Obezite ve kanser arasındaki ilişki nedir?

Obezite ve kanser arasındaki ilişki nedir?
TT

Obezite ve kanser arasındaki ilişki nedir?

Obezite ve kanser arasındaki ilişki nedir?

Rus endokrinolog ve beslenme uzmanı Dr. Oksana Mikhaleva, obezitenin özellikle bazı kanser türleriyle bağlantılı olduğu konusunda uyarıda bulundu. Bulaşıcı olmayan bir salgın haline gelen obezite, erken ölüm riski yüksek, toplumsal öneme sahip birçok kronik hastalığın da ortaya çıkmasının nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Russia Today haber ağının yerel İzvestiya gazetesinden aktardığına göre, Mikhaleva, “Obezite, sağlıkta yıkıcı değişikliklere neden oluyor. Obezite metabolik sendrom adı altında birleştiriliyor. Obeziteden muzdarip insanlar, yüksek tansiyondan ve yüksek kolesterol seviyelerinden muzdaripler. Bu da damar sertliğine (ateroskleroz) neden olan plakların birikmesine yol açarak, glikozun hücreler tarafından emilimini bozuyor. Söz konusu durum daha sonra tip 2 diyabete yol açıyor” dedi.

Uzman doktor “Ayrıca obezite karaciğer, jinekolojik kanser, meme ve bağırsak kanseri gibi bazı kanser türlerinin gelişimini de tetikliyor. Aşırı yağ pankreas, karaciğer, safra kesesi ve böbrekler gibi iç organlarda da birikiyor. Bunun arka planında steatohepatit, fibroz, karaciğer sirozu, safra kesesinde taşlar, böbrek fonksiyonlarında azalma görülebiliyor. Obezite ayrıca vücudun kas-iskelet sistemini de büyük ölçüde etkileyerek eklem erozyonuna neden oluyor” dedi.

Uzman, obezitenin ‘aynı zamanda kadınlarda düzensiz regl dönemi, kısırlık, erkeklerde ise sertleşme bozukluğu ve düşük testosteron seviyeleri gibi üreme sorunlarına da yol açabileceğini’ belirtiyor.

Rus cerrah ve onkolog Dr. Mark Gadzian, yağı ‘insan vücudunun ana katili’ olarak tanımlarken, “Aşırı kilo, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, damar sertliği, gut, bel fıtığı ve kolon kanserinin nedeni olabilir” dedi.

Rus Novosti haber ajansının haberine göre, obezite, ömrü 10 yıl kısaltıyor ve 60 yaşından sonra her 3 kilodan bir kiloyu vermek, ortalama insan ömrünü bir yıl uzatıyor.

Uzman ayrıca bel çevresini ve vücut kitle indeksini takip etme ihtiyacını da vurguluyor.

Gadzian “Erkeklerde bel çevresi 94 santimetreden fazla ise sorun, 102 santimetreden fazla ise büyük sorun olarak değerlendirilmektedir. Vücut kitle indeksi, boy/metrekare başına 25-30 kg ise aşırı kilo sorununa işaret eder. Ama eğer daha fazlaysa obezite sorununa işaret ediyor” dedi.



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe