

Kavrama gücü ve hareket becerisini ölçen basit testlerin, demans gibi yaşlanmaya bağlı sağlık sorunlarına yakalanma riskini öngörebildiği yeni bir çalışmada belirtildi.

Önceki çalışmalar, kişilerin yaşlandıkça genellikle kas gücünü kaybetme ve yavaşlama eğiliminde olduğunu göstermişti.

Yakın zamanda Journal of Cachexia Sarcopenia and Muscle adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırmada, bunun yaşlanmayla ilgili daha vahim bir sağlık sorunu olan, ileri yaşlardaki demansın da belirtisi olabileceği öne sürülüyor.

Aralarında Avustralya'daki Edith Cowan Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı bilim insanları, yaş ortalaması 75 olan binden fazla kadının verilerini değerlendirdi.

Araştırmacılar, kadınların kavrama gücünü ve bir sandalyeden kalkıp üç metre yürüdükten sonra geri dönüp tekrar oturmaya harcadıkları süreyi ölçtü. Bu süre hesaplaması, zamanlı kalk ve yürü (Timed Up and Go/TUG) testi olarak biliniyor.

Daha sonra herhangi bir performans kaybı yaşanıp yaşanmadığını izlemek adına, kadınlar 5 yıl sonra testi tekrarladı.

Takip eden 15 yıl boyunca, çalışmaya katılan kadınların yaklaşık yüzde 17'sinin demans sorunu yaşadığı ve demansla ilişkili bir sebepten hastaneye kaldırıldığı veya öldüğü tespit edildi.

Bilim insanları, daha düşük kavrama gücü ve TUG testini daha yavaş tamamlamanın genetik, sigara, alkol alımı ve fiziksel aktivite seviyeleriyle ilişkili risklerden bağımsız olarak, demansa işaret eden önemli risk faktörleri olabileceğini buldu.

Çalışmada kavrama gücü en zayıf kişilerin, en güçlü bireylere kıyasla ileri yaşlarda demans sorunu yaşama ihtimalinin iki kattan fazla olduğu görüldü.

TUG testinde en yavaş olanların demans yaşama ihtimali de en hızlılara göre iki kattan daha fazlaydı.

Araştırmacılar bilişsel ve motor gerilemesinin örtüşen doğası nedeniyle, dinamometre diye bilinen bir el tipi cihaz kullanılarak kolayca ölçülebilen kavrama gücünün beyin sağlığının bir ölçütü olabileceğini düşünüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Marc Sim yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Kavrama gücü ve TUG testleri klinik uygulamada yaygın bir şekilde yapılmasa da her ikisi de ucuz ve basit tarama araçları."

Araştırmacı bu yeni bulguların, sağlık uzmanlarının hastalarda demans riskini daha erken tespit etmesini sağlayabileceğini söylüyor.

Dr. Sim şöyle belirtti:

"Demans taraması kapsamına kas fonksiyon testlerinin dahil edilmesi, yüksek risk altındaki bireyleri belirlemede fayda sağlayabilir. Bu kişiler daha sonra sağlıklı bir diyet ve fiziksel açıdan aktif bir yaşam tarzı gibi, rahatsızlığın başlangıcını önlemeyi amaçlayan birincil önleme programlarından yararlanabilir."

Bilim insanları kavrama gücünün, demansın bilinen risk faktörleri olan kalp hastalığı, inflamasyon ve kırılganlık sendromununda "yedek ölçüt" olarak da kullanılabileceğinden şüpheleniyor.

Dr. Sim, "Heyecan verici bulgular, bu ölçümlerdeki düşüşün önemli derecede daha yüksek riskle ilişkili olduğuna ve bu düşüşün önüne geçebilirsek, ileri yaşlardaki demansı önleme ihtimalimiz olduğuna işaret ediyor. Öte yandan bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç var" diye ekledi.



Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
TT

Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)

Hindistan salı günü, ilk M çiçeği vakasının mevcut küresel sağlık kriziyle bağlantılı olan daha ölümcül türden değil virüsün eski türünden olduğunu açığa kavuşturdu.  

Hindistan Sağlık Bakanlığı, virüsten etkilenen bir ülkeden gelen genç erkekte görülen M çiçeği türünün mevcut salgından olmadığını bildirdi.

Vaka, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ilan ettiği halk sağlığı acil durumuyla bağlantılı olan Klad 1 değil, Klad 2 türündendi.

Klad 2, 2022'de bir halk sağlığı acil durumuna yol açmıştı fakat görece hafif kabul edilmişti. Klad 1'in ölüm oranıysa yüksek ve onun mutasyona uğramış türü Klad 1b kısa sürede yayıldı.

Hindistan henüz yeni türle bağlantılı bir vaka bildirmedi fakat tetikte olunması için ulusal bir uyarı yayımladı.  

Sağlık Bakanlığı, üst düzey yetkililerin özellikle tıbbi tesislerdeki kamu sağlığı hazırlıklarını denetlemesi için eyalet yönetimlerine talimat verdi. Fakat bakanlık "yersiz paniğe" karşı korunmanın "elzem" olduğunu da ekledi.

Bakanlık daha önce "Yakın zamanda M çiçeği virüsünün görüldüğü bir ülkeden seyahat eden genç bir erkek hasta, şüpheli vaka olarak tanımlandı" diye açıklamıştı.

Kuzey'deki Haryana eyaletinin Hisar kentinden 26 yaşındaki hasta, Klad 2 testi pozitif çıktıktan sonra Delhi'de bir hastaneye kaldırılmıştı.

Bakanlık "Vaka, belirlenmiş protokollere uygun şekilde ele alınıyor ve potansiyel kaynakları tespit etmek ve ülkedeki etkisini ölçmek üzere temas takibi sürüyor" dedi.

Geçen ay DSÖ, değiştirilmeden önce maymun çiçeği diye adlandırılan M çiçeğinin "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğunu" açıklayarak en yüksek uyarı seviyesini vermişti.

Doktorların halihazırda Burundi, Ruanda, Uganda ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok Afrika ülkesini etkileyen yeni ve daha ölümcül Klad 1b türüne dair endişelerinin ardından DSÖ, virüsün yayılmasını engellemek üzere 135 milyon dolarlık bir plana destek vermesi için üye devletlere çağrı yapmıştı.

15 Ağustos'ta İsveç, Avrupa'nın ilk Klad 1b vakasını bildirmişti. Asya'da ise Tayland 22 Ağustos'ta ilk vakasını bildirmiş, ardından Pakistan ve Filipinler de şüpheli vakalar açıklamıştı.

Independent Türkçe