İngiltere'de Kovid-19'un yeni varyantı 'BA.2.86' ilk kez tespit edildi

İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı, yeni varyantın  ayrıntılı bir değerlendirmesini yürütüyor. (EPA)
İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı, yeni varyantın ayrıntılı bir değerlendirmesini yürütüyor. (EPA)
TT

İngiltere'de Kovid-19'un yeni varyantı 'BA.2.86' ilk kez tespit edildi

İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı, yeni varyantın  ayrıntılı bir değerlendirmesini yürütüyor. (EPA)
İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı, yeni varyantın ayrıntılı bir değerlendirmesini yürütüyor. (EPA)

İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), Kovid-19'un yeni varyantı "BA.2.86"nın, İsrail ve Danimarka'dan sonra İngiltere'de de görüldüğünü açıkladı.

UKHSA'dan yapılan açıklamada, Omicron varyantının alt türü olarak ortaya çıkan yeni varyantın, yakın zamanda seyahat geçmişi olmamış bir kişide görüldüğü belirtildi.

Açıklamada, "BA.2.86"nın halihazırda bulunan varyantlar ile Omicron'a genomik olarak daha uzak olduğu ve daha yüksek sayıda mutasyon geçirdiği ifade edildi.

Seyahat geçmişi olmayan bir kişide bu virüsün görülmesinin ülke içindeki bulaşmaya işaret ettiği belirtilen açıklamada, henüz yeni varyantın özellikleri ve ciddiyeti üzerine yeterli veri bulunmadığı kaydedildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen UKHSA Başkan Yardımcısı Meera Chand, "Birleşik Krallık'ta teyit edilmiş bir vaka var. UKHSA şu anda ayrıntılı bir değerlendirme yapmakta ve zamanı geldiğinde daha fazla bilgi sağlayacaktır. UKHSA durumu yakından izlemeye devam edecek ve analiz sonuçlarını mevcut olduklarında yayınlayacaktır." dedi.

Dünya Sağlık Örgütü dün yaptığı açıklamada adı BA.2.86 olarak açıklanan varyantın durumunu taşıdığı çok sayıda mutasyon nedeniyle "gözlem altındaki varyant" olarak güncellemişti.

Henüz birkaç ülkeden raporlar iletildiğini belirten DSÖ, şu anda "izlenmesi gereken" kategorisinde 3, "gözlem altındaki" kategorisinde ise 7 varyant bulunduğunu da ifade etmişti.



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe