ABD’de bulunan Cedars-Sinai Hastanesi’ne bağlı Smidt Kalp Enstitüsü’nden araştırmacılar, kalp krizinin önceden tespit edilmesine yardımcı olmaya bir adım daha yaklaştı.
Uzman Dr. Sumeet Chugh tarafından yürütülen çalışmanın bulguları, Cumartesi günü Lancet Digital Health dergisinde yayımlandı.
Söz konusu çalışmada, ani kalp krizi geçiren bireylerin yüzde 50’sinin 24 saat öncesine kadar semptomları hissettiği görüldü.
Araştırmacılar, bu semptomlardan beş tanesini belirledi.
Smidt Kalp Enstitüsü Kalp Krizini Önleme Merkezi Direktörü ve araştırmanın lideri Dr. Chugh, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Bu çalışma çok önemli, çünkü hastane dışında kalp durması vakalarının yüzde 90’ı ölümcüldür ve çalışma bu durumun daha etkili bir şekilde tahmin edilmesi ve önlenmesi yönündeki ihtiyacın altını çiziyor.
Araştırmanın sonuçları, aynı zamanda uyarı semptomlarının kadınlarda erkeklere göre farklı olduğunu da ortaya çıkardı.
Kadınlarda en belirgin semptom nefes darlığı olurken, erkeklerde göğüs ağrısı görüldü.
Her iki cinsiyetten daha küçük alt gruplarda çarpıntı (hızlı kalp atışı), nöbet benzeri aktivite ve grip benzeri semptomlara rastlandı.
Dr. Chugh, “Çalışma sonucunda, beklenmedik nefes darlığı çeken kadınların bu duruma yakalanma riskinin üç kat daha yüksek olduğu, erkeklerin ise bu ağrıyı yaşarlarsa iki kat daha fazla risk taşıdığını gösterdi” dedi.
Önlem için yeni bir paradigma
Dr. Chugh çalışmaya ilişkin değerlendirmesinde ayrıca şu ifadeleri kullandı:
911’i araması gereken kişiler için uyarı semptomlarından yararlanmak, erken müdahaleye ve yakın ölümün önlenmesine yardımcı olabilir. Bulgularımız ani kalp ölümünü önlemek için yeni bir paradigmaya yol açabilir.
Mevcut çabalar
Dr. Chugh liderliğinde çalışmalarını yürüten araştırmacılar, Çok Etnikli Topluluklarda Ani Ölüm Tahmini (PRESTO) Çalışması ve Oregon Ani Beklenmedik Ölüm Çalışması (SUDS) olmak üzere iki toplum temelli çalışmadan elde edilen bilgileri kullandı.
Bu çalışmalar ani kalp durmasının nasıl daha etkili bir şekilde tahmin edilebileceğinin anlaşılmasına yardımcı olacak değerli veriler sunuyordu.
Dr. Chugh, söz konusu araştırmanın, bu topluluklardaki ilk müdahale ekipleri, tıbbi muayene görevlileri ve hastane ekipleri de dahil olmak üzere birçok insanı içeren ortak bir çalışma olduğunu belirtti.
SUDS çalışması 22, PRESTO çalışması ise sekiz yıl önce başladı. Her ikisi de yeni yapılan çalışma için önemli bilgiler sağladı.
Smidt Kalp Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, ani bir kalp durmasından önce belirli semptomlar veya semptom gruplarının ne sıklıkla ortaya çıktığını inceledi.
Bu bulguları acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyanlarla karşılaştırdı.
PRESTO çalışması, ani kalp krizi geçiren ve yakındaki biri veya tıbbi müdahale personeli (EMS gibi) tarafından görülen 823 kişinin yüzde 50’sinin olaydan önce en az bir açık semptom yaşadığını ortaya çıkardı.
SUDS çalışması da benzer sonuçlar gösterdi.
Smidt Kalp Enstitüsü Başkanı Dr. Eduardo Marban, “Bu çalışma, bu uyarı semptomlarını bir topluluk ortamında karşılaştıran ve bunları rutin acil bakımda belgelenen semptomları olan bir grupla karşılaştıran ilk çalışmadır” diye konuştu.
Dr. Marban, bu araştırmanın, ani bir kalp durmasının ne zaman gerçekleşebileceğini daha iyi tahmin etmek için tüm bu semptomları diğer bilgilerle birleştiren daha fazla çalışmaya zemin hazırladığının da altını çizdi.
Buna ek olarak, “Ani kalp durmasını daha iyi tahmin etmek için gelecekte bu önemli semptomlara tıbbi geçmiş ve ölçümler gibi daha fazla ayrıntı ekleyeceğiz” ifadelerini de kullandı.