Çay içmek diyabet riskini azaltıyor

Her gün siyah çay içmenin diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor. (Public Domain)
Her gün siyah çay içmenin diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor. (Public Domain)
TT

Çay içmek diyabet riskini azaltıyor

Her gün siyah çay içmenin diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor. (Public Domain)
Her gün siyah çay içmenin diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor. (Public Domain)

Yapılan son çalışma, siyah çay içmenin prediyabet ve tip 2 diyabet riskini azaltmadaki faydalarını ve bu etkisinin ardındaki mekanizmaları ortaya çıkardı.

Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi ve Çin Güneydoğu Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmada, her gün siyah çay içmenin daha iyi kan şekeri kontrolü sağlayarak tip 2 diyabet riskini azaltabileceği sonucuna ulaşıldı. Sonuçlar pazartesi günü Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen Avrupa Diyabet Araştırmaları Derneği’nin yıllık toplantısında sunuldu.

Siyah çay, uzun süre oksidasyonla işlenen, rengi ve tadı değişen bir çay türü ve çay bitkisinin yapraklarının toplanıp kurutularak bir süre havalandırılmasıyla elde ediliyor. Sonrasında çay yaprakları saatlerce oksidasyon işlemine maruz bırakılıyor. Bu da yapraklardaki bazı bileşiklerin ayrışmasına yol açarak onlara koyu rengini ve güçlü tadını veriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ekip, Çin’deki bin 923 yetişkinin her türden, çeşitli çayları tüketmesini takip etti ve ardından kan şekeri seviyelerini izledi. Araştırmacılar, her gün çay içmenin, hiç çay içmeyenlere kıyasla yüzde 15 daha düşük prediyabet riski ve yüzde 28 daha düşük tip 2 diyabet riskine ek olarak idrardan şeker atılımında artış ve daha düşük insülin direnci sağladığını tespit etti.

Söz konusu sağlık etkileri, diğer çay türleriyle karşılaştırıldığında, yüzde 53 daha düşük prediyabet geliştirme riski ve yüzde 47 daha düşük tip 2 diyabet riski ile her gün siyah çay içenlerde en güçlü şekilde görüldü.

Fotoğraf Altı: Diyabet hastaları üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerektiği vurgulanıyor. (Public Domain)
Diyabet hastaları üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerektiği vurgulanıyor. (Public Domain)

Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi’nden, çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Tongzhi Wu, önceki tetkiklerde çayın, diyabet riskinin azalması da dahil olmak üzere önemli sağlık faydalarını ortaya çıkardığını ancak bu faydaların ardındaki mekanizmaların bulunması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Tongzhi Wu, söz konusu çalışmanın sonuçlarına göre çay içmenin idrarla glikoz atılımını artırdığını ve insülin direncini yükselterek daha iyi kan şekeri kontrolü sağladığını kaydetti. Ayrıca kan şekeri yönetimi üzerindeki koruyucu etkileri olduğunu ve bu faydaların en çok günlük siyah çay tüketenlerde görüldüğünü vurguladı.

Dr. Tongzhi Wu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Siyah çayın bu yararlı etkileri, biyolojik olarak aktif bileşikler ve güçlü antioksidanlar üretebilen bir işlem içeren hazırlama yönteminden kaynaklanıyor. Bu insülin duyarlılığını ve pankreastaki beta hücrelerinin performansını artırıyor.”

Söz konusu bulgulara rağmen ekip, bulgularının geçerliliğini doğrulamak için tip 2 diyabet hastaları üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe