Göz sağlığını korumak için 12 etkili yiyecek

Belirli yiyeceklerin, içerdikleri besinler sayesinde gözlere ciddi faydaları var

Uzmanlara göre tıpkı genel sağlık durumu gibi göz sağlığı da bireylerin beslenme biçimiyle ilişkili (Pixabay)
Uzmanlara göre tıpkı genel sağlık durumu gibi göz sağlığı da bireylerin beslenme biçimiyle ilişkili (Pixabay)
TT

Göz sağlığını korumak için 12 etkili yiyecek

Uzmanlara göre tıpkı genel sağlık durumu gibi göz sağlığı da bireylerin beslenme biçimiyle ilişkili (Pixabay)
Uzmanlara göre tıpkı genel sağlık durumu gibi göz sağlığı da bireylerin beslenme biçimiyle ilişkili (Pixabay)

Uzayan ekran süreleri ve genetik rahatsızlıklar göz hastalıklarının ardındaki en önemli sebeplerden.

Bu yüzden ekran başında çok vakit geçirenler veya aile geçmişinde görme sorunları olanlar, gözlerine daha çok dikkat etmeli.

Yapılabileceklerin başında belirli yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme düzenine dikkat etmek geliyor.

Özellikle tüketilen belirli yiyeceklerin, içerdikleri besinler sayesinde gözlere ciddi faydaları olabilir.

İşte göz sağlığını iyileştiren 12 yiyecek…

1. Brokoli

Amerikan Optometrik Derneği'nin yürüttüğü bir araştırma, brokolideki indol-3-karbinol bileşiğinin retinadaki toksinleri gidermeye yardımcı olabileceğini ortaya koymuştu.

Bu durum, yaşlı erişkinlerde görme kaybının önde gelen nedenlerinden biri olan yaşa bağlı makula dejenerasyonu riskini azaltabilir.

2. Somon

Gözlerin sağlıklı tutulması için aynı zamanda nemli tutulması gerekiyor. Somon, omega-3 yağ asitleri içerdiği için yaşlandıkça daha yaygın hale gelen göz kuruluğu riskini azaltabilir.

Özellikle ekran başında uzun süreler geçiren kişiler de göz kuruluğu riskiyle karşı karşıya. Aynı zamanda kadınların doğumdan sonra bu rahatsızlıktan mustarip olma riski de daha yüksek.

3. Havuç

Havuç göz sağlığı için en iyi besinlerden biri. Zira vücudun A vitamini üretmek için kullandığı beta-karoten antioksidanını içeriyor.

A vitamini geceleri net görmeye yardımcı olurken, miyopa (uzağı görememe) karşı koruyor. 

4. Çekirdek

Çekirdek net bir görüş için en iyi besinlerden biri. Zira çok miktarda E vitamini içeriyor. E vitamini, yaşa bağlı makula dejenerasyonuyla mücadeleye yardımcı olurken, aynı zamanda güneşin ultraviyole ışınlarına karşı da koruyor.

Vücut bazı vitaminleri kendisi sentezleyebilirken, E vitaminini gıda kaynaklarından alması gerekiyor.

5. Kivi

Kivi de yaşa bağlı makula dejenerasyonuyla mücadeleye yardımcı olan besinlerden. Aynı zamanda gözlerin ışığı filtrelemesini sağlayan zeaksantin maddesini içeriyor.

6. İstiridye

İstiridye sadece omega-3 yağ asitleri içermiyor, aynı zamanda çinko bakımından da besin değeri yüksek. Makula dejenerasyonuyla mücadele edenler istiridye tüketmeye dikkat edebilir.

7. Ispanak

Ispanak, göz sağlığının önemli bir bileşeni olan, bol miktarda lutein içeriyor. Omega-3 de içeren zeytinyağıyla karıştırılmış bir ıspanak salatası, göz için sağlıklı bir besin üretmenin en iyi yolu.

8. Yumurta

Yumurta, lutein, zeaksantin, çinko ve A vitami de dahil olmak üzere gözlerin ihtiyaç duyduğu hemen her besini sağlıyor.

2019'da yapılan bir araştırma, düzenli olarak yumurta tüketmenin yaşa bağlı makula dejenerasyonu riskini önemli ölçüde azalttığını göstermişti.

9. Badem

Badem ve diğer benzer yemişler, yüksek düzeyde E vitamini içeriyor.

10. Yoğurt

Süt, hem A vitamini hem de çinko içeriyor. Yoğurt ise aynı zamanda probiyotik. Araştırmalar, probiyotik bakterilerin alerjik konjonktivitten göz kuruluğuna kadar birçok göz rahatsızlığına iyi geldiğini gösteriyor.

11. Portakal

Havucun da içerdiği beta-karoten antioksidanı, bulunduğu yiyecekleri genellikle turuncuya boyuyor. Bu da portakal ve diğer turunçgillerin bu antioksidandan yüksek düzeyde içerdiğini gösteriyor.

Bunun yanı sıra portakalda bol miktarda C vitamini var. Bu da vüdurun yaşa bağlı makula dejenerasyonu, katarakt ve genel olarak görme kaybıyla mücadelesine yardımcı olabilir.

12. Çilek

Çilek de tıpkı portakal gibi yüksek düzeyde C vitamini içeriyor. Üstelik çilekteki vitamin miktarı portakallardan da yüksek.

 

Independent Türkçe, CNET, National Library of Medicine



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe