Yeni bilimsel bir çalışma, uykusuzluk çekenlerin saatin kaç olduğunu kontrol ederek durumlarını nasıl daha stresli hale getirebileceklerine dikkat çekiyor.
Psikologlar, bu durumun uykusuzluğu arttırabileceğini, hayal kırıklığını ve uykuya dalmaya yardımcı araçların kullanımını artırabileceğini düşünüyor. Araştırmacılar ayrıca, saati kontrol etmenin (TMB - Time-monitoring behavior) uykusuzluğu ve buna bağlı rahatsızlıkları şiddetlendirerek saati daha fazla izlemeye vb. durumlara yol açtığı sonucuna ulaşıyor.
Şarku’l Avsat’ın Science Alert dergisinden aktardığına göre, Indiana University Bloomington’dan Klinik Psikolog Dr. Spencer Dawson, “İnsanlar yeterince uyumadıklarından endişe duyuyorlar, sonra tekrar uykuya dalmalarının ne kadar süreceğini ve ne zaman kalkmaları gerektiğini tahmin etmeye başlıyorlar. Bu da, uykuya dalma yeteneğini kolaylaştırmaya yardımcı olacak bir adım değil. Zira ne kadar stresli olursanız, uykuya dalmanız o kadar zor olur” dedi.
Siteye göre, Dawson ve meslektaşları, Arizona’daki bir uyku merkezinde bir anketi tamamlayan 4 bin 886 hastanın uyku verilerini inceledi. Bu bağlamda, uykusuzluk durumlarının ciddiyeti, uyumaya çalışırken harcanan zaman, reçeteli ve reçetesiz uyku ilacı kullanımları gözlemlendi. Ekip daha sonra, bir ilişki bulmak üzere değişkenlerin birbiriyle istatistiksel olarak karşılaştırıldığı analizleri kullandı. Burada uykusuzluk ‘neden’, uyku ilacı kullanımı ‘sonuç’ ve saati takip etme ile üç değişken de şüpheli ‘araç’ olarak belirlendi. Verilerde her üç faktör arasında güçlü bir bağlantı bulundu. Uykusuzluğa ve bunla ilişkili psikiyatrik rahatsızlıklara sahip olanlar, daha fazla kez saate baktıklarını ve uyku yardımcılarını daha fazla kullandıklarını bildirdi.
Bu çerçevede, araştırmacılar ayrıca katılımcılara TMB’nin kendisinin neden olduğu hayal kırıklığını sordu. Bu hayal kırıklığını, daha iyi uyumak için ilaç kullanımına bağlayabilecekleri anlamına geliyordu. Söz konusu durum, saati kontrol etmenin uyku yardımcılarının kullanımına yönlendirdiği hipotezi için önemli bir kanıt, zira sonuçta ortaya çıkan hayal kırıklığı uykusuzluğu daha da kötü hale getiriyor.
Dawson “Saati kontrol etme davranışının, uykusuzluk semptomlarını şiddetlendirdiği için temel olarak uyku ilacı kullanımı üzerinde bir etkisi olduğunu bulduk. Bununla birlikte, ilaca yönlendiren için tek itici TMB değildi. Araştırmacılar, uykusuzluktan kaynaklanan hayal kırıklığının, uykusuzlukla başa çıkmak kadar önemli olduğunu belirtti” ifadelerini kullandı.
Bunun için, araştırmacılar, hayal kırıklığını daha da hafifletmek böylece uyku ilaçlarının kullanımını daha da hafifletmek için bilişsel yeniden yapılandırma veya duygusal işlemeyi ele alan belirli terapiler önerdi.
Araştırma, sağlık riskleri ve uzun vadeli etkinlik konusunda endişelere neden olan reçeteli ve reçetesiz uyku ilaçlarının sık kullanımına daha geniş bir bakış açı sağlamanın bir parçası olarak gerçekleştirildi. Zira söz konusu ilaçları ne kadar az insan kullanırsa o kadar iyi olduğu düşünülüyor. Uyumaya çalışırken saati daha az kontrol etmek gibi basit müdahalelerle ilaç kullanma sayısı azaltılabiliyorsa, bu konu araştırmaya değer oluyor.
Araştırmacılar, daha uzun süreler boyunca daha büyük insan gruplarında TMB ile ilgili çalışmalar yapılmasını önermenin yanı sıra, zamanı kontrol etmeyi ortadan kaldırmak için önlemler almanın yararlı olabileceğini öne sürüyor.
Dawson, “İnsanların yapabileceği bir şey, sırlarını dönmek veya saatlerini kapatmak, akıllı saati bir kenara bırakmak, telefonu uzaklaştırmak ve böylece zamanı kontrol etmemek olabilir” ifadelerini kullandı ayrıca “Saati izlemenin özellikle yardımcı olduğu hiçbir yer yoktur” ifadelerini de sözlerine ekledi.