Avrupa gereksiz antibiyotik kullanımıyla mücadelede zorlanıyor

Avrupa Birliği (AB) gereksiz antibiyotik kullanımıyla mücadelede koyduğu hedefe yaklaşmakta zorluk çekiyor

(AA)
(AA)
TT

Avrupa gereksiz antibiyotik kullanımıyla mücadelede zorlanıyor

(AA)
(AA)

Avrupa'da her yıl 35 binden fazla kişi gereksiz antibiyotik kullanımına bağlı antimikrobiyal dirençli enfeksiyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor.

Antibiyotik kullanımı sınırlanmadıkça bu eğilimin artarak sürmesinden ve can kaybı sayısının artmasından endişe ediliyor.

Genellikle son bakım olarak kullanılan bir antibiyotik olan "karbapenem"lere dirençli "Klebsiella pneumoniae" vakalarındaki artış dikkati çekiyor.

Bu tür enfeksiyonların insan sağlığı üzerinde, grip, tüberküloz ve Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu'na (AIDS) yol açan İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü'ne (HIV) benzer etkisi bulunuyor.

Avrupa Birliği (AB), 13 Haziran'da giderek büyüyen bu halk sağlığı sorununu çözmeye yönelik, "2030 itibarıyla antibiyotik kullanımını yüzde 20 oranında azaltma" hedefini belirledi.

Yalnızca yüzde 2,5'lik azalma

AB'nin sağlık kuruluşu Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin (ECDC) 18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalığı Günü nedeniyle hazırladığı ve AA muhabiriyle paylaştığı verilere göre, Avrupa ülkeleri bu hedefi tutturma yolunda henüz kayda değer mesafe kaydedemedi.

2019 ile 2022 arasında antibiyotik kullanımı ancak ortalama yüzde 2,5 oranında azaltılabildi.

AB'nin hedeflerine rağmen Bulgaristan'da 2022'de antibiyotik kullanımı yüzde 22, Malta'da yüzde 15, Litvanya'da yüzde 13, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde yüzde 11 arttı.

Öte yandan Finlandiya'nın yüzde 14,9 ve Lüksemburg'un yüzde 9,9 düşüşlerle 2030 hedeflerini tutturma yolunda olduğu görüldü.

Almanya verilerini paylaşmazken, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelerde AB ortalamasına yakın seviyede değişimler gözlendi.

En az antibiyotik Almanya'da kullanılıyor

AB'nin mart ayında 27 üye ülkede yaptırdığı "Eurobarometer" adlı anketine göre, en çok antibiyotik Malta'da (yüzde 42) kullanılırken en az Almanya'da (yüzde 15) kullanılıyor.

Fransa'da antibiyotik kullanım oranı yüzde 28 iken, AB ortalaması yüzde 23 olarak belirlendi.

AB'de vatandaşların yalnızca yüzde 50'si antibiyotiklerin virüsleri öldürmediğini bildiğini ifade ederken, yüzde 39'u aksi yönde görüş bildirdi, yüzde 11'i konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığını kaydetti.



"Hastaların kanıyla kırık kemikleri tedavi edecek" implant geliştirildi

Kanla geliştirilen yeni malzeme, kemik tedavisinde çığır açabilir (Nottingham Üniversitesi)
Kanla geliştirilen yeni malzeme, kemik tedavisinde çığır açabilir (Nottingham Üniversitesi)
TT

"Hastaların kanıyla kırık kemikleri tedavi edecek" implant geliştirildi

Kanla geliştirilen yeni malzeme, kemik tedavisinde çığır açabilir (Nottingham Üniversitesi)
Kanla geliştirilen yeni malzeme, kemik tedavisinde çığır açabilir (Nottingham Üniversitesi)

Bilim insanları, hastaların kendi kanını kullanarak kırık kemiklerini tedavi etme potansiyeli taşıyan implant geliştirdi. 

İnsan vücudu yaralandığı zaman kendini iyileştirmede epey becerikli. Kan pıhtılaşarak küçük kesikleri tamir ederken, daha büyük hasarlarda bunu yapamıyor.

Birleşik Krallık'taki Nottingham Üniversitesi'nden araştırmacılar, vücudun kendini onarma becerisini daha üst düzeye taşıyacak bir malzem

Yaralanma durumunda kan, rejeneratif hematom (RH) denen yapılar kurarak dokuyu tamir ediyor. 

Bilim insanları laboratuvarda geliştirdikleri peptit amfifil denen proteinleri, insan kanına ekleyerek RH'nin daha etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağladı. 

Bulgularını hakemli dergi Advanced Materials'ta yayımlayan ekip, peptitler sayesinde daha sağlam RH'ler kurulduğunu ve onarım sürecine dahil olan pek çok hücrenin etkin bir şekilde çalıştığını kaydetti.

Araştırmacılar ayrıca yeni malzemenin istendiği gibi değiştirilip üç boyutlu baskısının alınabileceğini söylüyor.

Makalenin ortak yazarı Dr. Cosimo Ligorio "İnsanların kanını kolayca ve güvenli bir şekilde, son derece rejeneratif implantlara dönüştürme imkanı gerçekten heyecan verici" diyerek ekliyor:

Kan pratikte ücretsiz ve hastalardan nispeten yüksek miktarda kolayca elde edilebilir.

Ekip, kafataslarında küçük kısımların çıkarıldığı sıçanlarda yeni yöntemi test etti. Hayvanların kanına sentetik peptitlerin eklenmesiyle üretilen güçlü RH'ler kafatasındaki boşluklara yerleştirildi.

İmplantın eklendiği sıçanlardaki yeni kemik oluşumu seviyesi, 6 haftanın ardından yüzde 62 olarak kaydedilirken, tedavi edilmeyen hayvanlarda bu oran sadece yüzde 30'du.

Halihazırda kullanılan yapay kemikle tedavi edilen sıçanlardaysa yüzde 50 civarında iyileşme gözlemlendi. 

Yeni implant insanlara uygulanmadan önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da bilim insanları bulguların umut verdiğini düşünüyor. 

Çalışmaya liderlik eden Prof. Alvaro Mata: "Bu 'biyo-işbirliğine dayalı' yaklaşım, doğal iyileşme sürecinin mekanizmalarını kullanıp geliştirerek rejeneratif malzemeler üretme fırsatı sunuyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BBC, New Atlas, Advanced Materials