Kullananlar binalardan atlayıp cam yemeye çalışıyor: "Maymun tozu" nedir?

ABD'de çoktan yasaklanan bu B sınıfı uyuşturucu, yakında Birleşik Krallık'ta daha sert cezalarla karşı karşıya kalabilir

Maymun Tozu sentetik bir katinon. Katinon, Yemen otu bitkisinde doğal bir şekilde bulunan bir uyarıcı (Pexels)
Maymun Tozu sentetik bir katinon. Katinon, Yemen otu bitkisinde doğal bir şekilde bulunan bir uyarıcı (Pexels)
TT

Kullananlar binalardan atlayıp cam yemeye çalışıyor: "Maymun tozu" nedir?

Maymun Tozu sentetik bir katinon. Katinon, Yemen otu bitkisinde doğal bir şekilde bulunan bir uyarıcı (Pexels)
Maymun Tozu sentetik bir katinon. Katinon, Yemen otu bitkisinde doğal bir şekilde bulunan bir uyarıcı (Pexels)

Halüsinasyonlar, psikoz, istemsiz vücut hareketleri ve Hulk benzeri bir kuvvet.

Bunlar bir dizi suç ve sağlık sorunuyla bağlantılı, nispeten yeni ve tehlikeli bir uyuşturucu olan maymun tozunun bildirilen etkilerinden sadece bazıları.

ABD'de çoktan yasaklanan bu B sınıfı (amfetamin, kenevir ve ketamin gibi ikinci derecede zararlı uyuşturucuların yer aldığı kategori -ed.n.) uyuşturucu, bazı kullanıcıların binalardan atladığı ya da cam yemeye çalıştığı yönündeki haberlerin ardından yakında Birleşik Krallık'ta (BK) daha sert cezalarla karşı karşıya kalabilir.

Hükümet yetkilileri uyuşturucu uzmanlarının, A Sınıfına (kokain, eroin ve ekstazi gibi en zararlı uyuşturucuların yer aldığı kategori -ed.n.) yükseltilme potansiyeline sahip bu maddeyi incelemesini istedi.

Maymun tozu nedir?

Maymun tozu sentetik, yani insan yapımı bir katinondur. Katinon, Yemen otu bitkisinde doğal bir şekilde bulunan bir uyarıcı.

Bazen Butilon M1, Sihirli Kristaller, Mdpv, Metilon veya Pirovaleron diye de adlandırılan bu madde genellikle beyaz, kirli beyaz, sarımsı veya kahverengi bir toz formunda geliyor ve bir milletvekiline göre, bir dozun maliyeti 2 sterlin (yaklaşık 50 TL) kadar ucuz olabiliyor.

Katinonlar başlangıçta internetten metamfetamin, ekstazi ve kokain gibi uyuşturucuların "yasal" alternatifi olarak satılıyordu.

Satıcılar polisle sorun yaşamamak için sattıkları katinonlara, insan tüketimine uygun olmadığına dair işaret koyarak bunları bitki besini ve banyo tuzu olarak satıyordu.

BK hükümeti daha sonra bu maddeyi yasakladı.

Nasıl kullanılır?

Maymun tozu genellikle burundan çekiliyor. Kapsül ve hap olarak da bulunabilen bu madde, tüttürülebilir ya da nadir durumlarda enjekte edilebilir.

Uzmanlar, genellikle amfetaminler (metamfetamin) ve MDMA'yle (ekstazi) benzer etkilere sahip olan maymun tozunun etkilerine dair kanıtların hâlâ ortaya çıktığını söylüyor.

Polis memurları bu uyuşturucunun etkisi altındaki kişilerle mücadele etmeyi, insanüstü güce sahip çizgi roman karakteri İnanılmaz Hulk'la güreşmeye benzetiyor.

Bir keresinde, maymun tozu kullanan biri bir binaya tırmanıp ardından binadan atlamıştı.

Adam bir arabanın üzerine düştükten sonra ayağa fırlamış ve söylenene göre hiçbir acı hissetmeden polis memurlarıyla boğuşmaya başlamıştı.

Uyuşturucu özellikle Stoke-on-Trent ve Staffordshire'da sorun yaratıyor.

Stoke-on-Trent'in güney seçim bölgesinden Muhafazakar Partili Milletvekili Jack Brereton, hükümetin uyuşturucuyu incelemesinden memnuniyet duyduğunu söylüyor.

Yok olan hayatlar

Brereton, "Birçok kişinin hayatı bu uyuşturucuyu kullanması sonucu tamamen mahvoldu" diyor.

Bağımlı hale gelenler için bir tedavi yok ve madde çok bağımlılık yapıyor. Buna yenik düşenlerin durumu çok vahim.

Milletvekili sözlerine "Çok ucuza temin edilebiliyor, alkol fiyatından daha ucuz ve kolayca alınabiliyor" devam ediyor.

Yeniden sınıflandırılmasını sağlamamız ve bu uyuşturucuyu piyasaya sürenlerin karşılaşacağı sonuçları ortaya koymamız gerekiyor.

BK'nin Suç ve Polislikten Sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Chris Philp, hükümetin asosyal davranışları ve suçu azaltmak için "yasadışı maddelere yönelik arz ve taleple mücadele etmeye" kararlı olduğunu söylüyor.

Philp, "Uyuşturucu yasalarımız bu maddelerin gelişimine ayak uydurmalı" diye ekliyor.

Staffordshire Polisi Teşkilatı'nın başmüfettişi ve uyuşturucu faaliyetlerinden sorumlu Rob Hessell, teşkilatın maddenin yeniden sınıflandırılp A Sınıfına alınmasını desteklediğini belirtiyor.



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism