Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmek beyni gençleştirir mi?

Yeşil Akdeniz Diyeti beyin sağlığı için iyidir (Getty Images)
Yeşil Akdeniz Diyeti beyin sağlığı için iyidir (Getty Images)
TT

Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmek beyni gençleştirir mi?

Yeşil Akdeniz Diyeti beyin sağlığı için iyidir (Getty Images)
Yeşil Akdeniz Diyeti beyin sağlığı için iyidir (Getty Images)

Harvard Halk Sağlığı Okulu’ndan Prof. Iris Shai liderliğinde yapılan yeni bir araştırmada, Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmenin beyin sağlığı üzerinde olumlu sonuçlar verdiği görüldü.

Şarku’l Avsat’ın eLife dergisinden aktardığı habere göre, söz konusu araştırmada kilo kaybının beyin yaşlanmasını yavaşlattığı sonucuna varıldı.

Shai ve araştırma ekibi, 18 aylık bir süre boyunca, obezite kriterlerini karşılayan 102 kişinin katıldığı geniş çaplı, uzun vadeli bir klinik deney gerçekleştirdi.

Katılımcılar, beyin sağlığı üzerindeki etkisini incelemek için diyet polifenolleri açısından yüksek ve kırmızı/işlenmiş et açısından düşük bir Yeşil Akdeniz Diyeti’ne tabi tutuldu.

Obezite, beynin normalde beklenenden daha hızlı yaşlanmasıyla bağlantılıdır. 

Araştırmacılar, bir kişinin ‘beyin yaşını’ yani kronolojik yaştan bağımsız olarak, beyinlerinin kaç yaşında göründüğünü ayrıntılı taramalarda hesaplayarak bu süreci yakalayabilirler.

Bu yaklaşım ayrıca, yaşam tarzı gibi belirli faktörlerin nispeten kısa zaman ölçeklerinde beyin yaşlanmasını nasıl etkileyebileceğini kontrol etmeye de yardımcı olur.

Yaşam tarzı müdahalesinin yaşlanma yörüngesi üzerindeki etkisini incelemek için çalışmanın başında ve sonunda beyin taramaları yapıldı.

Ayrıca, karaciğer sağlığı gibi obeziteden etkilenen diğer biyolojik süreçleri yakalamak için daha fazla test ve ölçüm de gerçekleştirildi.

Araştırma sonuçlarına göre, Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenme nedeniyle vücut ağırlığında görülen yüzde 1’lik bir azalma, katılımcıların beyin yaşının, 18 ay sonra beklenen beyin yaşından neredeyse 9 ay daha genç olmasına yol açtığını ortaya koydu. 

Yaşlanmanın yavaşlaması, azalmış karaciğer yağı ve karaciğer enzimleri gibi diğer biyolojik önlemlerdeki değişikliklerle ilişkilendirildi.

Karaciğer yağındaki artışların ve spesifik karaciğer enzimlerinin üretiminin daha önce Alzheimer hastalığında beyin sağlığını olumsuz etkilediği görülmüştü.

Bu değiştirilmiş Akdeniz diyeti, daha bol diyet polifenolleri ve daha az kırmızı/işlenmiş et içermesi nedeniyle geleneksel Akdeniz diyetinden farklı.

Araştırmacılar tarafından kullanılan Yeşil Akdeniz Diyeti tarzı beslenmede, günlük ceviz alımına (28 gram) ek olarak, günde 3-4 bardak yeşil çay ve 1 bardak Wolffia-globosa (Mankai) tüketildi.

Suda yetişen yeşil bitki Mankai, biyolojik olarak kullanılabilir demir, B12, 200 çeşit polifenol ve protein açısından yüksek ve bu nedenle et için iyi bir alternatiftir.

Şarku’l Avsat’a konuşan, Mısır Tarımsal Araştırma Merkezi’nde gıda teknolojisi araştırmacısı olan Mutaz Hamdi, “Bu çalışmanın sonuçları, kiloyu azaltmak ve beyin sağlığını korumak için işlenmiş gıdalar, tatlılar ve içeceklerin tüketimini azaltmak da dahil olmak üzere sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemenin önemine dair yeni kanıtlar ekliyor” dedi.

Hamdi, “Bu çalışmada dikkat çekici olan, sadece yüzde 1’lik bir kilo kaybının beyin sağlığını etkilediği ve beyni 9 ay gençleştirdiğini gösteren sürprizdir” diye ekledi.



Dünya Sağlık Örgütü'nde gelecekteki salgınlarla mücadele için tarihi anlaşma

Dünya Sağlık Örgütü logosu (Arşiv- AFP)
Dünya Sağlık Örgütü logosu (Arşiv- AFP)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nde gelecekteki salgınlarla mücadele için tarihi anlaşma

Dünya Sağlık Örgütü logosu (Arşiv- AFP)
Dünya Sağlık Örgütü logosu (Arşiv- AFP)

Üç yılı aşkın bir süredir devam eden müzakerelerin ardından Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üyesi ülkeler bugün gelecekteki pandemilere daha iyi hazırlanmak ve bunlarla mücadele etmek için önemli bir anlaşmaya vardı.

WHO'dan yapılan açıklamada, “WHO üyesi devletler, mayıs ayında yapılacak bir sonraki Dünya Sağlık Asamblesi'nde ele alınacak bir anlaşma taslağına son şeklini vererek, dünyayı salgın hastalıklara karşı daha güvenli hale getirme çabalarında önemli bir adım atmışlardır” denildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Cenevre'deki WHO merkezinde müzakerelere katılan heyetlerden birinin bir üyesi anlaşmaya bugün saat 1:58'de varıldığını söyledi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus bu “tarihi” başarıyı memnuniyetle karşıladı. “Dünya ulusları bugün Cenevre'de tarih yazdılar” dedi. “Delegeler Pandemi Sözleşmesi üzerinde uzlaşmaya vararak sadece dünyayı daha güvenli hale getirmek için çok kuşaklı bir anlaşma yapmakla kalmadılar, aynı zamanda çok taraflılığın hayatta ve iyi durumda olduğunu ve bölünmüş dünyamızda ülkelerin ortak tehditlere karşı ortak bir zemin ve ortak bir cevap bulmak için hala birlikte çalışabileceğini gösterdiler” ifadelerini kullandı.

Anlaşmanın uluslararası bir antlaşma haline gelmesi için önümüzdeki Mayıs ayında Cenevre'de yapılacak Dünya Sağlık Asamblesi'nde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üyesi ülkeler tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Müzakereler, özellikle gelişmekte olan ülkeler lehine olmak üzere, salgın hastalıklarla ilgili sağlık ürünlerinin üretimi için teknoloji transferini belirleyen 30 sayfalık metnin 11. Maddesi başta olmak üzere birkaç noktada tıkandı.

Bu konu, zengin ülkelerin aşı dozlarını ve testlerini tekellerine aldıkları COVID-19 salgını sırasında yoksul ülkelerin şikayetlerinin merkezinde yer almıştı. COVID-19'un ortaya çıkmasından beş yıl sonra Dünya Sağlık Örgütü ve uzmanlara göre milyonlarca insanın ölümüne yol açan ve küresel ekonomiyi harap eden bu salgının ardından dünya, daha iyi durumda olmasına rağmen, yeni bir pandemiye hazır olmaktan hala çok uzak.