Göz yaralanmalarında yenilikçi bir tedavi yöntemi: Kök hücre

Göz yaralanmalarında yenilikçi bir tedavi yöntemi: Kök hücre
TT

Göz yaralanmalarında yenilikçi bir tedavi yöntemi: Kök hücre

Göz yaralanmalarında yenilikçi bir tedavi yöntemi: Kök hücre

Gözlerinden birinde ciddi bir kimyasal yanık hasarı olan dört hastaya kendi kök hücreleri kullanılarak uygulanan tedavinin birinci aşama klinik deneyinde erken pozitif sonuçlar alındı. ABD'li araştırmacılardan oluşan bir ekip, iki hastanın ek tedaviye gerek duymadan bir yıllık takip sonrasında görme düzeylerinde önemli bir iyileşme kaydedildiğini, diğer iki hastaya, yaralanmalarının ciddi olması nedeniyle daha önce yapılamayan kornea naklinin yapılabildiğini bildirdi. 

Tıp dünyasında saygın bir yeri olan Science Advances dergisine göre bilimsel araştırmaları, keşifleri ve sonuçları içeren makaleler yayınlayan ScienceAlert adlı internet sitesinden aktarıldığına göre Massachusetts Göz ve Kulak Enstitüsü’nün (MEEI) önde gelen göz doktoru Ula V. Jurkunas, tedaviyle ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Aldığımız ilk sonuçlar, tedavinin geri dönüşü olmayan görme kaybı ve büyük kornea yaralanmalarıyla ilişkili şikayetleri olan hastalar için umut ışığı olabileceğini gösteriyor. Yeni yöntemde hastanın sağlıklı gözünden alınan küçük bir kök hücre biyopsisinden doku grefti geliştiriliyor. Bu işleme, kök hücre yetmezliğinde kültüre edilmiş limbal epitel hücre nakli (CALEC) adı veriliyor. Hücreler hastanın kendi vücudundan alındığı için diğer bazı tedavilerde olduğu gibi vücudun reddetmesi riski taşımıyor. Hücreler, transplantasyon (nakil) için sağlıklı bir gözün korneasının dış sınırı olan limbus bölgesinden toplanıyor. Toplanan bu limbal epitel hücreler ışığın ilk geçtiği gözün şeffaf, koruyucu dış tabakası olan korneanın korunmasında rol oynuyor.”

Gözlerinde kimyasal yanık hasarı olan hastaların limbus bölgesinde genellikle kalıcı hasar oluşur. Bu da hücrelerin normal şekilde yenilenmesini imkansızlaştırır.

Göz hasarı tedavileri genellikle bir donörün gözünden alınan sağlıklı bir korneanın hastaya nakledilmesi şeklinde olur.

Yeni kornea dokusunu desteklemek için fonksiyonel limbal epitel hücreler ve sağlıklı bir oküler yüzey oluşması gerektiğinden gözünde ciddi hasar olan kişilere böyle bir nakil yapılamıyor. Alternatif tedaviler arasında, enfeksiyona neden olabilecek bir yöntem olan bir donörden alınan limbal epitel hücrenin hasarlı göze aşılanması ya da hastanın sağlıklı göz hücrelerinin daha büyük bir kısmının doğrudan etkilenen göze nakledilmesi yer alıyor. Ancak   bu kadar fazla hücrenin çıkarılması sağlıklı gözdeki limbal epitel hücrelerin gelişimini bozabileceğinden bu tedavi yöntemi de tercih edilebilir görünmüyor.

Fakat bu yeni tedavi yönteminde, hasarlı gözün yüzeyine nakledildikten sonra sağlıklı dokunun yenilenmesini kolaylaştırabilen daha büyük bir hücre katmanına dönüşen az miktarda sağlıklı kök hücre dokusu kullanılıyor. Böylece sağlıklı yüzey onarıldıktan sonra hastalara bazı hastalara doğrudan yapılan kornea nakli artık yapılabilir hale geliyor.

Kimyasal yanıklar ve diğer yaralanmalarla gözü ciddi hasar alan hastalar için kornea nakli yapılmasını sağlayacak güvenli tedavi seçeneklerinin olmaması kornea naklini engelliyor.

Dr. Jurkunas, araştırmacıların şu an bu tedavi yönteminin genel olarak etkili olup olmadığını daha iyi anlayabilmek amacıyla CALEC hastalarıyla yapılan ve 18 ay süren klinik araştırmanın ikinci aşamasında olduklarını söyledi. Dr. Jurkunas, “CALEC'in daha ileri çalışmalarla bir gün bu son derece ihtiyaç duyulan tedavi yöntemi açığını doldurabileceğini umuyoruz" dedi.



ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
TT

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) dün yaptığı açıklamada, iki ana koronavirüs aşısı olan Pfizer ve Moderna ile ilgili olarak, çoğunlukla genç erkeklerde görülen nadir bir yan etki olan miyokardit riskine ilişkin uyarıları genişlettiğini duyurdu.

Genellikle hafif bir semptom olan miyokardit, aşıların 2021'de yaygın olarak dağıtılmaya başlamasından sonra nadir bir komplikasyon olarak ortaya çıktı ve her iki aşı için tıbbi kullanım bilgileri zaten doktorlar için uyarılar içeriyordu.

FDA, nisan ayında Pfizer ve Moderna'ya mektup göndererek, uyarıların güncellenmesini ve konuyla ilgili daha fazla ayrıntı içerecek ve daha geniş bir hasta popülasyonunu kapsayacak şekilde genişletilmesini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre FDA'nın ilaç etiketlerinde değişiklik yapılmasını zorunlu kılma yetkisi olsa da bu süreç genellikle üreticilerle müzakere ediliyor.

Yeni uyarıya göre miyokardit riskinin, 6 ay ile 64 yaş arasındaki yaş grubu için, 2023- 2024 koronavirüs aşılarını alan milyon kişide 8 vaka olduğu tahmin ediliyor.

Uyarıda ayrıca vakaların çoğunun 12 ila 24 yaş arasındaki erkeklerde görüldüğü belirtildi.

Daha önce uyarı 12 ila 17 yaş grubuyla sınırlıydı.