Protein açısından zengin besinler yüksek tansiyon riskini azaltıyor

Proteinin vücutta birçok sağlık sorununa iyi geldiği belirtiliyor.
Proteinin vücutta birçok sağlık sorununa iyi geldiği belirtiliyor.
TT

Protein açısından zengin besinler yüksek tansiyon riskini azaltıyor

Proteinin vücutta birçok sağlık sorununa iyi geldiği belirtiliyor.
Proteinin vücutta birçok sağlık sorununa iyi geldiği belirtiliyor.

Proteinler dengeli beslenmenin önemli bir parçası. Sadece kas kütlesini ve gücünü artırmaya yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda yeme isteğini de azaltarak kilo kaybına yardımcı oluyor. Proteinlerin aynı zamanda kalp hastalıkları ve felce yönelik önemli bir risk faktörü olan kan basıncını düşürdüğü de biliniyor.

‘Hipertansiyon’ dergisinde yayınlanan bir araştırmada, diyetleri çok çeşitli protein kaynakları içeren yetişkinlerin yüksek tansiyona yakalanma riskinin, aksi beslenme alışkanlığına sahip olanlardan daha düşük olduğu sonucuna ulaşıldı.

Şarku’l Avsat’ın sağlık alanında haberlere yer veren ‘onlymyhealth’in yayınladığı rapordan aktardığına göre en besleyici proteinlerden bazılarının günlük beslenmemize dahil edilmesi gerekiyor.

Yağlı balık

Somon, uskumru, alabalık ve sardalye gibi yağlı balıklar zengin bir protein kaynağı ve kalp sağlığını desteklediği bilinen omega-2 yağ asitleri bakımından da oldukça zengin. Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde (JAHA) yayınlanan yakın tarihli bir meta-analize göre, günde 3 gram eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) içeren omega-3 tüketen yüksek tansiyonlu kişilerde sistolik kan basıncında (SBP) ortalama 4,5 mmHg azalma görüldü.

Yumurta

Yumurta iyi bir yüksek kaliteli protein kaynağıdır. Her ne kadar bir miktar kolesterol içerse de mevcut araştırmalar orta düzeyde yumurta tüketiminin (günde yaklaşık 1-2 yumurta) çoğu insanda artan kalp hastalığı riskine yol açmadığı kaydedildi.

Bu konuyla ilgili Bangalore’daki Aster CMI Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Dr. Edwina Raj, “Yumurta da yüksek miktarda kolesterol içerir ancak sağlıksız değildir. Yüksek oranda trans yağ ve doymuş yağ içeren diğer gıdalarda bulunan kolesterolden farklıdır” dedi.

Baklagiller

Fasulye, mercimek ve bezelye gibi baklagiller bitki bazlı mükemmel protein kaynaklarıdır. Ayrıca kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilecek lif, potasyum ve magnezyum açısından da zengindir.

2011 yılında yapılan bir araştırmada, kan basıncındaki düşüşü engellemek için günlük bin mg magnezyum, 4,7 g potasyum ve 1,5 g’dan az sodyumun diyet ve takviyelerle sağlanması tavsiye edildi.

Ancak sağlık söz konusu olduğunda bir uzman veya doktorla konuşmak gerektiğinin unutulmaması gerektiği vurgulandı.

Tofu

Tofu gibi soya içeren ürünler bitki bazlı harika protein kaynaklarıdır ve doymuş yağ oranı düşüktür. Bu nedenle kalp sağlığına ve yüksek tansiyonu olan kişilere faydalı olabilir. Ayrıca tofu, vücuttaki kan basıncı seviyelerini dengelemeye yardımcı olan bir amino asit olan tiramin içerir.

Çerezler ve tohumlar

WebMD’ye göre badem, ceviz, keten tohumu ve chia tohumu gibi kuruyemişler ve tohumlar kalp sağlığına faydalarıyla biliniyor.

Sağlıklı yağlar, lif ve potasyum açısından zengin olduğundan, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olduğu vurgulanıyor.

Kinoa

Süper tahıl olarak da bilinen kinoa tam bir protein deposu ve rafine tahıllara harika bir alternatif. Lif, antioksidanlar, potasyum ve magnezyum bakımından zengin. Bu da yalnızca kalp açısından sağlıklı bir seçim yapmakla kalmıyor, aynı zamanda şeker hastaları ve kilo vermek isteyenler için de fayda sağlıyor.

Diyetinize kalp-sağlıklı proteinleri dahil etmek, yüksek tansiyonu yönetmek ve kardiyovasküler sağlığı geliştirmek için akıllıca bir hareket olarak niteleniyor. Balık, baklagiller ve tofu gibi yağsız protein kaynaklarının seçilmesi, doymuş yağ alımının azaltılması ise yüksek tansiyon riskinin azaltılmasına yardımcı olabileceği kaydediliyor.

Bunların yanı sıra, protein açısından zengin bu besinler aynı zamanda omega-3 yağ asitleri, lif, potasyum ve magnezyum gibi besinlerle de doludur ve bunların tümü sağlıklı kan basıncı seviyelerinin korunmasında ve genel kalp sağlığının geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor.



Vücudunuzun verdiği bağırsak (Kolon) kanseri olabileceğinize dair küçük uyarı sinyalleri

Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
TT

Vücudunuzun verdiği bağırsak (Kolon) kanseri olabileceğinize dair küçük uyarı sinyalleri

Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)

'Bağırsak sağlığı doktoru' olarak bilinen Dr. Megan Rossi, görünüşte önemsiz olan bir semptomun bağırsak kanserinin bir uyarı işareti olabileceğini söyledi.

King's College London'da akademisyen olan ve bağırsak sağlığıyla ilgili tavsiyelerini paylaşan Dr. Rossi, ciddi bir teşhise işaret edebilecek endişe verici belirtiler konusunda uyardı. Irish Star adlı internet sitesinin aktardığına göre Dr. Rossi’nin vurguladığı önemli belirtiler arasında dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk ve kronik şişkinlik yer aldı.

Göz ardı etmemeniz gereken mide ve bağırsak ile ilgili uyarı işaretleri

Dr. Rossi, şunları söyledi:

“Sindirim sisteminde, ‘açıklanamayan kilo kaybı (vücut ağırlığının yüzde 5'i veya daha fazlası), inatçı ve rahatsız edici şişkinlik, dışkıda kan (kırmızı ya da siyah görünebilir), bağırsak hareketlerinde olağandışı değişiklikler ve dinlenmekle düzelmeyen yorgunluk’ gibi göz ardı edilmemesi gereken uyarı işaretleri vardır.”

Bağırsak kanseri tedavi edilebilir ve iyileştirilebilir bir hastalıktır, özellikle erken teşhis edildiğinde hayatta kalma oranları yüksektir.

Kişisel deneyimlerinden yola çıkarak bağırsak kanserinin aileler üzerindeki yıkıcı etkisinden bahseden Dr. Rossi, “Bağırsakla ilgili ilk anım mutlu bir anı değildi. Üniversitede okurken büyükanneme bağırsak kanseri teşhisi kondu. Tedavi görmesine rağmen kısa bir süre içinde hayatını kaybetti. Hastalığın uyarı işaretleri hakkında daha açık konuşsaydık onun kaderi farklı olur muydu diye çok düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Erken teşhisin önemini vurgulayan Dr. Rossi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünya genelinde bağırsak kanseri vakaları özellikle de 1990 yılından sonra doğanlar arasında artış gösterdi. Lif ve bitki bazlı gıdalar açısından zengin geleneksel beslenmeden yüksek oranda işlenmiş gıdalara, kırmızı ve işlenmiş etlere ve ilave şekerlere geçişimiz, bunun başlıca nedenlerinden biridir.”