Laktozsuz sütün normal sütten farkı nedir?

Laktozsuz sütün normal sütten farkı nedir?
TT

Laktozsuz sütün normal sütten farkı nedir?

Laktozsuz sütün normal sütten farkı nedir?

Süt, güçlü kemikler ve dişler için kritik olan kalsiyum, kas büyümesi ve onarımı için önemli olan protein, kalsiyumun emilmesine yardımcı olan D vitamini ve B12 vitamini gibi birçok besin maddesinin önemli bir kaynağıdır. Sinir sağlığı ve kırmızı kan hücrelerinin (RBC) oluşumu için hayati önem taşır.

Genellikle normal süt olarak adlandırılan tam yağlı süt içen bir kişi, bu besin maddelerinden herhangi birini kaybetme konusunda düşünmez veya endişelenmez. Peki ya laktoz intoleransından mustarip olan ve laktozsuz süte başvuran insanlar? İçtikleri veya kullandıkları sütten yeterli besin alıyorlar mı? Endişelenmeleri gerekir mi?

Bengaluru'daki Aster CMI Hastanesi'nde Neonatoloji ve Pediatri Kıdemli Danışmanı olan Dr. Parimala V. Thirumalesh, uzman tıp web sitesi "onlymyhealth”de bu konuyu ayrıntılı olarak açıklamakta.

Laktozsuz süt ile normal süt arasındaki fark

Şarku’l Avsat’ın web sitesinden aktardığına göre normal süt genellikle doğal bir şeker olan laktoz içerir. Laktozsuz süt, laktoz adı verilen bu şeker türünü çıkarmak için özel olarak işlenen bir süt türüdür.

Dr. Thirumalesh'e göre “Laktozsuz süt, laktozu basit, kolay sindirilebilir bir şekere dönüştüren laktazın normal süte aşılanmasıyla elde edilir. Dolayısıyla laktozsuz ve normal süt arasındaki temel fark, ilkinin laktoz intoleransı olan kişiler için daha uygun olmasıdır.”

Normal süt genellikle laktoz intoleransı olan bireylerde sindirim sorunlarına yol açar.

Laktoz intoleransını anlamak

Laktoz intoleransı, insanların sütte bulunan laktozu sindirmekte zorlandığı bir durumdur.

Bu durum bazı vakalarda gaz, ishal, şişkinlik, mide krampları, bulantı ve kusma gibi semptomlara yol açabilir.

İdeal olarak, vücut laktozu laktaz adı verilen ve onu glikoz ve galaktoz adı verilen iki şekere ayıran bir madde kullanarak sindirir. Laktoz intoleransı olan kişilerde bu enzim eksiktir ve ne zaman süt içseler ya da süt içeren ürünler yeseler sindirim sisteminde sorunlar ortaya çıkar. Araştırmalara göre dünya nüfusunun ortalama %65'i laktoz intoleransından mustariptir ve bu durum Afrikalı Amerikalılar, Latinler ve Asyalılar arasında yaygınken, Avrupa kökenli insanlar arasında pek yaygın değildir.

Laktozsuz sütün faydaları

“Laktozsuz sütün çok çeşitli faydaları vardır” diyen Dr. Thirumalesh, “12 aydan küçük bebekler hariç herkes için güvenli. Sindirimi kolay ve özellikle de sütü daha sindirilebilir hale getirdiği bilinen laktaz ilavesi içeriyor."

Journal of Clinical and Experimental Gastroenterology'de yayınlanan bir çalışmaya göre, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 75'i bir noktada laktozu sindirme yeteneğini kaybediyor. Bu insanlar için laktoz intoleransı, onları etkileyebilecek bir durum olabilir ve bu da laktozsuz süt alternatiflerini faydalı kılar. Bu nedenle şişkinlik veya ishal gibi mide rahatsızlıklarına neden olmaz.

Laktozsuz süt normal sütten ne kadar farklı olursa olsun, her ikisinin de daha güçlü kemikler oluşturmaya yardımcı olan kalsiyum ve D vitamini dahil olmak üzere aynı miktarda besin içerdiği söylenir; her ikisi de oranda protein içeriyor ve kasların oluşturulmasına ve iyileşmesine yardımcı oluyor. Ayrıca, laktozu basit şekerler olan glikoz ve galaktoza parçalayan laktaz ekleme işlemi nedeniyle normal sütten çok daha tatlıdır.

Laktozsuz süt ikamesi

Bazı yaygın laktozsuz süt alternatifleri şunlardır:

Soya sütü

Yulaf sütü

Kenevir sütü

Kaju sütü

Son olarak, normal sütü tolere edemiyorsanız ve içtikten veya kullandıktan sonra mide sorunları yaşıyorsanız, laktozsuz süt iyi bir alternatif olabilir. Ancak en iyisi bir doktora danışmak ve gerçekten laktoz intoleransınız olup olmadığını belirlemektir. Daha sonra teşhisinize göre karar verebilirsiniz.



Zayıflama ilaçlarını bırakanlar birkaç hafta sonra tekrar kilo alıyor

Priştine'deki bir eczane sahibi müşterisiyle konuşuyor (Temsili/AFP)
Priştine'deki bir eczane sahibi müşterisiyle konuşuyor (Temsili/AFP)
TT

Zayıflama ilaçlarını bırakanlar birkaç hafta sonra tekrar kilo alıyor

Priştine'deki bir eczane sahibi müşterisiyle konuşuyor (Temsili/AFP)
Priştine'deki bir eczane sahibi müşterisiyle konuşuyor (Temsili/AFP)

Yeni bir araştırmada Ozempic ve Wegovy gibi zayıflama ilaçları kullanan hastaların, ilacı bıraktıktan birkaç hafta sonra tekrar kilo almaya başlayabileceği saptandı. 

Hakemli dergi BMC Medicine'da salı günü yayımlanan araştırma incelemesi, daha önce yapılan ve yaklaşık 2 bin 500 kişi içeren 11 klinik denemenin verilerini inceleyerek hastaların ilaç tedavisi bittikten sonra verdikleri kiloları geri alma eğilimi gösterdiğini ortaya koydu.

Halihazırda yetişkinlerde obezite tedavisi için onaylanmış en az 6 ilaç var: orlistat, naltrekson-bupropion, semaglutid, liraglutid, tirzepatid ve fentermin-topiramat.

İncelemede yer alan 11 klinik çalışmanın 6'sı, Ozempic ve Wegovy'nin aktif maddesi semaglutide odaklanmıştı.

Bu obezite karşıtı ilaçların uzun süreli kullanımının yetişkinlerde kayda değer derecede zayıflama sağlayabileceğini gösteren araştırmaların sayısı artarken, ön çalışmalar ilacın bırakılmasından sonra kilo alınabileceğine işaret ediyor.

Yeni incelemede obezite karşıtı ilaçlara (anti-obesity medication/AOM) atfen "AOM'lerin bırakılmasından sonra uzun vadedeki kilo değişimi hâlâ sistematik bir değerlendirmeye tabi tutulmadı" ifadeleri yer alıyor.

Başlangıçta obezite ve tip 2 diyabet hastalarına verilen semaglutid, artık zayıflamaya hızlı bir çözüm yöntemi olarak, onaylanan kullanımının dışında satılıyor.

Çin'deki Peking Üniversitesi Halk Hastanesi'nden isimlerin de aralarında bulunduğu araştırmacılar, semaglutid ve benzeri ilaçların kullanım sırasında önemli ölçüde kilo kaybı sağlayabildiğini ancak bıraktıktan sadece 8 hafta sonra yeniden kilo alımının başlayabildiğini saptadı.

Araştırmacılar incelemede, 11 klinik çalışmada tedavi gruplarındaki 1574 ve kontrol gruplarındaki 893 katılımcıdan elde edilen verileri analiz etti. Bu çalışmalarda katılımcıların ilacı bıraktıktan sonraki vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi değeri takip edilerek kilo değişimi ölçüldü.

Araştırmacılar ilaç türü, diyabet ve diyet ya da egzersiz gibi yaşam tarzında değişiklikler olup olmaması gibi katkıda bulunan faktörleri hesaba kattı. Analizde tekrar kilo almanın, ilacın kesilmesinden sonra ortalama 20 hafta boyunca devam ettiği ve ardından durakladığı tespit edildi.

İncelemede şöyle yazıyorlar:

AOM'leri bıraktıktan 8 hafta sonra kayda değer derecede kilo geri alımı meydana geldi ve 20 hafta boyunca devam etti. 

Çalışmada, katılımcıların ilaçları bıraktıktan sonraki 8, 12 ve 20. haftalarda önemli derece kilo aldığı dönemler yaşadığı tespit edildi.

Kiloların geri alınmasının, kullanılan ilacın türü ve yaşam tarzı değişikliğinin tutarlılığı gibi faktörlere bağlı olduğu anlaşılıyor.

Örneğin zayıflama ilacı tirzepatidin 36 haftalık tedavisini tamamlayan hastalar, plaseboya geçtikten sonra daha önce verdikleri kilonun neredeyse yarısını geri aldı.

İnceleme, bu tür ilaçlarda tedavinin kesilmesinden sonraki kilo değişimiyle bağlantılı potansiyel faktörleri daha ayrıntılı değerlendirmek için daha uzun takip sürelerine sahip çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyor.

Independent Türkçe