Milyonlarca kişinin incelendiği araştırma, kenevir bağımlılığının genç erkeklere verdiği zararı ortaya koydu

"Çalışma, kenevir kullanımının zararsız olmadığına dair farkındalığın artmasına katkı sağlıyor"

Unsplash
Unsplash
TT

Milyonlarca kişinin incelendiği araştırma, kenevir bağımlılığının genç erkeklere verdiği zararı ortaya koydu

Unsplash
Unsplash

Kenevir bağımlılığı belirtileri gösteren genç erkeklerde şizofreni gelişme riskinin daha yüksek olduğu uyarısında bulunan yeni bir çalışma yayımlandı.

Aralarında ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden (National Institutes of Health/NIH) isimlerin de bulunduğu araştırmacılar, şizofreni vakalarının kenevir kullanım bozukluğuna dayandırılabilecek kısmını hesaplamak için Danimarka'daki 6 milyondan fazla kişinin onlarca yıla yayılan sağlık kayıtlarındaki verileri analiz etti.

Şizofreni bir kişinin nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve davrandığını etkileyen ciddi bir akıl hastalığıdır. Şizofreni hastaları gerçeklikle bağlarını kaybetmiş gibi görünür ve bazı durumlarda bu hastalık günlük aktivitelerini tamamlamayı neredeyse imkansız hale getirir.

Kenevir kullanım bozukluğu olan kişiler, hayatlarındaki olumsuz sonuçlara ve günlük aktivitelerini zorlaştırmasına rağmen uyuşturucu kullanmayı bırakamaz.

Psychological Medicine adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışmada erkekler ve kadınlarda kenevir kullanım bozukluğuyla şizofreni arasındaki bağlantıya dair güçlü kanıtlar sunulurken, genç erkeklerde bu bağlantının çok daha güçlü olduğu ortaya konuyor.

Bilim insanları 21 ile 30 yaş arası erkeklerde görülen şizofreni vakalarının üçte birinin, kenevir kullanım bozukluğunun önlenmesiyle engellenebileceğini tahmin ediyor.

Çalışmanın yazarlarından, NIH Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Enstitüsü (National Institute on Drug Abuse/NIDA) Direktörü Nora Volkow, "Madde kullanım bozukluklarıyla akıl hastalıklarının iç içe geçmesi önemli bir halk sağlığı sorunu, acil eylem ve ihtiyaç duyan kişilere destek sağlanması gerekiyor" dedi.

Dr. Volkow şöyle belirtti:

"Kuvvetli kenevir ürünlerine erişim yaygınlaşmaya devam ederken, kenevir kullanımıyla ilişkili akıl hastalıkları yaşayabilecek kişiler için önleme, tarama ve tedaviyi de yaygınlaştırmamız hayati öneme sahip."

The Independent'ın haberine göre, araştırmada bilim insanları, kenevir kullanım bozukluğu ve şizofreni arasındaki ilişkilerin farklı cinsiyet ve yaş gruplarına göre nasıl farklılık gösterdiğini ve bu farklılıkların zaman içinde nasıl değiştiğini araştırdı.

Bilim insanları cinsiyet ve yaş grupları arasında, tüm şizofreni vakaları içinde özellikle kenevir kullanım bozukluğuna dayandırılabilecek olanların oranını hesaplamaya çalıştı.

Çalışmada kenevir kullanım bozukluğunun önüne geçilmesiyle 2021'de, 16 ile 49 yaş arası erkeklerdeki şizofreni vakalarının yaklaşık yüzde 15'inin önlenebileceği ortaya kondu.

Öte yandan araştırmacılar 21 ile 30 yaş arası genç erkeklerdeki kenevir kullanım bozukluğuna bağlı önlenebilir şizofreni vakalarının oranının yüzde 30'a kadar çıkabileceğini hesapladı.

Bilim insanları, kenevir kullanım bozukluğuna dayandırılabilecek yeni şizofreni vakalarının oranının son 50 yılda sürekli arttığı uyarısında da bulunuyor.

Araştırmacıların belirttiğine göre bu artış büyük olasılıkla zaman içinde kenevirin daha yüksek etki gücüne sahip olması ve kenevir kullanım bozukluğu teşhisinin yaygınlaşmasıyla bağlantılı.

Kopenhag Üniversitesi'nden, çalışmanın baş yazarı Carsten Hjorthoj, "Bu çalışma, kenevir kullanımının zararsız olmadığı ve risklerin zamanın bir noktasında sabitlenmediğine dair farkındılığımızın artmasına katkı sağlıyor" dedi.

Dr. Hjorthoj şöyle ifade etti: 

"Son 20-30 yılda kenevirin yasallaşmasının artması, onu dünyada en sık kullanılan psikoaktif maddelerden biri haline getirirken, esrarın zararlarına ilişkin kamu farkındalığını da azalttı."

Araştırmacılar genç erkeklerin kenevirin şizofreniye yol açan etkilerine karşı daha savunmasız olmasının altında yatan mekanizmaları incelemek için daha fazla çalışma yapılması çağrısında bulunuyor.



Kamerun: Nisan ayından bu yana iki ölüm ve 46 şüpheli maymun çiçeği vakası

Maymun çiçek hastalığına yakalanmış bir çocuk muayene oluyor (AP)
Maymun çiçek hastalığına yakalanmış bir çocuk muayene oluyor (AP)
TT

Kamerun: Nisan ayından bu yana iki ölüm ve 46 şüpheli maymun çiçeği vakası

Maymun çiçek hastalığına yakalanmış bir çocuk muayene oluyor (AP)
Maymun çiçek hastalığına yakalanmış bir çocuk muayene oluyor (AP)

Kamerun Sağlık Bakanlığı dün (Çarşamba)yaptığı açıklamada, maymun çiçeği virüsünün ülkede nisan ayından bu yana iki ölüme neden olduğunu ve aynı zamanda 46 şüpheli vakanın bildirdiğini, bunlardan altısının doğrulandığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Kamerun Sağlık Bakanı Malachi Manouda tarafından salı akşamı açıklanan bir raporun ardından dün yapılan açıklamada, "bu hastalığın Nisan 2024'te yeniden ortaya çıkmasından beri ülkede 46 şüpheli maymun çiçeği vakası kaydedildi, bunlardan altısı doğrulandı ve iki ölüm kaydedildi.”

Ancak Sağlık Bakanlığı'na göre salgın “yeni ve daha ölümcül türle (Clade 1b) bağlantılı değil”.

Afrika Hastalık Kontrol Merkezi'nin (Africa CDC) ağustos ayında maymun çiçeği salgınını kıtasal bir halk sağlığı acil durumu olarak ilan etmesinden bu yana, “Kamerunlu yetkililerin hastalığın yerel olarak yayılmasını önlemek için gözetim, aşılama ve farkındalık önlemlerini güçlendirdiği” ifade edildi.

Afrika Hastalık Kontrol Merkezi'ne (ACDC) göre Afrika'da ağustos ayı sonunda aralarında Burundi (796 vaka), Kongo Brazzaville (162 vaka) ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nin (45 vaka) de bulunduğu 14 ülkede maymun çiçeği salgını görüldü.

Salgına müdahaleyi organize etmekten sorumlu Kongo Halk Sağlığı Enstitüsü'nün son rakamlarına göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) ocak ayından beri hastalığa bağlı yaklaşık 22.000 vaka ve 716 ölümle salgının merkez üssü konumunda.

Afrika Birliği Ajansı,  Afrika ülkeleri için yaklaşık 3.6 milyon aşı temin edildiğini ve aşıların etkilenen ülkelere ulaşmaya başladığını belirtti.