Ekstrem hava sıcaklıkları yoksul bölgelerde bilişsel gerilemeye yol açıyor

"Beyinde hücresel hasar, iltihaplanma ve oksidatif stres de dahil olmak üzere bir dizi olayı tetikleyebilir"

Uzmanlara göre önceden 50 yılda bir yaşanan ekstrem sıcaklık dalgaları artık her 10 yılda bir tekrar ediyor (Reuters)
Uzmanlara göre önceden 50 yılda bir yaşanan ekstrem sıcaklık dalgaları artık her 10 yılda bir tekrar ediyor (Reuters)
TT

Ekstrem hava sıcaklıkları yoksul bölgelerde bilişsel gerilemeye yol açıyor

Uzmanlara göre önceden 50 yılda bir yaşanan ekstrem sıcaklık dalgaları artık her 10 yılda bir tekrar ediyor (Reuters)
Uzmanlara göre önceden 50 yılda bir yaşanan ekstrem sıcaklık dalgaları artık her 10 yılda bir tekrar ediyor (Reuters)

ABD'de yapılan yeni bir araştırmaya göre yoksul bölgelerde yaşayanlar, sıcak hava dalgaları nedeniyle bilişsel gerileme riskiyle karşı karşıya.

New York Üniversitesi'nden (NYU) araştırmacılar, devam eden aşırı sıcaklığın savunmasız gruplarda, özellikle de siyah yaşlılarda ve yoksul mahallelerde bilişsel gerilemeyi daha da kötüleştirebileceğini tespit etti.

Temmuzda dünyanın dört bir yanında sıcaklık rekorları kırılırken, son araştırmalar da yüksek sıcaklıkların zihinsel işlevlere zarar verebileceğini göstermişti.

NYU Küresel Halk Sağlığı Fakültesi'nden doktora sonrası araştırmacı Eunyoung Choi, "Araştırmamız, aşırı sıcağa kümülatif biçimde maruz kalmanın bilişsel sağlığa zarar verebileceğini, ancak bu etkinin nüfus genelinde eşit dağılmadığını ortaya koydu" diye konuştu.

Araştırma ekibinden Virginia Chang, "Bilişsel gerileme tek bir ısı olayından hemen sonra ortaya çıkmayabilir. Bunun yerine aşırı sıcağa tekrar tekrar veya uzun süreli maruz kalmanın sonucunda görülebilir" dedi:

Bu maruziyet, beyinde hücresel hasar, iltihaplanma ve oksidatif stres de dahil olmak üzere bir dizi olayı tetikleyebilir ve bunların tümü kişinin bilişsel rezervini tüketebilir.

Epidemiology and Community Health adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırmada 12 yıllık bir süre (2006-2018) boyunca başka bir sağlık projesi kapsamında takip edilen 52 yaş ve üzeri yaklaşık 9 bin 500 yetişkinin kayıtları analiz edildi.

Araştırmacılar ayrıca katılımcıların yaşadığı bölgelerin sosyoekonomik durumlarını da değerlendirdi.

Buna ek olarak, geçmiş sıcaklık verilerini göz önüne alan araştırma ekibi, bu 12 yıllık dönem boyunca katılımcıların aşırı sıcağa maruziyetini de hesapladı.

Bunun sonucunda aşırı sıcağa yüksek oranda maruz kalmanın, yoksullar arasında daha hızlı bilişsel gerilemeye neden olduğu, ancak daha zengin bölgelerde yaşayanlar için böyle bir durumun söz konusu olmadığı anlaşıldı.

Çalışmanın ortak yazarı Haena Lee, "Zengin mahalleler, sıcak hava dalgasında kendilerini rahatlatacak kaynaklara sahiptir. Bakımlı yeşil alanlar, klima ve soğutma merkezleri gibi. Dezavantajlı bölgelerde bu kaynaklar mevcut olmayabilir” ifadelerini kullandı:

Dezavantajlı bölgelere ilişkili diğer faktörler (kronik stres, daha fazla sosyal izolasyon ve bilişsel sağlık için yetersiz hizmet) de bu eşitsizliğe katkıda bulunmuş olabilir.

Independent Türkçe



Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
TT

Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)

Kanserli hücrelerin sirkadiyen ritmini inceleyen bilim insanları, ilaçların günün hangi saatinde daha etkili olduğunu belirledi.

Biyolojik bir saat işlevi gören sirkadiyen ritim, 24 saatlik döngü içinde metabolizmanın işleyişini düzenliyor.  

Uyku düzeninden hormon üretimine kadar pek çok şeye etki eden bu biyolojik saat, ilaçların başarısı üzerinde de rol oynuyor. 

Tedavinin ne zaman uygulandığı fark yaratırken, örneğin kemoterapinin tümör hücreleri bölünürken daha etkili olduğu bulunmuştu. 

Nature Communications adlı hakemli dergide 22 Ağustos Perşembe günü yayımlanan bir çalışmada, kanser ilaçlarının günün hangi saatinde daha iyi performans gösterdiği tespit edildi. 

Araştırmacılar üçlü negatif meme kanseri hastalarından alınan hücreleri laboratuvarda geliştirerek inceledi. Meme kanserinin şiddetli bir versiyonu olan bu hastalık için çok az tedavi yöntemi var. 

Bilim insanları kanserli hücrelerin sirkadiyen ritimlerini birkaç gün boyunca takip ederek biyolojik saatlerinin detaylı bir haritasını çıkardı. Ardından hücrelerin farklı zamanlarda verilen tedaviye tepkisini izlediler. 

Analizler sonucunda ilaçların veriminin, günün hangi saatinde uygulandığına bağlı olarak yüzde 30'a kadar değişebildiği ortaya kondu.

Örneğin 5-fluorouracil adlı ilaç sabah 8 ila 10'da daha başarılı bir performans sergiliyordu. Bazıları da akşam saatlerinde daha etkiliydi.

Araştırmacılar ayrıca hangi genlerin, sirkadiyen ritimle ilacın başarısı arasındaki ilişkide önemli bir rol oynadığını da saptadı. 

Yeni çalışmada öne sürülen yaklaşım, etkili tedaviler geliştirmenin yanı sıra ilaçların yaratacağı etkiyi de en aza indirme potansiyeli taşıyor.

Aynı zamanda yanıt alınamayan tedavilerde başka bir ilaca geçmek veya dozu artırmak yerine sadece uygulandığı saati değiştirmek yeterli olabilir. 

Öte yandan sirkadiyen ritim kişiden kişiye değiştiği için bu bulgulara dayanarak geliştirilecek tedavilerin de hastaya özel olması gerekiyor. Ayrıca çalışma umut verici olsa da laboratuvar ortamında test edilen bulguların gerçek hastalar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. 

Almanya'daki Charité Kapsamlı Kanser Merkezi'nden Dr. Adrián Enrique Granada, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "En etkili ilaç kombinasyonlarının belirlenmesini sağlayabilir" diyerek ekliyor:

Bulgularımız genel olarak, bireysel sirkadiyen ritimlere dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planlarının kanser tedavisinin verimini kayda değer derecede artırabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, News Medical, Study Finds, Nature Communications