Kovid-19 deride "kaşıntılı döküntü" gelişimine neden olabiliyor

Kovid-19 tanısı konulan kişilerde, halk arasında kurdeşen olarak bilinen "ürtiker" gelişme riskinin görülebildiği, deride kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı gibi şikayetlerin olması halinde hekime başvurulması gerektiği uyarısında bulunuldu.

AA
AA
TT

Kovid-19 deride "kaşıntılı döküntü" gelişimine neden olabiliyor

AA
AA

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Damadoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ciltte aniden ortaya çıkan ve ortası soluk kırmızı döküntülere sebep olan rahatsızlığın ürtiker olarak tanımlandığını söyledi.

Genellikle 24 saat içinde iz bırakmadan sönen kabarıklıklarla kendini gösteren ürtikerin, vücutta kızarıklık ve kaşıntı ile belirti verdiğini anlatan Damadoğlu hastalığın akut ve kronik olmak üzere iki farklı şekilde görüldüğünü aktardı.

Damadoğlu 6 haftaya kadar süren ürtikerin akut, 6 haftadan fazla devam eden ürtikerin ise kronik olarak isimlendirildiğini ifade etti.

Akut ürtikerin gelişmesinde tetikleyici faktörlerin, kronik ürtikerde ise bireysel yatkınlığın söz konusu olduğu bilgisini veren Damadoğlu, "Akut ürtikerde bazı viral ve solunum yolu enfeksiyonları, kimi ağrı kesici ilaçların kullanımı tetikleyici olabilir. Kronik ürtikerde ise kişide bağışıklık sistemiyle ilgili altta yatan bir hastalık söz konusu olabilir. Bireysel yatkınlığın yanı sıra vücutta alerjiyle ilgili bazı hücreler bulunmaktadır ve kronik ürtikeri olanlarda bu hücreler biraz daha aktif olabilmektedir." dedi.

Damadoğlu akut ürtiker geçiren her 5 kişiden 1'inde kronikleşme eğilimi olduğunu söyledi.

"Virüsler alerji hücrelerinin aktive olmasını sağlayarak ürtikeri tetikleyebiliyor"

Sonbahar mevsimine girilmesiyle birlikte enfeksiyonlara bağlı tetikleyici faktörlerin arttığını işaret eden Damadoğlu kişilerin ürtiker belirtilere karşı duyarlı olmaları gerektiğini belirtti.

Damadoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Şu an viral enfeksiyonlarda artış beklediğimiz bir dönemdeyiz, Kovid-19 da bunlardan biri. Özellikle son dönemde Kovid-19'un da bir artış trendinde olduğunu biliyoruz. Kovid-19 geçiren hastalarda her 5 kişiden 1'inde ürtiker bulgular ortaya çıkabilmektedir. Çünkü, bağışıklık sistemi hücreleri üzerine virüsler etki ediyor. Virüsler bir mekanizmayla bu alerji hücrelerinin aktive olmasını sağlayarak ürtikeri tetikleyebiliyor.

Genellikle ürtiker, koronavirüsün ilk belirtisi olarak karşımıza çıkmıyor. Koronavirüs ile ilişkili ürtikerde, kişide Kovid-19'a bağlı ateş, eklem ve boğaz ağrısı gibi şikayetler de eşlik ediyor. Kovid-19 tanısı konulan kişilerde deride kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı gibi şikayetler olması halinde hekime başvurulması gerekmektedir. Kovid-19 tedavisi sürerken buna bağlı bir ürtiker gelişimi söz konusuysa onun da bu süreçte tedavisine başlanmalıdır."

Kronik ürtikeri bulunan bir kişi Kovid-19 olduğunda o kronik ürtikerde de alevlenme görülebileceğini işaret eden Damadoğlu, "Bu kişilerde Kovid-19 tedavisi tamamlandığında buna bağlı ortaya çıkan ya da tetiklenen ürtikerin de seyrinin azalması beklenir. Kronik ürtikeri olmayan bir kişide eğer Kovid-19 akut ürtikeri tetiklemişse, hastalık atlatıldığında bu sorun da düzelir." dedi.



Şaşırtıcı zeytinyağı araştırması: Diğerlerinden daha fazla kilo aldırıyor

Akdeniz diyetinin temel bir parçası olan zeytinyağı, uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayla ilişkilendiriliyor (Pexels)
Akdeniz diyetinin temel bir parçası olan zeytinyağı, uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayla ilişkilendiriliyor (Pexels)
TT

Şaşırtıcı zeytinyağı araştırması: Diğerlerinden daha fazla kilo aldırıyor

Akdeniz diyetinin temel bir parçası olan zeytinyağı, uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayla ilişkilendiriliyor (Pexels)
Akdeniz diyetinin temel bir parçası olan zeytinyağı, uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayla ilişkilendiriliyor (Pexels)

Zeytinyağında yoğun olarak bulunan bir yağ asidinin, zamanla diğer yağlara kıyasla daha fazla kilo almaya yol açabileceği tespit edildi. Bilim insanları özellikle kalp hastalığı riski taşıyan kişilerin dikkatli olmasını söylüyor.

Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi olan zeytinyağı, uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmaya katkı sunmasının yanı sıra beyin ve kalp sağlığını desteklemesiyle biliniyor.

Ancak Oklahoma, Yale ve New York üniversitelerinden araştırmacıların yeni çalışmasına göre bu yağı fazla tüketmenin zararlı sonuçları olabilir.

Bir omega-9 yağ asidi olan oleik asit, zeytinyağının ana yağ bileşeni ve kanola, ayçiçeği, avokado yağlarının yanı sıra çeşitli hayvansal yağlarda da bulunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Cell Reports'ta yayımlanan çalışmada farelere, hindistancevizi yağı, fıstık yağı, süt, domuz yağı ve soya yağı kullanarak yağ oranı yüksek çeşitli diyetler uygulandı.

Araştırmacılar oleik asidin, iki proteinin aktivitesini değiştirerek yeni yağ hücrelerini oluşturan öncü hücrelerin daha hızlı büyümesine yol açtığını gözlemledi. İncelenen çeşitli yağ asitlerinden sadece oleik asit, vücudun yağ hücresi gelişim yolunu tetikledi.

Makalenin ortak yazarı Dr. Michael Rudolph, "Yağ hücrelerini ordu gibi düşünebilirsiniz" diyerek ekliyor:

Oleik asit verildiğinde, ilk olarak ordudaki 'yağ hücresi askerlerinin' sayısı artıyor ve bu da fazla besin maddelerini depolama kapasitesini artırıyor. Zamanla vücuda alınan besin miktarı yağ hücresi sayısını aşarsa obezite gelişebilir ve bu da kontrol edilmezse kardiyovasküler hastalık veya diyabete yol açabilir.

Öte yandan araştırmacılar oleik asidin daha düşük seviyelerde tüketilmesinin sağlığa faydalı olduğunu da tespit etti. 

Ayrıca çalışmanın fareler üzerinde yapıldığını ve insanlarda aynı etkilerin görülmeyebileceğini belirtmekte de fayda var.

Yine de uzmanlar çeşitli faydalarına rağmen zeytinyağını aşırı tüketmeyi tavsiye etmiyor.

Dr. Rudolph "Bence buradan çıkarılacak ders, ölçülü olmak ve farklı kaynaklardan yağ tüketmek" diyor:

 Oleik asidi nispeten dengeli seviyelerde almak faydalı gibi görünüyor ancak daha yüksek miktarda uzun süre tüketmek zararlı olabilir. Kalp hastalığı riski taşıyan kişilerde yüksek oleik asit seviyeleri iyi bir fikir olmayabilir.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Daily Mail, New Atlas, Cell Reports