Çalışma: Kahkaha sağlıklı bir kalp için en iyi ilaçtır

Enflamasyon ateroskleroza yol açan ana faktörlerden biridir (Reuters)
Enflamasyon ateroskleroza yol açan ana faktörlerden biridir (Reuters)
TT

Çalışma: Kahkaha sağlıklı bir kalp için en iyi ilaçtır

Enflamasyon ateroskleroza yol açan ana faktörlerden biridir (Reuters)
Enflamasyon ateroskleroza yol açan ana faktörlerden biridir (Reuters)

Yeni bir araştırma, kahkahanın sağlıklı bir kalp için en iyi ilaç olduğunu gösterdi.

Araştırmada, kahkahanın kalp içindeki dokunun genişlemesine neden olduğu ve vücuttaki oksijen akışını arttırdığı görüldü.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian gazetesinden aktardığı habere göre araştırma, kahkaha terapisine katılan koroner arter hastalığı olan hastaların iltihaplanmalarının azaldığını ve sağlıklarının daha iyi olmasına imkan sağladığını ortaya çıkardı.

Çalışmaya, kalbe kan taşıyan atardamarların duvarlarında plak birikmesinden kaynaklanan koroner arter hastalığı tanısı konan, yaş ortalaması 64 olan 26 yetişkin dahil edildi.

Üç aydan fazla süre boyunca, katılımcıların yarısından popüler komedi dizileri de dahil olmak üzere her hafta iki saat süren farklı komedi programı izlemeleri istendi.

Diğer yarısı ise siyaset veya Amazon yağmur ormanları gibi konularla ilgili iki farklı ciddi belgesel izledi.

12 haftalık çalışma süresinin sonunda, komedi izleyen grup, kalbinin vücuda ne kadar oksijen pompalayabildiğini ölçen bir testte yüzde 10 oranında iyileşme gösterdi.

Grup ayrıca arterlerin ne kadar iyi genişleyebildiğini test eden ikinci bir ölçümde de ilerleme kaydetti.

Ayrıca, kan damarlarında ne kadar plak biriktiğini ve insanların kalp krizi veya felç riski altında olup olmadığını gösteren çeşitli inflamatuar biyobelirteçleri ölçmek için kan testleri de yapıldı.

Sonuçlar, bu inflamatuar belirteçlerin diğer kontrol grubuyla karşılaştırıldığında önemli ölçüde azaldığını gösterdi.

Araştırmanın baş yazarı olan Brezilya’daki Hospital de Clinicas de Porto Alegre’den Prof. Marco Saffi, “Çalışmamız kahkaha terapisinin kardiyovasküler sistemin işlevsel kapasitesini arttırdığını ortaya çıkardı dedi.

Koroner arter hastalığı olan kişilerin hastaneye gittiklerinde çok sayıda inflamatuar biyobelirteçle karşı karşıya kaldığını söyleyen Prof. Saffi şu ifadeleri de kullandı:

Enflamasyon, arterlerde plak oluştuğunda ateroskleroz sürecinin büyük bir parçasıdır. Bu çalışma, kahkaha terapisinin iltihabı ve kalp krizi ile felç riskini azaltmaya yardımcı olabilecek iyi bir müdahale olduğunu buldu.

Prof. Saffi, insanların haftada en az iki kez kendilerini güldürecek şeyler yapmaları gerektiğini vurgulayarak, kahkaha terapisinin gelecekte ilaca bağımlılığı azaltmaya yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.



Kelliğe sürpriz çözüm: Şeker jeli saçları yeniden çıkarıyor

Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
TT

Kelliğe sürpriz çözüm: Şeker jeli saçları yeniden çıkarıyor

Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)

Pek çok kişi saçlarının azalmasını dert ederken bilim insanları da çözüm için uğraşıyor. 

Birleşik Krallık'taki Sheffield Üniversitesi ve Pakistan'dan COMSATS Üniversitesi'ndeki araştırmacılarsa bu konuya odaklanmadıkları bir çalışma sırasında ilginç bir bulguya rastladı. 

Vücutta kendi kendine oluşan bir şeker cinsi olan deoksiribozun bölgesel uygulamada farelerin yarasını nasıl iyileştirdiğini araştıran bilim insanları, yaraların etrafındaki tüylerin normalden daha hızlı uzadığını fark etti. 

Bunun üzerine testosteron kaynaklı tüy kaybı yaşayan erkek farelerin sırtlarındaki kılları alıp onlara düşük dozda deoksiriboz jeli verdiler.

Kılların çıplak deriden kalın, uzun ve sağlıklı bir şekilde çıktığı görüldü. 

Jelin minoksidil adlı ilaçla aynı etkiyi sağladığı tespit edildi. Kılların yüzde 80-90'a varan oranda yeniden uzadığı saptandı. 

Hem jel hem de minoksidilin verildiği durumlardaysa anlamlı bir farka rastlanmadı. 

Sheffield Üniversitesi'nden Sheila MacNeil çalışmalarıyla ilgili şöyle diyor:

Araştırmamız saç kaybında, doğal bir şekilde oluşan deoksiriboz şekerini kullanıp kıl foliküllerine giden kanı artırarak saçın uzamasını sağlamak kadar basit bir çözümü ortaya koyuyor.

ık8ol
Üç haftalık süreçte çekilen fotoğraflar etkiyi gözler önüne serdi (Muhammad Anjum ve çalışma arkadaşları/COMSATS)

Kalıtsal kellik ya da erkek tipi saç dökülmesinde genler, hormon seviyeleri ve yaşlanma rol oynuyor. 

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) toplumun yüzde 40'ını etkileyen bu duruma dair yalnızca iki ilacı onayladı. 

Minoksidilin etkili olmadığı durumlarda finasterid kullanılıyor. Vücuttaki testosteron akışını sağlayan bu ilaç, henüz kadınların kullanımına açık değil.

Erkeklerde saç kaybını yüzde 80-90 azaltabilen bu ilaç, bir kere başlandığında bırakılamıyor. Ereksiyon bozukluğu, göğüs ve testis ağrısı, düşük libido ve depresyon gibi yan etkileri de var.

Deoksiriboz jeli insanlarda olumlu sonuç verebilirse kemoterapi sonrasında saç, kaş ve kirpiklerini kaybedenler dahi bu tedaviden faydalanabilir. 

Frontiers in Pharmacology adlı bilimsel dergide yayımlanan makalenin yazarlarından MacNeil şöyle diyor:

Araştırmamız henüz çok erken safhada ancak sonuçlar umut verici ve daha fazla araştırma yapılmasını gerektiriyor.

Independent Türkçe, ScienceAlert, MDLinx